Togg'lar ve Açlar
Togg'lar ve Açlar- Lütfi AYHAN- Yeni Meram Gazetesi
Kamuoyunda, “…Togg çok pahalı bunu ancak zenginler alır…” diye bir söz dolaşıyor. Devrim Arabasına, uçak ve silah fabrikalarına karşı çıkanlar Togg’a da karşı çıkıyorlar.
İlk insandan bu güne, Dünya’nın dört bir yanında kurulmuş büyük - küçük, zayıf - güçlü, ister cumhuriyet ile yönetilsin ister krallıkla, ister komünist olsun ister liberal… Fark etmez, her devirde, her devlette mutlaka fakirler de vardır zenginler de, zayıflar da vardır güçlüler de. Bu gerçek, tarihin değişmez bir kaidesi olup hükmünü günümüzde de aynen devam ettirmektedir. Şu anda dünya da 200’yakın devlet, bunun birkaç katı millet, kavim yaşamaktadır. Tarihin değişmez kaidesi ( zıtlıklar) bu gün bu devletler ve kavimler için de caridir.
En güçlü devletlere (ABD, Avrupa, Rusya…) bakın, bu ülkelerde bile açlar ve toklar, zenginler ve sefiller, güçlüler ve zayıflar yan yana hayat sürmekteler. Teknolojide /bilimde ileri, ekonomik yönden zengin olan bu ülkelerdeki evsiz, işsiz, bağımlı sayısı, suça bulaşma ve intihar oranları hiç de az değil. Kısaca dünya kurulalıdan beri var olan zıtlıklar ve değişmez gerçekler bu gün de devam ediyor.
Bu adaletsizliği, eşitsizliği değiştirmek için tarihte bazı düşünürler, zeki ideologlar, farklı ekonomik sistemler, değişik yönetim şekilleri önermişlerdir. Onlar zannetmişler ki bu adaletsizlik, bu eşitsizlik sistemden kaynaklanıyor. Bu sebepten onlar, krallık yerine Cumhuriyeti, devletçi ekonomiye karşı liberalizmi, veya bunların tersini önermişlerdir. Böylece adaletsizliğin eşitsizliğin biteceğini sanmışlardır. Bitmiş mi? Bitmez çünkü fıtrat ve dünyanın yaratılış sırrı bu gerçeğe zıt. Rabbimiz, insanın bu dünyada gerçek adalete gerçek ve sonsuz mutluluğa kavuşamayacağını murad etmiş. Bu büyük gayeye ancak kıyamette varılacağını bildirmiş.
TOGG AÇILDI KİMİ SEVİNDİ KİMİ…
Bendeniz orta halli bir vatandaşım. Ömrümün sonbaharındayım. Diğer üç mevsimi de yaşadığım için mevsimler arası farklılıkları bilenlerdenim. Açılan bu fabrikada üretilecek arabalardan alıp alamayacağım bunlara binip binemeyeceğim belli değil. Fabrikanın dört ortağı ile ne bir kan bağım var ne bir ticari ilişkim. Buna rağmen bu fabrikanın açılışı beni çok sevindirdi. Tıpkı İstanbul’a Erzurum’a Antalya’ya Edirne’ye Rize’ye yapılan yollara, hastanelere, köprülere, havaalanlarına sevindiğim; Van’da, Elâzığ’da, İzmir de meydana gelen depremlere, Akdeniz’de çıkan orman yangınlarına, Karadeniz’deki heyelan ve sel baskınlarına bir zarar görmediğim halde üzüldüğüm gibi.
TURPUN BÜYÜĞÜ
Şu anda Türkiye’de üretim yapan araba fabrikaları var. Lakin bunlar hem mülkiyet olarak bize ait değil hem de elektrikli değil. Togg çok farklı. Togg’un açılışına sevindim çünkü bu büyük yatırım resmiyette her ne kadar 4 firmanın olsa da, hem bu firmalar Türk firmaları olduğundan, hem de devletimizin desteğinden dolayı hepimizin. Bu fabrikanın ülke ekonomisine katacağı katma değer hepimizin ortak kazancı olacak. Togg’da üretilecek arabaları yurt içinde imkânı olan vatandaşlarımız alacak ve ihraç edilecek. Almanya’da üretilen lüks araçları her Alman alabiliyor mu?
Bendeniz, bazı gafillerin söylediği gibi , “geçmeyeceğim köprüye, gitmeyeceğim hastaneye, binmeyeceğim uçağa, alamayacağım Togg’ a benim paramdan yatırım yapılmasın” demiyorum. Çünkü biz bir milletiz, çünkü biz eyaletlere bölünmüş bir sisteme tabi değiliz. Bu sebepten dolayı bağlı olduğumuz devletimiz, hazinemizden ihtiyaç önceliğine göre bölge, şehir ayırt etmeden bizim adımıza yatırım ve yardım yapmasına razı olacağız. Togg’un ve buna benzer büyük yatırımların ülkeye millete kazandırdığı en büyük fayda ekonomik olmaktan daha çok sosyolojik ve psikolojiktir. Togg ve buna benzer eserler milletimizin kaybettiği "kendine güven duygusunu" yeniden bulduracak, ezilmişlik, yılgınlık hastalığına bir nebze olsun ilaç olacak/oluyor. Turpun büyüğü bence bu.
Togg’a Şiir
“…Uçun kuşlar uçun müjdeler edin
Fırat’tan Tuna’ya selam iletin
Mekke’ye Tahrana Muştular verin
Desinler merhaba ey güzel Togg’um
Şaha kalkmış küheylana benziyor
Turna gibi kanatların süzüyor
Ceylan bakışları yürek eziyor
Yurduma hoş geldin ey güzel Togg’um…”
-
Ali Maden2022-11-09 15:22:00Togg ile tok arasındaki ses benzerliği güzel bir ironi olmuş.
-
S. E. M. D. B.2022-11-23 11:58:34Lütfi Abi; bana sanki aradaki, o çok ince çizgiyi kaçırıyorsun gibi geliyor. Hikmetinden suâl olunmaz, Cenâb-ı Allah (C.C.); zenginin, sağlıklının, üstün akıllının, bunlara sahip olmayanlara sahip çıkmalarını murâd etmiştir. Yoksa; zenginin zenginliği, sağın sağlığı, akıllının aklı, fakirin fakirliği, hastanın hastalığı: ''İşçisin sen, işçi kal!'' misâli, hep kendinde bâki kalsın diye verilmemiştir. Peygamber efendimiz (S.A.V.): '' Zengin mü'min, fakir mü'minden evlâdır...'' diye acaba neden buyurdu? Yabancılar bile; ''Türkiye'de bir kesim, küresel krizden bihaber ve bunun böyle devam etmesini istiyor.'' derken, asıl gaflet: ''Ne yapalım, Allah zengini zengin, fakiri fakir yaratmış.'' demek değil midir! Çok küçük yaşlarda çalışmaya mecbur kalmış, devletine-milletine hizmet etmiş ve etmekte olan, sağlığından olmuş, bu haliyle Güney Doğu'da terörle mücadele etmiş, 50'li yaşlara merdiven dayamış, bir dikili ağacı olmayan, ezilmiş, sömürülmüş, hakkı yenmiş, aracının her türlü bakımını yaptıran, vergisini, vizesini, sigortasını cezaya bile kalmadan îfa eden ve sonra kullanamayıp, parka çekip seyrine bakan, astım-bronşiti, hipertansiyonu, beli-boynu fıtık, dizleri bitik, şoförü-yolcusu ile ayrı âlem olan otobüsleri kullanmak zorunda kalan bir vatandaş olarak; durakta beklerken, önümden bir araba bir kişi, bir araba bir kadın, bir araba bir kız, son model araçları görüpte yukardaki bahsettiğiniz gaflete düşüyorsam, acaba benim bahsettiklerim neye düşüyor! Herhalde; en basit tarifiyle ihânete! Sakın; kimse, ''Çalışmış, çabalamış almış...'' demesin. Çoğunun eski Konyalı tabiriyle; babasının-dedesinin, bir avuç kuru üzüm parasına aldıkları, zamanında doğru dürüst değeri bile olmayan toprak parçalarıyla ihyâ olduklarını herkes biliyor. En azından gözümüzün önünde olanlardan...Siz buna ihânet demeseniz bile en azından, zulûm'DUR! İşte o; vergilerimizle yapılan yollarda, mîrasyedi arabalarıyla gezenlere ve onlara müsâade edenlere hakkımı HELÂL ET-Mİ- YO-RUM! Unutmayınız ki; zulûm ile âbâd olanın, âhîri berbâd olur! Benden söylemesi..! Ahhh, kellim kellim lâ yenfe'!