TÜRKİYE-RUSYA-NATO

Tarihte Ruslarla çok defa savaştık. 1877-1878 Osmanlı-Rusya savaşı dışında genelde biz kazandık. O savaşta da bir Osmanlı Paşasının ihaneti sonucu savaşı kaybetmişiz. Yahudi asıllı dönme bir paşanın… 1. Dünya Savaşında da karşı cephelerdeydik. Ancak savaş sürerken 1917’de Rusya’da Komünist ihtilal olunca Rusya savaş dışı kaldı. Komünistler o zaman Batı’ya karşıydılar. O nedenle Kurtuluş Savaşında bizi desteklediler. Ancak, doğu ülkelerindeki Müslümanlardan gelen yardımların çoğunluğuna da el koydular.

Komünist ihtilalden sonra Rusya’da Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği kuruldu. 2. Dünya Savaşından sonra 1945 yılında SSCB devlet başkanı Stalin bizim Doğu Anadolu Bölgemizden toprak istedi, tarihi süreç içinde Rus yöneticilerin hep gözü topraklarımızda ve Türk boğazlarında olmuştur. Aslında bugün de böyle… O gün ki yöneticilerimiz bu tehlikeyi önlemek için 1952 yılında Batılıların kurduğu savunma ve koruma örgütü olan NATO’ya girmek zorunda kaldı. Çünkü NATO’yu kuran sözleşmenin 5. maddesi üye ülkelerden birine bir saldırı olursa tüm NATO ülkelerine saldırmış olur hükmünü taşıyordu.

NATO bizi belki Rus tehdidinden korudu ama sonraki süreçte de bize birçok zararı oldu. Adeta ülkemizin anahtarlarını ABD’ye teslim ettik. Hatta 1960 ve sonraki tüm ihtilallerin arkasında NATO ve ABD var. Türkiye NATO ilişkileri inişli çıkışlı çizgi izledi. Şu bir gerçek ki NATO meşhur 5. maddesini Batı’dan mesela Yunanlılardan bir saldırı gelse bizi korumak için işletmeyecek. Şimdi durum daha karıştı. Rusya Ukrayna savaşında NATO taraf oldu. Bizim içinde durum farklılaşabilir. Biz bu savaşta tarafsız kalmayı tercih ettik. Hatta sulh için ara bulucu olduk. Peki, durum bu hale gelmişken biz tarafsız kalabilecek miyiz? NATO Genel Sekreteri Mark Rutte ülkemize gelip ne dedi, ne istedi? Türkiye hep tarafsız olmak istiyor. Çünkü Rusya bizim sınır komşumuz. Menfaatlerimiz bunu gerektirir. Batı belki de bizi NATO’dan çıkarmakla tehdit edecek. Ama her şeye rağmen bu savaşta tarafsız kalmalıyız. Gelecek menfaatlerimiz de bunu gerektirir. Rusya’da emperyal ancak Batı’ya hiç güvenilmez.