TÜRKİYE’DE AHBAB TEK DÜNYADA ÇAVUŞ ÇOK

Geçen yazımızda ülkemizde oluşan 6.2.2023 tarihli depremlerin HAARP teknolojisi ile tetiklenerek yapıldığı hususunda çoğu bilim adamı tarafından güçlü biçimde iddia edildiğini belirtmiştik. Bu teknolojiyi bu gün kullanan devletinde ABD olduğunu ifade etmiştik. Bu konuda kanaatler gittikçe güçlenmektedir. 20.02.2023 günü saat 20.06’da Hatay ilimizde meydana gelen 6,4 ve 5,8’lik müstakil depremlerinde bu kapsamda depremler olduğu ifade ediliyor. Katil devlet ABD ve uydusu Avrupa devletleri ülkemizde kargaşa, karmaşa, kaos ve iç savaş çıkarıp bizi işgal edip sonrasında beşe bölerek İsrail’in, Siyonist Yahudilerin hayali olan arzı mevudu bu topraklarda kurmak istedikleri artık sır değil. Basın ve yayım organlarında bu hususta çok haber, makale ve haritada yayımlanıyor. Arzı mevud topraklarını kapsayan devletlerde bu gün fiilen bölünme ve ekonomik, sosyal kaosun olduğunu da unutmayalım. Şimdi sıra bizde… Bizden bölünecek parçanın biri olacak olan Güneydoğu Bölgemizde bir Kürdistan kuracaklar sonra bunu Suriye’nin ve Irak’ın kuzeyi ile birleştirip güya büyük Kürdistan’ı kuracaklar. Sonra mı? Sonrası kolay… Filistinlilere yaptıkları gibi azar azar o toprakları İsrail ile birleştirilecek. Al sana arzı mevud üzerinde büyük İsrail… Bu uzun iş mi diyorsunuz. Yahudi bu iş için yüz yıllardır plan ve çalışma yapıyor. 21. yy da bu planı Evanjelistlerin (Musevileşmiş Hıristiyanlar) yönettiği katil devlet ABD ve vampir, sömürgeci Avrupa eli ile NATO’yu kullanarak yapmaya çalışacaklar. Bunun için ülkemiz içindeki uzantıları ve kendileri harıl harıl kaos çıkarmaya çalışıyorlar. Deprem bölgesindeki vatandaşlarımızı o bölgelerden göçe zorlayarak oralardaki Müslüman nüfusu azaltmak istiyorlar. Halkı devlete karşı ayaklandırmaya çalışıyorlar. Devletimiz tüm kurum ve kuruluşları ile bölgede yaraları sarmaya çalışırken depremin bölgesel büyüklüğünü hiçe sayarak hatta küçümseyerek devlet nerede diyorlar. Enkazdan insan çıkarılırken siyasi görüşü ve etnik kimliği soruluyor yardımlar adil dağıtılmıyor diyorlar. Aslı astarı olmayan yalan dolan olumsuzluklar üretiyorlar. Devletimizin ve milletimizin olağanüstü çabalarına gölge düşürmek için ellerinden ne gelirse yapıyorlar. Sanatçı Haluk Levent’in başkanı olduğu AHBAP isimli bir dernek var. İlk günden beri FETÖ ve PKK yandaşları, bazı muhalefet çevreleri Kızılay, AFAD ve devletin diğer kurumlarına güvenilmez yardımlarınızı AHBAP’a yapın diyerek devlete karşı bir güvensizlik üretmeye çalıştılar. İçerideki uzantılar böyle çabalarken dışarısı da boş durmuyor. Yani AHBAB tek çavuş çok… Gerçi Haluk Levent art niyetliler bilgim dışında derneği kullanmak istemiş olabilir, diye beyanda bulundu. Görülüyor ki düşmanlar her fırsatı değerlendirerek saldırıyorlar. Zaten ABD ve Avrupa devletlerinin çoğunluğu, depremin olduğu gün ülkemize geçmiş olsun temennisinde bulunmadılar. O bekledikleri kaosun çıkmasını gözlediler. Bekledikleri olmayınca sonraları bu temennilerini ilettiler. Bu batası Batılı çevreler içimizi karıştırmak için içerdeki çevreleri de yönlendirmeye çalışıyorlar. Ünlü The Ekonomist dergisi durmadan Türkler bu yükün altından kalkamaz, dış müdahale şart diye yayınlar yapıyor. CİA baş rollerde… Türkiye’de çalışmış olan FETÖ hamisi, 15 Temmuz planlayıcısı, PKK destekçisi ABD dış politikalarında etkili isim CİA ajanı Michael Rubin yazmış olduğu bir makalede deprem bölgesinde yapılan yardımları Türk hükümeti bir etnik kimliği mağdur edecek şekilde dağıtım yaparsa ABD elçisi ve konsolosları olaya derhal müdahil olmalı ve yardımları onlar dağıtmalıdır. Hatta hiç durmadan henüz bölgeye gitmedilerse hemen gitmeli ve durumu kontrol etmelidirler, diyor. Gavur herif! Sanki Türk devleti muz cumhuriyeti… Halbuki 250 yıllık tarihine baksa ilk ve tek vergi ödediği devlet OSMANLI yani TÜRKLER… Devletimizin egemenlik hakkını hiçe sayıyor. Adeta meydan okuyor. Ey Batı ey Haçlılar! Meydanınıza meydan… Savaşınıza savaş…Siz ne yaparsanız yapın,göklerden gelen kararlar vardır. Kaos çıkaramadınız, çıkaramayacaksınız. Bizi bölemeyeceksiniz. TÜRK’ü, KÜRD’ü ve diğer bileşenleri ile aziz Müslüman milletimiz ayakta ve devletinin arkasındadır. Milletimiz binlerce yıl daha bu toprakların sahibi olarak İnşaAllah devleti ile yaşayacaktır. Sakın ola ki o illerde yaşayan vatandaşlarımız taşınmazlarınızı yabancı kişilere ve onlara hizmet eden şirket,vakıf ve derneklere satmasın. Filistin’i de o şekilde ele geçirdiler. Sultan Abdülhamit Filistin topraklarının yabancılara satışını yasaklamış, onu deviren katiller sürüsü İttihatçılar iktidara gelince ilk işleri bu satış yasağını kaldırmak olmuştu. Sonrasında o kutsal bölgenin toprakların çoğunluğu Yahudi Siyonistlerin eline geçti.