VEKALET SAVAŞLARI VE PARALI ASKERLİK

Bilinen Dünya tarihi içinde paralı askerliğe ve paralı ordulara rastlıyoruz. Mesela biz Türklerin Çin ordusunda sonrasında da Abbasi ordusunda paralı asker olduğumuz bilimektedir. Hatta ilk defa İslamiyet’le de Türklerin tanışması da Çin ile Abbasiler arasındaki 751 yılında gecen Talas Savaşı sırasında olmuştur. Türkler bu savaşta Çin ordusunda paralı asker iken taraf değiştirerek Çinlilerin yenilmelerine sebep olmuşlar sonrasında da Abbasi ordusunda paralı askerlik yapmışlardır. Başka devirlerde de çeşitli paralı askerliğe raslıyoruz. Osmanlı’daki yeniçerilikte bir nevi paralı askerliktir. İlk defa sultan Orhan zamanında 1362 de yürürlüğe konmuştur. Osmanlı sınırları içindeki gayrımüslim ailelerin zeki çocukları alınıp, çeşitli eğitim ve imtihanlardan geçirilerek, tam bir İslami terbiye verilip, Müslüman ailelerin yanına verilir ve burada Türk örf ve adetleri de öğretilirdi. Daha sonra çok zeki olanlar Enderun mektebine alınır, burada eğitilerek devletin merkez ve taşra birimlerinde memur yapılırdı. Geri kalanlar, özelliklede pazusu güçlü olanlarda Yeniçeri ocağına alınıp asker edilirlerdi.
Yeniçerilerin belirli zamanlarda aldıkları tahsisatları yani aylıkları vardı. Dolayısı ile de bir paralı ordu idiler. Yeniçeri ocağı devletin güçlü olduğu zamanlarda 17.yüz yılın başlarına kadar çok faydalı olmuş, sonralarda padişahlara ve devletin başına bela olmuştur. Padişahları tahtlarından indirmişler katletmişlerdir. İlk katlettikleri padişahta 1622 yılında 2. Osman yani Genç Osman’dır. Daha sonra 3. Ahmet, 3.Selim’ide katletmişlerdir. Nihayet 2. Mahmut 1626 yılında bu ocağı kaldırmıştır. Buna tarihimizde Vaka i-Hayriye, yani hayırlı olay denir. Ondan sonrada sultan Abdülaziz yine Mithat Paşa, Hüseyin Avni Paşa, Mütercim Hüsnü Paşadan oluşan askeri cunta tarafından bilekleri kesilerek katledilmiştir.
Cumhuriyet döneminde de askeri darbeler sürmüş, başta başbakan Menderes ve iki bakanı olmak üzere binlerce insan idam edilmiş, hapislerde çürütülmüştür. 1950’de CHP iktidardan düştükten sonra da 2010 yılına kadar askerlerin nefesi sürekli hükümetlerin ensesinde olmuştur. Günümüzde de paralı askerlik devam etmektedir. Devletler ya Rusya gibi Vagner misali paralı ordular kuruyor ve düşmanları ile savaştırıyor veya menfaatlerinin olduğu bölgelerde, bu ordulara menfaatlerini korutuyorlar. Yada bir terör örgütü kurup bu örgüt vasıta ile düşman saydığı devletle bu örgütü kullanarak savaşıyorlar. Mesela PKK gibi. PKK bizim için kuruldu ve 40 yıldır bizimle, bizi bölmek için ABD’ye vekaleten savaşıyor. Para, silah ABD’den insan gücü Kürt kılığına girmiş Ermenilerden. Bizimde bu güne kadar 40 bin canımıza ve iki trilyon dolarda paramıza maal oldu. Ne yazık ki, Yeni çerilerde olduğu gibi bu orduların silahları sahiplerine çevrilebiliyor. Geçenlerde Rusya’nın Vagner’de silahlarını Kremlin sarayındaki Putin’e çevrildi. Daha doğrusu savunma bakanı Şoygu ile Genel Kurmay başkanı Geresimov’un şahsında Putin’e… Vagner sahibi Piriojin. Şoygu ile Geresimov’u Moskova meydanında asacağım diye ordusu ile birlikte Moskova’ya 175 km kalıncaya kadar yaklaştı. Ancak pazarlıklar sonrası geri döndüler. Bu pazarlıklarda Belerus başkanı ile bizim cumhurbaşkanının da rolü olduğu söyleniyor. Her ne ise… Bu olayda can kaybı olmadı. Kazanç bu olmalı. Bu işler tehlikeli işler. En iyisi bu çeşit oluşumlara bulaşmamak.