VELİLERİN EN BÜYÜK KABUSU
VELİLERİN EN BÜYÜK KABUSU- Medine EKMEKCİ- Yeni Meram Gazetesi
Hüzün ayı diye tanımlanan, eylül ayının kasvetinden midir nedendir bilemiyorum ama çevremdeki herkesin yüksek motivasyona ihtiyacı var. Ülkece bir aylık tatile çıksak ancak keyfimiz yerine gelecek.
Bu devirde en zor şeylerden birisi de ebeveyn olmak. Velilerin kabus günleri başladı bile. 15 gündür gelen telefonların mesajların haddi hesabı yok. Talepleri ise, çocuklarım okula başlayacak kırtasiye ürünleri, beslenme ürünleri, forması, kılık kıyafeti ve daha pek çok ihtiyaçlarını karşılamamı istiyorlar. Elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyorum. Ya olamadıklarım. Bir forma olmuş 900 lira. Gerisini varın siz hesap edin. gerçekten durum çok vahim.
Anlamadığım kısım ise, yardım kurumları depremzedelere yardımcı oluyor. İyi güzel hoş da bu şehrin çocuklarına kim yardımcı olacak?
Geçenlerde bir tanıdığımın sözleri yüreğimi parçaladı. - Okullar açılınca çocuğuma beslenme koyacak durumum yok. Arkadaşları sormuş: “Beslenme saatinde neden eve gidiyorsun.” “Annem evde sıcak kahvaltı hazırlıyor” deyip konuyu kapatmış! Bu yaşta seni aç bırakıp, yalan söyleten sistem utansın!
Bu aileler kırtasiye ürünlerini mi tamamlasınlar, çocuklarına önlük mü alsınlar, beslenme saati için mutfak malzemeleri mi alsınlar? Ne yapsınlar?
Ekonomik sıkıntılarını bertaraf mı etsinler, aileyi bir arada meç edip onları manen ruhen mi doyursunlar..? Güçlü bir iç disiplini ve psikolojiye de ihtiyaç var.
Şimdi düşünüyorum; tohumlar bozuldu, toprak bozuldu, fıtrat bozuldu, gen bozuldu.. E haliyle manen güçlü olmak için kursağa helal lokma girmeli. Bozulmuş zehirlenmiş şeyleri yiyince düşünceler fikirler de kokuşuyor.
Hz. Hüseyin Kerbela’da muazzam bir konuşma yaptı, kendini anlattı.
Oğlu Ali Ekber sordu: “Ey babam! Sizin sözleriniz bu güruha neden etki etmedi?”
Hz. Hüseyin ibretlik o cevabı verdi: “Çünkü onların karınları Yezid’in verdiği haram lokmalar ile dolu...”
Durum bundan ibaret.. Ne tarafımızdan tutsak diğer yarımız eksik kalıyor..
Gençlere de ulaşamıyoruz, dillerini dünyaya bakış açılarını beklentilerini yaşam tarzlarını.. Kısaca iletişim kuramadığımız için itişiyoruz.
Kolektif enerji alanı vardır dostlar. Oturduğumuz ev mahalle şehir ülke ve gezegenin topluca enerjisinden bizde nasipleniriz.
Ekonomik sıkıntılardan tutun da mülteci sorununa, zamlardan tutun yolsuzluklara kadar hepsinden farkında olmadan etkileniyoruz.
Farkında mısınız? Enerjimiz düşünce; yeni bir şeyler üretemiyoruz, yaşam sevinci kalmıyor ötesi vesveseler artıyor! Ruhen, zihnen, bedenen bitmiş tükenmiş insan bitkisel hayatta gibidir. Ayrıca bu aralar beslenme düzenine hassasiyetle dikkat edilmeli.
Hasılı kelam, tüm hüzünlerimizi Eylül Ayı’na kesmek haksızlık olur. Kalbimizin hem mutlu hem mutmain olduğu, çocukların gönlünün şen olduğu, ailelerin huzurla keyifle mutlulukla sağlıkla dolu olduğu bir sezon diliyorum.
-
Henüz yorum yapılmamış.İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.