VİCDANIN SESİNE SAĞIR OLMAYALIM!
VİCDANIN SESİNE SAĞIR OLMAYALIM!- Medine EKMEKCİ- Yeni Meram Gazetesi
Adalet dediğimiz şey, aslında çok basit: Herkesin hakkını alması, kimsenin haksızlığa uğramaması. Hani derler ya, “hak yiyenin burnundan getirmek, haklının yüzünü güldürmek” işte tam da bu. Adalet, sadece mahkeme salonlarında değil, hayatımızın her alanında karşımıza çıkar. Pazarda tartılan domatesten, iş yerinde yapılan terfiye, komşular arasındaki kavgadan, devletin vatandaşına davranışına kadar her şeyde adalet olmalı.
Her birimizin içinde bir adalet terazisi var. Buna vicdan diyoruz. Vicdanımız, doğru ile yanlışı, haklı ile haksızı ayırt etmemize yardımcı olur. Bazen bu terazi şaşabilir, ama önemli olan onu sürekli kontrol etmek, doğru tartmaya çalışmak. Kendimize karşı dürüst olmak, başkalarına karşı adil davranmak, içimizdeki adalet terazisini doğru çalıştırmanın en iyi yoludur.
Adalet duygusu önce evde ailede başlar. Evde adalet, çoluk çocuğa eşit davranmakla başlar. Anne babaların çocukları arasında ayrım yapmaması, onların haklarını koruması, evde huzurun temelidir. Haksızlık gören çocuk, büyüyünce de haksızlık yapar. Onun için, evde adaletli olmak, topluma adaletli bireyler yetiştirmenin ilk adımıdır.
Mahallede adalet, komşuya saygı göstermek, hırsıza engel olmak demektir. Kimsenin kimseye zarar vermemesi, herkesin kendi halinde yaşaması, mahallede huzurun temelidir. Haksızlık gören mahalleli, sesini çıkarmayınca, haksızlık yapan daha da cesaretlenir. Onun için, mahallede adaleti sağlamak, hepimizin görevidir.
Devlette adalet, garibanın hakkını korumak, zenginin de suç işleyince cezasını çekmesini sağlamak demektir. Kanunlar önünde herkesin eşit olması, kimsenin kayırılmaması, devlette adaletin temelidir. Haksızlık gören vatandaş, devlete güvenini kaybedince, toplumda huzur kalmaz. Onun için, devlette adaleti sağlamak, yöneticilerin en önemli sorumluluğudur.
Adaletsizlik, zehirli sarmaşık gibi yayılır. Haksızlığa uğrayan insan öfkelenir, kinlenir, intikam almak ister. Toplumda güven kalmaz, herkes birbirinden şüphelenir. Kavga, gürültü, hatta savaş çıkar. Adaletsizlik, en çok da garibanı, kimsesizi vurur. Onun için, adaletsizliğe karşı çıkmak, hepimizin görevidir.
Adaleti yeniden kurmak, sadece kanun yapmakla olmaz. El ele vermek, hep birlikte çalışmak gerekir. Önce kendi içimizde adaleti sağlamalı, sonra çevremize yaymalıyız. Haksızlık görenin yanında durmalı, haksızlık yapanı uyarmalıyız. Adalet, sadece mahkeme salonlarında değil, sokakta, pazarda, evde, iş yerinde, her yerde olmalı. Adalet, ekmek gibi, su gibi, hava gibi her canlı için elzemdir.

-
Henüz yorum yapılmamış.İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.