Yeni yüzyılda ortadan kaybolacak meslekler

Çoğu gazeteci, Kodak'ı hatırlayacaktır. Benim çocukluk yaşlarımda kullandığım filmli Kodak marka makineler adeta bir servet değerinde idi. Kodak makinelerde çekilen fotoğrafın her biri çok kıymetli idi. Çünkü filmin yanması durumunda hem fotoğraf düzgün çıkmayacak hem de çekim sayısında bir azalma yaşanacağından günün sonunda fotoğrafçının yanına gitmek zorunlu hale gelecekti. Çok değil 1997 yılında herkesin elinde Kodak makineleri vardı ve fotoğraf denince akla Kodak geliyordu. 1997'de Kodak, dünya çapında 160.000 çalışanı ile büyük bir şirkettir ve fotoğrafçılığın %85'ini Kodak kameralarıyla çekiliyordu. Ancak süreç içerisinde çıkan kameralı telefonlarla Kodak birden bire gözden düştü ve tarihin tozlu sayfalarına karıştı. Teknolojinin bu kadar hızla ilerlediği zamanın ve mekanın adeta bir su gibi geçip gittiği çağımızda her şey hıza dönüştü. Bundan gazetecilikte nasibini aldı. Tabi basılı gazeteler son demlerini yaşarken dijital basında basın piyasasına yeni aktörler girdi. Bu durum yeni kurumların basın sektörüne girerek basında yeni bir çağın başlamasına yol açarken basın kuruluşlarından ziyade gazetecileri ön plana çıkaran bir sürece evrildi gazetecilik.
Önümüzdeki süreçte birçok marka gibi birçok meslekte yok olma safhasına giriyor. Kim ne derse desin bunlardan biri de yerel basın gibi görünüyor. Bunun birçok nedeni var elbette. Tıpkı yok olan markaların kalitesiz olmadığı gibi yerel basında da çok kaliteli işlere imza atan basın kuruluşları var. Ancak tıpkı kodak Nokia gibi zamanın teknoojisine ve ruhuna ayak uyduramadıkları için tarihin tozlu sayfalarındaki yerlerini alacaklar. Bu durum sektörde çalışan binlerce basın emekçisinin işsiz kalması anlamına gelirken aslında bir fırsatı da beraberinde getirecek. Basın olmaya devam edecek gazeteler yine şekilde ve boyut değiştirse de haber ve enformasyon akışını sürdürecek sadece isimleri farklı mecraları farklı olacak. Peki bu yeni mecrada kimlere yer var? Bunun cevabı ise yeni bir süreç olarak kapısının önünde durduğumuz Dördüncü Sanayi Devrimi"’inde gizli. Artık Mc. Luhan’ın ifadesiyle Küresel bir Köy olan dünyamızda hizmetlere ulaşım kolaylığı ile birlikte küresel aktörler devreye girdi ve yazılım bir adım öne geçti. Bugün geçtiğimiz 10 yılda ortadan kalkan firma ve meslekleri bir düşünürsek söylediklerim daha iyi anlaşılacaktır. Gelecek 10 yıl içinde başta gazetecilik olmak üzere avukatlık taksi şoförlüğü otel işletmeciliği gibi mesleklerin ortadan kalkması beklenirken bugün çok gözde olan doktorluk mesleği de süreçten ağır yara alarak çıkacak. Bugün Amerika başta olmak üzere ülkemizde işsiz avukat sayısı her geçen gün bir çığ gibi büyürken YÖK geçtiğimiz günlerde hukuk fakültelerinin başarını gene yükseltti. Bu palyatif bir çözüm olsa da maalesef önümüzdeki 20 yıl içinde yapay zekanın gelişmesi ile bu meslekleri tarihin tozlu sayfalarına gönderecek.
Geçtiğimiz günlerde yapay zekadan kendine yazılan cezaya dilekçe yazdıran vatandaşın dilekçe sayesinde mahkemeyi kazanması gündem yaratırken Teknolojiye entegre çalışan doktorlar ise, Watson yazılımı sayesinde kanseri ve diğer hastalıkları dört kat daha yüksek doğrulukla tespit edebilecek. Gündelik hayatta bundan nasibini alacak tabiki mesela özellikle büyükşehirlerin sorunlarının başında gelen trafik sorunu çözülecek. Çünkü yollarda şu an bulunan araçların çoğu, yaklaşık %90'ı, ortadan kalkacak elektrikli ve hibrit araçlar daha yaygın hale gelecek. Bu dönüşümle trafik daha rahat olacak, petrol tüketimi azalacak ve petrol ihraç eden ülkeler ekonomik sıkıntılarla karşı karşıya kalacak. Sürücüsüz araçlar, kazaları %99 oranında azaltarak otomobil sigortası sektörünü tarihe gömecek. Gelecekte araç kullanımı büyük olasılıkla son bulacak. Araç sayısının düşmesiyle trafik polisi ve park memurlarına olan ihtiyaç da azalacak.