YOLUN BAŞINDAKİ YENİLGİLER KALICI OLMASIN

Çoğunluk endüstri, sektör olarak yorumlasa da futbol çok enteresan bir oyun gerçekten…
Kazanmak ve kaybetmek üzerine kurulmuş bir sistem ve bu sistemin içinde istikrar büyük önem taşıyor.
Bir bakıyorsunuz bugün alkışlayanlar yarın taş atabiliyor.
Çok önemli sorunlarınız olsa da, çok büyük eksiklikleriniz bulunsa da, kazandığınız sürece hiç mesele yok.
Ta ki kaybedene kadar, kaybettiğiniz an eksikler gedikler, hatalar günahlar hazırda bekletiliyorcasına önünüze dökülüveriyor.
İşte hafta sonu iç sahada oynanan maçta da aynen böyle oldu.
Konuk Çaykur Rizespor "Kazanamasak da kaybetmeyelim" hedefi ile geldiği şehrimizden, son dakikalarda bulduğu gollerle evine 3 puanla döndü.
Yeşil beyazlı temsilcimiz Konyaspor da, tribünü az da olsa dolduran taraftarının önünde ŞOK bir yenilgi ile haftayı sıfır çekerek kapatmış oldu.
Sezona İstanbul beraberliği ile başlayan ardından deplasmanda yine 1 puan alan yeşil beyazlılar, üçüncü hafta sahasında galibiyetle tanışmış ardından 4. haftada ise Başakşehir gibi önemli bir deplasmandan 3 puanla dönmüştü. İki hafta üst üste alınan 3 puanlar haliyle Konyaspor sevdalısı bizleri mutlu etti. Ne kadronun henüz oturmadığı ne yeni transferlerin uyum sorunlarını gidermediği ve ne de yapılacak olan transferlerin şekli şemali detaylıca konuşulmadı.
Sonuçta kazanan bir takım var ve göç yolda dizilir düsturu ile yaklaşmak en mantıklı olanıydı. Nitekim öyle de oldu. Ancak bu yol öyle bir uzun yol ki, en ufak bir sendelemede böyle 'ŞOK’lar yaşatabiliyor.
Rize maçını izlerken takımın yeni transferlerini özel olarak takip ettim. Ancak en aşikâr gerçek, henüz uyumlarının olmadığı ve ne yaptıklarını kendilerinin de bilmediği gerçeğiydi.
Bunun yanı sıra geçtiğimiz sezon alışık olduğumuz kadrodan birçok oyuncunun ayrılması ve yerine yenilerinin monte edilmesi ister istemez göz aşinalığımıza ters bir olay olunca, beklenti ivmemiz de karşılığını bulamamış oluyor.
Şimdiden şu iyiydi, bu kötüydü demek bana çok mantıklı gelmiyor. Yolun başındayız ve her takım için bu geçerli bir ifade. Gönül ister ki hazır futbolcular alınsın ve takıma gelir gelmez tek sorun uyum olsun ama bazen yönetimsel beceriksizlikler bazen teknik yetersizlikler ve belki de en önemlisi ekonomik durumlar… Hal böyle olunca da sahadaki sonuç beklentisi gelir giderli oluyor.
Geçtiğimiz yıllarda özellikle şehrimizde eski stadın içinde bulunan çeşme başının sohbet konusu yönetimlerde futboldan anlayan iyi yöneticilerin olmasıydı. İyi futbolcu iyi yönetici getirmez ama iyi yönetici iyi futbolcu getirir hatta kuru kavaktan düdük de çıkarır, yönünde olurdu. O zamandan bu zamana çok şey değişti mi, pek değişen bir şey görmüyor olsam da bazı istisnalar bu sorunun cevabını çürütüyor gibi geliyor.
Haliyle de şimdilerde başarısızlığın en basit söylemi de istifa oluyor. Hadi istifa oldu diyelim, sonuç ne olacak? Bu işi iyi yapacaklar var da sesleri çıkmıyorsa bu da büyük sorundur. Sonuçta kulüp yönetmek ve belirli bir aşamada devam ettirmek armut piş ağzıma düş tarzı bir iş değil. Maddi manevi fedakârlık isteyen bir iş, bunu hepimiz biliyor olsak da o anki yenilgi psikolojisi ile çıkar yol olarak görebiliyoruz.
Evet lig uzun bir maraton ve eldeki avuçtaki imkanlar belli ve bugünden önyargılı olmamakta fayda var. Bu takımdan bir şey olmaz, bu takım küme düşer gibi söylemler için daha çok erken diye düşünüyorum. Hafta sonu sahada izlediğim Konyaspor’a baktığımda, eksiklikleri görmemek için görme engelli olmak gerekirdi. Özellikle yeni transferlerin takıma katkısındaki yetersizlik ve mevcut oyuncuların da buna uyması, yenilginin ana faktörü olarak yorumlanabilir. tikebet
Şu oyuncu niye alındı, bu oyuncu niye alındığı gibi değerlendirmeler alınan oyuncunun performansını görmeden sorulacak sorular değil. O nedenle beklemek lazım. Sonuçta geçtiğimiz yıllarda bu tarz soruların sorulduğu futbolculuların içinde bizleri şaşırtanların olduğunu da unutmamak lazım. Bu anlamda garanticilik her zaman iyidir. 38 haftalık bir maratonun 5. haftası itibari ile durumumuz öyle öldük bittik seviyesinde değil. O nedenle sabır payımı bırakarak önümüzdeki haftaları bekliyor olacağım. Sonuçta kadro oluşumu yapan yetkililer de, herhâlde tepki için değil başarılı olmak, tebrik edilmek için hassas davranmışlardır diye düşünüyorum. Bakalım önümüzdeki birkaç haftada neler olacak. tikebet
Kalın sağlıcakla…