ZİLHİCCE AYI’NI NASIL İHYA EDERİZ?
ZİLHİCCE AYI’NI NASIL İHYA EDERİZ?- Medine EKMEKCİ- Yeni Meram Gazetesi
Sevgili dostlar, içinde sevgi ve coşkunun yoğun yaşandığı, bolluk bereket ve sinerjinin bol olduğu Kurban Bayramı’nın gölgesi üzerimize düştü çok şükür.
Hayatımıza sayısız güzellikler katan rahmet, bereket ve arınma mevsimi Zilhicce Ayı’nda bir bayrama daha kavuşmanın sevinci içerisindeyiz.
Zilhicce Ayı’nın ilk on günü ve bayram geceleri çok önemli malumunuz. Gelin bu kıymetli günlerde; kişilik karakter, şahsiyet ve kulluğumuzu yeniden güncelleyelim. Fırsatları değerlendirelim. Rahmetin sağanak sağanak yağdığı bu mübarek günlerde gafletten uyanıp, dirilen kullardan olalım.
Efendimiz’in (s.a.v) : “Ayların efendisi Ramazan, saygıya en lâyık olanı da Zilhicce’dir” (Beyhaki, Şuʿabü’l-îmân) uyarısı gereği, Allah’ın bize büyük bir fırsat olarak sunduğu Zilhicce Ayı’nın bu önemli zamanlarına karşı umursamaz davranmayalım. Bu zamanları dizilerle, filmlerle, internetle, boş muhabbetlerle heba edip gafletle geçirmeyelim. Günaha, gıybete, harama dalarak bu zamanlara saygısızlık etmeyelim. İdrak edenlerden olalım inşallah ..
Unutmayalım! Her salih amel, huzurlu, mutlu, sağlıklı, izzetli, şerefli ve güzel bir dünya hayatı yaşamak için atılmış büyük bir adımdır. Çünkü Rabbimiz buyuruyor ki: “Erkek veya kadın, kim mümin olarak Salih amel işlemeye devam ederse, onu mutlaka güzel bir hayat ile yaşatırız.” (Nahl, 16/97)
Unutmayalım! Salih amel yapmak kadar bu amellerimizi sağ salim mahşer yerine taşımakta önemlidir. Eğer dilimizi gıybetten, kalbimizi hasetten, gözümüzü haramdan, midemizi haram lokmadan, cebimizi faizden ve kul hakkından koruyamazsak bu amellerimizi daha bu dünyada iken zayi etmiş oluruz.
Zilhicce Ayı’nın bu 10 gününü zikir fikir şükürle geçirmemiz çok kıymetli. Temizliğe dalıp da bugünlerden gafil olmayalım inşallah.
Dostlar, Kurban Bayramı öncesinde şöyle bir baktım, çarşı Pazar neredeyse bomboş. Eskiden bayram alışverişinde, esnafın “gel abla gel, indirimler burada sudan ucuz mallar(!)” diye bağırmalarıyla bayram heyecanını yaşardık.
Yenidünya düzeni pek bize göre değil anlaşılan. İnsan sosyal bir varlık. Bireyselleşme olunca psikolojik ve ruhsal çöküntüler başlıyor.
Eskiden tüm sülale bayramda bizde toplanırdı. O kalabalığın kaşık sesleriyle karışan dua seslerinde nasıl bir heyecan, nasıl bir bereket vardı. Birlik beraberliği dibine kadar yaşamışız meğer.
Bayramda şunları muhakkak yapın diye nutuk çekmeyeceğim size. Daha çok mânen neler yaparız, ruhen kendimizi nasıl hazırlarız? konularını ele almak istedim.
Yüce Allah Bakara suresinde şöyle buyurmaktadır: “Ey Muhammed! Kullarım sana beni sorarlarsa, bilsinler ki Ben şüphesiz onlara yakınım. Benden isteyenin, dua ettiğinde duasını kabul ederim.” Duaların kabul olduğu gecede; Rabbim aziz kıldığı suyun hürmetine, kadrimizi bilecek insanları kaderimize eklesin ve hiç çıkarmasın inşallah. Kurbanın idrakine varıp, bilincine vâsıl olanlardan eylesin.
-
Henüz yorum yapılmamış.İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.