ZORLUK RAMAZANI

Allah bilir ya bu yılki ramazan geçmiş ramazanlardan pek farklı olacak, yıllar sonra bile hatırlanacak. Çünkü bu yıl oruç ayı "Büyük Afete" çok yakın günlere denk geliyor. Rabbim izin verirse yarın Miladi 2023, Hicri 1444 yılının Ramazan orucuna başlayacağız. Google'a baktım da ilk tuttuğum oruç 1968 yılının Kasım ayına falan denk geliyor. O zamandan beri 6 Şubatta yaşadığımız Büyük Felakete (Maraş Depremi ) benzer hiç bir âfet hatırlamıyorum.
ORUCU FARKLI KILAN
İbadetler arasında en çok yerine getirdiğimiz farz ibadet galiba oruç. Oruç ibadetinin kültürümüzdeki yeri bir başka. Daha çocukken bizi etkilemeye başlar oruç. Günlük yaşamımızın rutinliğini bozduğundan olacak benliğimizin oluşmasında önemli bir role sahiptir. Sahurlar, teravihler, mahyalar, iftarlar, yemeden içmeden uzaklaşmak, bayram coşkusu, ziyaretler ....Tüm bunlar ruhlarda derin etki bırakırlar. Bunlar görünenler, bunlara birde manevi etkiyi ekleyin, Ramazan'ın gerçek tesirini görürsünüz. Nedir oruç? İslam dininde orucun en dikkat çeken yönü şudur; Gerçek bir Mü'mine göre dünya ve ahiret hayatının ölçüsünü belirleyen yegane güç Allah'tır. Allah neye iyi derse iyi odur, neye de kötü derse kötü odur. O'nun helal dediği helal, haram dediği de haramdır. Güzel dediği güzel çirkin dediği de çirkindir.
Mümin/ Müslüman, "Allah'ın buyurduğu emir ve yasakları sorgulamadan kabul eden, O'nun ölçüsünü baş tacı eden kişidir. "Allah niye böyle emretmiş? Bunun sağlığımıza mı faydası var?" diye düşünmez. Çünkü din aklın ötesinde, mantığın verasında bir olgudur. Din, eğer aklın ölçülerine göre olsa herkesin ayrı bir dini olurdu. Çünkü herkesin aklı ve ölçüsü bir değildir, ayrı ayrıdır. Allah aşkın bir varlıktır, din de bu aşkın (yani aklımızın ötesinde, maddenin ölçüleri dışında ) varlığın koyduğu ölçülerden oluşan nizamdır. Bu yüzden bir Mü'min, "niye oruç tutuyoruz? niye namaz kılıyoruz? Niye zekat veriyoruz ? Niye hacca gidiyoruz? Ne için adil olmak zorundayız? Niçin anneye babaya itaat etmeliyiz? demez. Allah'tan gelen her emri sorgulamadan kabul eder. Bu sebepten bir Mü'min için iyinin kötünün, faydalının zararlının tek ölçüsü vardır o da Allah' in ölçüsüdür.
Oruç da böyledir. Müminler orucu Allah tutun dediği için tutarlar. Normal zamanda Helal olan yiyecekleri Allah yemeyin dediği için yemezler. Gerçek Mü'minler, Allah ne emretmiş ise sorgulamadan itaat edenlerdir. Allah tut der tutarlar, cihada gidin der giderler.. Namaz kılın der kılarlar, zekat verin der verirler. Bu emirleri mantıkları ve zayıf akılları ile tartmaya kalkmazlar. Cünkü iman sorgulamadan inanmaktır.
ACILAR İÇİNDE BİR RAMAZAN
Birçok acı ve sıkıntı ile gireceğimiz bu Ramazan'da hepimiz bu gerçekleri bir daha hatırlamalıyız. Evet Ümmet olarak ve özellikle Türkiye'deki Müslümanlar olarak bu Ramazan'a ağır şartlarda giriyoruz. Pandemi, Savaş, pahalılık, enflasyon derken bu yıl tüm bu sıkıntıları gölgede bırakan büyük bir felaket yaşadık. Ülkemizin %10'unu tekabül eden bir bölgede büyük yıkımlar oldu. Kardeşlerimiz yakınlarını kaybettiler, sevdiklerini yitirdiler. Mallarından, mülklerinden oldular, yurtlarını yuvalarını terk etmek zorunda kaldılar. Kimisi zor şartlarda çadırlarda yaşıyor kimisi başka vilayetlere göçtü. Tüm bu gerçekler ortada ve biz bu gerçeklerin gölgesinde tutacağız orucu. İnanan gönüller hakka yönelip, "Rabbim her şey senin, mal da senin mülkte senin. Can da senin Canan da senin. vatan da senin millet de senin. Rabbimiz biz aciz kullarız. Bizi yaptığın bu imtihanda başarılı kıl. Bizi bu büyük sıkıntıdan ancak sen kurtarabilirsin. Allah'ım tüm eksiklerimize rağmen dünyada fakire fukaraya zayıfa düşküne ve en çok yardım yapan millet biziz. Rabbim bunun hatırına bize çıkış yolu ver...." diye dua edip, yakaracaklar. Millet olarak Rabbimize el açıp yalvaralım: "Rabbimiz milletimize, ülkemize ferahlık ver.. Tuttuğumuz oruçlar vesilesi ile bizleri bu sıkıntılardan bir an önce halas eyle." Amin