'RAMAZAN'A GİRERKEN

Recep, Şaban derken mübarek Ramazan- Şerif'e yaklaşıyoruz. Rabbim tekrar kavuşmayı nasip eder inşallah. Kendine özgü manevi havası ile, orucu ile, iftarı ile, sahuru ile, teravih namazı ile hoşgörüsü ile, merhamet kanallarının açılması ile bir başkadır Ramazan. İnsanlarımız bu ayda daha bir şekavetle, daha bir mülayim olurlar. Yardımlaşma duyguları daha bir ön plana çıkar.
İstisnası yok mu, var. Özellikle tütün bağımlısı olanlar hele iftar saati yaklaşırken pimi çekilmeye hazır bomba konumundalar. Bakmayın siz onların sessiz ve sakin durduklarına , hemen parlayabilirler. Son söylediklerine ve yaptıklarına bakmak lazım. Aslolan şu tabii ki. Ecrini, sevabını kaçırmamak lazım. Şunu da unutmamak lazım. İlk öfkemizin etkileyeceği hane halkı da oruçlu. Üstelik bir de oruçlu hali ile oruçlulara hizmet ediyor. Siparişe göre çeşit çeşit yemek hazırlıyor.
Tabii ki bu arada çalışan kardeşlerimizi de unutmamak lazım. Hele ki ağır işlerde çalışan oruçlu kardeşlerimiz. Halde, döküm işlerinde, sanayide çalışanlarımız. Bizlerin rahat bir ramazan geçirmemiz için canla başla çalışan belediye personeli. Temizlikte 130 derece ısıdaki asfaltta çalışan arkadaşlarımız, hakkınızı helal ediniz. Evine ekmek götürüyor, ailesinin rızkının peşinde, elleri öpülesi çalışanlarımız. Rabbim kolaylıklar versin, ecrini de gani versin inşallah.
Bütün bunlar tamam da bir de ramazana özel fiyat uygulamaları var. Bütün temel gıdaların fiyatları ramazanda bir kat daha artar maalesef. Efendim üretim aşamasında girdi fiyatları aldı başını gidiyor, zam yapmaya mecburuz. Yapmayın Allah aşkına, 2024 yılı ve öncesinde doğal gaz ve elektrik fiyatları arttı mı? Kaldı ki girdi maliyetlerinde büyük etken bu ikisi değil mi?
Üstelik bu meşhur, sığınılan girdi fiyatları mübarek aya 10-15 gün kala mı artar? Efendim işçilik fiyatları yüzde 50 arttı. İşçilik bir üretimin tamamını etkilemez ki. Velev ki etkiledi, fiyatları yüzde 50 artır!
Hafta sonu meşhur Muhacir Pazarı'na gittim. Oradaki nostalji, oradaki eski samimi alışverişler bir başkadır, severim. Daha ramazana 15 koca gün varken biberin kilosunu 100 TL duydu bu kulaklar. Patlıcan 65, kabak 45, elma 30 ve fiyatlar böyle gidiyor. Şu bildiğimiz acı patlıcan ve kara kabağın fiyatları bunlar. İki örnek daha verelim temel gıdadan. Kuru çiçek bamyanın kilosu bin 200 TL, et ise 500 TL olmuş. Bu fiyatlar tabii ki şu an itibarıyla. Ramazanda ne kadar daha artar, bilemeyiz.
Bir tuhaflık, bir anormallik var. Satıcılar, halden pahalı alıyoruz, derken üreticiler de tarladaki domates ve salatalık fiyatları ile tezgahtaki fiyatlar arasındaki uçurumdan bahsediyor. Fiyatlarını yazmayalım da domates ve salatalıkta fiyatlar uçmuş. “Uçmayan var mı” diye sorarsanız lütfen zor soru sormayın derim.
Hem çalışıp hem ibadetlerini yapan Müslümanlar, bırakın ağız tadıyla oruçlarını tutsunlar. Memleketimizde her önüne gelen istediği gibi fiyat belirliyor. Meşhur etliekmeğimizi ilgili etkin odalar adedine 200 TL fiyat belirliyor. Piyasada 65 TL'ye etliekmek satıyorlar, nasıl iş bu? Eskilerin tabiri ile verilen nark'ın üçte birine satılıyor. Simitte durum aynı değil mi?
Hatırlarsanız geçen sene de Ramazan ayında fiyatlarda tuhaf artışlar oldu. İnsanlarımız iftar ve sahurlarında istedikleri, arzuladıkları yiyeceklerden yoksun bir mübarek ay yaşadılar. Bu sene de aynısı hatta daha pahalı bir hayatı birlikte yaşayacağız. Peki bu fiyatlar ne zaman düşecek derseniz onun cevabı kolay işte. İnsanlarımız Ramazan Bayramı alışverişini de yaptıktan sonra pat diye düşecek.
O zaman ne girdi fiyatları konuşulacak ne de asgari ücret. Fiyatlar en az yarı yarıya düşecek. İnsanımıza üstelik ağzı kapalı insanımıza niçin eziyet ediyorsunuz, değer mi?
Değer ya da değmez bilmeyiz ancak kuru soğan fiyatları hatta patates fiyatlarının düşmemesi için tonlarcasını çöpe veya denize döken bir milletin evlatlarıyız. Fakir fukaranın temel yiyecekleri üzerinde plan kuranlar yanlış yoldadır. O kazanılan paranın da bereketi olacağı kanaatinde değilim.
Mübarek aya ağız tadıyla, sağlıkla kavuşmak dileğiyle.
Saygılarımı sunuyorum.