'SEN ARTIK İKİ CANLISIN; YE!'

Gebelikte beslenme konusu çoğu anne adayı için bir sorun; hatta bazıları için çevreden gelen baskılar ile birlikte kâbus haline gelmektedir. Çoğu anne adayı “Sen artık iki canlısın; onu ye bunu ye” gibi sağdan soldan gelen söylentilere her ne kadar kulak asmamaya çalışsa da “ya doğruysa?” ikilemine de düşmekte, bebekleri için endişe etmekteler.
Bu sebeple de bu hafta gebelikte beslenme ve kilo kontrolü ile ilgili birkaç noktaya atış yapalım istiyorum.
Öncelikle anne adayı gebelik süresinde kendi fizyolojik ihtiyaçları için, vitamin mineral depolarını sağlam tutmak için ve bebeğinin sağlıklı gelişimi için dengeli ve yeterli beslenmelidir.
Annenin yetersiz ve dengesiz beslenmesi anemi ve ödemden tutun da anne-bebek ölümlerine kadar pek çok soruna sebep olabilmektedir.
Gebeliğe normal kilo bandında başlayan bir anne adayının bu süre zarfında 9-12 kg alması normalken; gebeliğe fazla kilo ile başlayan anne adaylarının 7-8 kg alması normal sayılabilir.
Bu süreçte annenin enerji ihtiyacı diğer zamanlara nazaran elbette bir tık artacaktır. Annenin yedikleri plasenta aracılığıyla bebeğe aktarılır. Bebeğe geçen besinlerin besin değeri zengin ve kaliteli olmalıdır. Bu sebeple annenin tüketeceği besinler “hazır, paketli, işlenmiş” değil “sağlıklı besinler” kategorisinde olmalıdır.
Hazır bisküvi, kek, pasta, asitli ve gazlı içecekler yerine çiğ kuruyemişler, taze ve kuru meyveler tüketilmelidir.
Kan şekerini ani yükseltip ani düşüren beyaz un/beyaz un mamulleri, pirinç yerine bulgur ve tam tahıllı ürünler tercih edilmelidir.
Anemiden korunmak adına et, tavuk, balık, yumurta, koyu yeşil yapraklı sebzeler, kurubaklagiller ve kuru meyve tüketimine dikkat edilmelidir.
Folik asitten zengin olan karaciğer, koyu yeşil yapraklı sebzeler, et, yumurtanın yanında süt türevleri de beslenmeye dâhil edilmelidir.
Etler ve sebzeler; kızartma ve kavurmadan ziyade ızgara, fırınlama ve buğulama yöntemiyle pişirilmelidir.
Tatlı tercihi sütlülerden yana olmalıdır.
Gebelikte Yasaklar
Sakatatlarda ve salam, sosis, sucuk gibi şarküteri ürünlerinde çok fazla toksin ve nitrit, nitrat dediğimiz kanserojen maddeler vardır. Bebeğe zarar verebileceği için tüketilmemesinde fayda vardır.
Zayıflamak için veya kabızlığı çözmek için bitki çayları tüketilmemelidir. Yeşil çay, form çayları, zayıflama çayları gibi birçok bitki çayının kontrolsüz tüketiminden kaçınılmalıdır.
Az pişmiş veya çiğ olan et ve yumurtalar bakteri riski sebebiyle asla tüketilmemelidir.
Açık satılan ve az kaynatılan sütler tüketilmemelidir.
Konserve besinler tercih edilmemelidir.
Bazı bitkiler, aloevera, rezene, sinameki, maydanoz gibi, düşüğe sebep olabilir.
Yağda kızartılmış besinler kanserojen olduğu için uzak durulmalıdır.
Margarin trans yağ içerdiği için tüketilmemelidir.
Basit şeker, glikoz şurubu, mısır şurubu içeren gıdalardan uzak durulması gerekir.
Siyah çay ve kahve tüketimi sınırlandırılmalı/tüketilmemelidir.
Alkol ve sigara tüketilmemelidir.
...
Evet, sevgili anne adayları; sizin için çok özel ve kıymetli olan bu zamanları olabildiğince rahat, sağlıklı ve sakin geçirmenizi diliyorum. Eminim ki tüm endişe ve korkularınız bebeğinizi kucağınıza alınca yok olacaktır. “Siz” e iyi bakın; sağlıcakla kalın!

DİYETİSYEN ÜMMÜ GÜLSÜM ETYEMEZ
@dyt.ummugulsumetyemez