10 SORU-10 CEVAP- Ümmü Gülsüm ETYEMEZ- Yeni Meram Gazetesi
Herkese merhabalar! Bu hafta siz Konya halkına beslenme ve diyet bilimi ile ilgili merak edilen soruları derleyerek cevapladım. Bir bakın, belki içinde sizin de merak ettiğiniz sorular vardır. Hadi o zaman, keyifli okumalar!
1-Diyet yapmak düşüncesi beni korkutuyor; ya aç kalırsam?
Öncelikle diyetin kelime anlamı aç kalmak, ekmeği kesmek, sürünerek zayıflamak değildir. Sizin yaşam tarzınız baz alınarak ve size özel olarak yazılan listelerle sürdürülebilir beslenme modelini hayatınıza entegre edebilmek ana hedefimizdir. Bu şekilde bir uzman tarafından yazılan listelerle aç kalacağınızı düşünmüyorum.
2-Beyaz ekmek gerçekten kötü mü?
Hiçbir besini karalama taraftarı bir diyetisyen değilim. Fakat diyet sürecinde işimizi kolaylaştıracak birkaç nokta var ki; biri de ekmek konusu. Ekmeği kesmiyoruz çoğunlukla türünü değiştiriyoruz. Çünkü diyet sürecinde ani kan şekeri dalgalanmaları istemeyiz. Beyaz ekmek yüksek glisemik indeksi sebebiyle kan şekerini hızlıca yükselttiği gibi aniden de düşürür. Kişide yedikçe yeme hissiyatı oluşturduğundan porsiyon kontrolünü sağlamak zor olmaktadır. Basit karbonhidrat içeriği ile ihtiyaç fazlası tüketimi özellikle göbek bölgesi yağlanmalarına sebebiyet vermektedir. Tahıllı ekmekler ise düşük glisemik indekse sahip olmakla beraber yüksek lif oranı sayesinde uzun süre tokluk sağlamaktadır. Lifli yapısı aynı zamanda bağırsak sağlığımızı da koruyup geliştirmeye yardımcı olur. Bu iki ekmek kalori bakımından değerlendirildiğinde aralarında pek fark yoktur, tahıllı dahi olsa porsiyon kontrolünü sağlamak ciddi önem taşır.
3-Çikolatadan vazgeçemem, diyet yapamayacak mıyım?
Diyetisyenlerin görevi sürdürülebilir beslenmeyi empoze etmeye çalışmak iken; hayatınızdan çikolatayı çıkarmanızı istesek bu ne kadar sürdürülebilir olur? Bir daha çikolata, çiğ köfte, patates yemeyeceksiniz diye bir kanun yok. Doğru miktarda, doğru zamanda yeme diye bir şey var ki biz, sizlere bunu anlatıyoruz.
4-Su ihtiyacımı çay/kahve/maden suyu içerek karşılıyorum, doğru mu?
Hiçbir şekilde çay, kahve, soda, maden suyu, gazlı ve şekerli içecekler su yerine geçmez! Günlük içmeniz gereken su miktarını yalnızca sudan karşılamalısınız. Vücudunuzun biyokimyasal ve fizyolojik işleyişinin devamı için gerekli olan madde çay, kahve değil; sudur. Sık yapılan bir diğer hata ise su içmek için susamayı beklemektir. Arkadaşlar beklemeyin! Vücut fonksiyonlarınızın kaliteli işleyişi için mümkün olduğunca vücudunuza susuzluk hissi yaşatmamalısınız.
5-Sadece meyve yememe rağmen neden zayıflayamıyorum?
Tek tip beslenme önerilen bir beslenme modeli değildir; her besin grubu vücuda alınmalı ve bu besinlerde çeşitlilik sağlanmalıdır. Nasıl ki ilacı zehirden ayıran şey dozu ise, dozunda abartıya kaçılan hiçbir besin de masum değildir. Bu meyve olsa bile. Meyvede de früktoz dediğimiz meyve şekeri bulunur ve ihtiyaç fazlası yağa dönüştürülür.
6-Günlük öğünlerim 3 ana-3 ara şeklinde olmak zorunda mı?
Sizi, diyabet gibi düzenli aralıklarla öğün yapmaya iten bir hastalığınız yoksa, 6 öğün beslenmeniz şart değil. Dediğimiz gibi sizin tüm yaşam tarzınız sorgulanarak kiminize 3 ana öğün yazarken kiminize 2 ana öğün yazabiliyoruz.
7-Bir haftada kaç kilo veririm? Tüm fazla kilolarımı ne kadar sürede veririm?
Kilo vermenizi etkileyecek pek çok faktör var. Psikolojik yönden kendinizi hazır hissetmeniz ve diyetinize sadık kalabiliyor olmanız bence en önemli iki etken. Öylesine diyete başlayıp bırakanlar, bugün son yarın başlıyorum diyenler, diyeti bozup tekrar nasıl başlayacağını düşünenler…
Öncelikle diyet sizin düşündüğünüz gibi bir dilim kekle bozulacak ya da pazartesi başlanıp pazar bitirilecek bir sistem değil. Diyet bir prensipler bütünüdür; bu prensiplere bağlı kalırsanız sizin için en iyi süreyi vücudunuz zaten belirleyecektir.
Kilolarınızı nasıl ki bir anda almadıysanız; elbette bir anda vermeyeceksiniz. Bizler için haftada 0,5-1 kg kayıp idealdir. Elbette uygun şartlar sağlandığında bu miktar artabilmektedir.
8-Her gün tartılmak yanlış mı, neden?
Bir günde yiyip içtiklerinizin ertesi gün tartıya yansımasını beklemek bana sorarsanız yanlış, evet. Vücudunuza yapım-onarım olayları için zaman tanımalısınız. Tartılmadan önce aşırı tuz ya da sıvı alımınız, karbonhidrat ağırlıklı beslenmeniz veya regl döneminde olmanız tartıyı yanıltarak sizleri demoralize edebilir. Bu sebeple önerilen, haftada 1 kez ölçüm almaktır.
9-Bu hafta niye az kilo verdim/veremedim?
Vücudunuzu robotikleştirmeyin; bir hafta 3 kg verip sonraki hafta 800 g vermiş olmanız sizi başarısız kılmaz. Vücudunuz sistemler bütünüyken, ona robot muamelesi yapmak haksızlık olacaktır. Hatta körü körüne tartıya bağlı kalmak da sizi boş yere moral olarak aşağılara çekebilir.
Diyette total kilo kaybından ziyade önemli olan yağ kaybıdır. Yağdan kaybedip kas kazanmanız tartıda kilo verememiş hissiyatı oluşturur. Bunun önüne geçmenin en iyi yolu ise mezura ölçümü almaktır. Mevcut incelmeleriniz yağdan kilo verdiğinizi gösterecektir.
10-Diyette etli ekmek yiyemeyecek miyim?
Evet, Konya halkı için can alıcı soru geldi! Diyet ve etli ekmek?
Karadenizli biri olarak; yolu Konya’ya düşenlerin mutlaka yemesi gereken ve bağımlılık yapan bir lezzet olduğunu söyleyebilirim. Elbette sizlere etli ekmeği hayatınızdan çıkarın demeyeceğim fakat özellikle kilo verme sürecinde olanların bilinçli ve kontrollü tüketimlerini sağlamak zorundayız. İşin en önemli kısımlarından biri olan “diyette dengelemeyi” muhakkak öğretmek ve öğrenmemiz gerekiyor.
Tüketim sıklığını ve miktarını abartmadan tüketmemiz gereken etli etmek, kalori ve karbonhidrat bakımından hayli yüksektir. Bu sebeple de yanındaki salatanın yağsız/sossuz olması ve içecek olarak ayran tercih edilmesi önerilmektedir.
Bizlere ayrılan sürenin sonuna geldik... Bu hafta sizlerle merak edilen 10 diyet sorusunu cevaplamış oldum. Umarım kendinizin merak ettiği soru-cevaplardan birkaç parça bulabilmiş, sizlere küçük de olsa bir bilgi aktarımı sağlayabilmişimdir. Bir sonraki haftaya kadar görüşmek üzere.. Kendinize iyi bakın, sağlıcakla kalın!
Dyt. Ümmü Gülsüm ETYEMEZ