ALDIĞIM İKİ DERS…-Adnan Yıldırım-Yeni Meram Gazetesi
Sevgili okurlar;
Geçen gün arkadaşlarla bir akşam etkinliği yapalım dedik.
Tabi grup biraz kalabalık olunca, her kafadan ayrı bir ses çıktı.
Kimimiz sinemaya gidelim dedi,
Kimimiz yemekten sonra bir yerde çay içelim dedi,
Kimimiz bowling falan derken, hiçbir şeye karar veremedik.
En sonunda bir arkadaş ‘madem öyle yemekten sonra tiyatroya gidelim’ dedi.
Doğrusu fikir bizi şaşırtmamış değildi.
Sonuçta pek tiyatroya giden bir grup değiliz.
Zira yaptığımız tek kültür sanat etkinliği yeni çıkan filmlere gitmek.
Evet hepsi bu.
O yüzden teklif ilginç ve cazip geldi.
Herkes oy birliği ile tiyatro fikrini kabul etti.
Ve hiç zaman kaybetmeden internetten Konya Devlet Tiyatrosu’nun sitesine girerek hangi oyunlara gidebileceğimize baktık.
Doğrusu dolu dolu oyunlar vardı.
Tam oyunumuza karar verdik bilet alacaktık ki bütün seansların dolu olduğunu gördük.
Ve benim şaşkınlığım bir kat daha arttı.
Çünkü hafta içi olmasına rağmen bütün seansların dolu olması, hafta sonunu hiç söylemiyorum, benim Konya’nın kültür sanata olan bakış açımı tamam değiştirdi.
Açıkçası kendimden utanmadım değil.
Çünkü,
Konya’nın kültür sanatta hep geri kaldığını düşünen ben, karşılaştığım tablo karşısında aslında benim bu alanda ne kadar geri kalmış olduğum gerçeğini adeta acı bir tokat gibi yüzüme vurdu.
Vurdu vurmasına ama bir yandan da iki nedenden ötürü de sevindim.
Birincisi, demek ki Konya kültür sanata düşündüğüm kadar ilgisiz ve alakasız değilmiş.
İkincisi ise, tıpkı bir cahil gibi fikirlerimi sabitleme alışkanlığım olduğunu görüp, bu olumsuz alışkanlığımı fark ettiğime sevinerek, acilen vazgeçmeye karar verdim.
İşte, bu etkinlik yapma çabasından aldığım iki ders buydu sayın okurlar.
Ha…. etkinlik olarak ne mi yaptık?
Bende toplanarak çay içtik…
HABER KAYNAĞI : HABER MERKEZİ