ÇİN MALI- Ümmü Gülsüm ETYEMEZ- Yeni Meram Gazetesi
Doğum günleri, misafirlikler, yıldönümleri, iş yemekleri, nişan, düğün yemekleri derken envai çeşit kutlamalar, özel günler hayatımızın mutlaka bir parçası olmuş durumda. Danışan adaylarımdan bu aralar sıkça aldığım benzer mesajlar üzerine değiniyorum bu konuya: “Hocam oğlumun/kızımın doğum günü bir geçsin, diyete başlayalım; hocam düğün aradan bir çıksın zayıflayacağım; hocam altın gününde sıra bana bir gelsin yazacağım size..”
Şimdi rahatça yaslanın arkanıza, elinizde pasta börek varsa yemeye devam ederek dinleyin bakalım ailenizin diyetisyenini. Sevgili hanımlar, beyler.. Aldığınız o kiloları bir günde mi aldınız, düşünün bakalım. Biz diyetisyenlerden bunu hep duyuyorsunuz biliyorum: “O kilolar bir günde alınmadığı gibi bir günde de verilmeyecek.” Evet, doğru bir cümle fakat neden sadece edattan sonraki kısma odaklanıyorsunuz?: “Bir günde de verilmeyecek.”
Biraz da cümleye nasıl başladık ona odaklanalım: “O kilolar bir günde alınmadı!” Demek istiyorum ki sizler yılda bir defa olan doğum gününüzü kutladınız diye, eşinizle dostunuzla özel bir gününüzü evde ya da dışarda daha özel bir yemek yiyerek geçirdiniz diye 10 kg almazsınız. Danışanlarımdan bilen bilir; kimseye doğum günü gibi özel günlerinde “Aa doğum günü mü, asla pasta yemek yok; sen diyettesin kendine gel” gibi bir yaklaşımda bulunmadım, bulunmayı da düşünmüyorum. Evet bizler diyetisyeniz, sağlıklı beslenmeyi savunarak teşvik edeceğiz belki ama naçizane fikrim; 3 günlük dünyada 1 gün doğum günümüzse pastamızı yiyeceğiz tabii ki. Beslenme dediğimiz bilim; sağlık penceresinden incelendiği kadar sürdürülebilir olmasıyla da gündeme gelmelidir çünkü. Oo diyetisyen izin verdi, gelsin pastalar, sarmalar, Adanalar, Urfalar.. mı? Gelsin, gelmesin demiyorum ama ne kadar gelmeli onu konuşalım şimdi. Yani işin kontrol kısmına geldik; porsiyon kontrolü kısmına.
Diyet öncesi yaşamınızda koca pastadan kaç dilim yediğinizi düşünün. Örnek olarak, 2 mi? Ya da kaç sarma yerdiniz; 10 mu? Şimdi pastanızı da sarmanızı yine yiyin ama 1 dilim pasta alın mesela tabağınıza ya da 5-6 sarma ekleyin yanına. Abartmadan anın tadını çıkarın, pasta böreğin değil. Odak noktası kızınızın/oğlunuzun doğum gününde ne yiyeceğiniz olmasın. Burada anlaştıysak şimdi akıllardaki soruyu cevaplayalım. “Hocam iyi dedin hoş dedin de, pasta pastadır bozuldu diyet, gitti motivasyon!” Güzel kardeşim, bana diyet-beslenme-sağlık ile ilgili ne ile gelirsen gel; “motivasyonum düştü hocaam” ile gelme. Motivasyon düşürecek bahane arama kendine. Doğruya doğru şimdi, haksız mıyım? Bu motivasyon dediğimiz şey Çin malı mı sürekli bozuluyor; anlamadım gitti. Tedavi sürecinde kullandığınız ilaçları almaktan sıkıldığınızda “amaan bugün motivasyonum düştü, yutmayacağım bu hapı” diyor musunuz? Aksine ilaç saatiniz geçince etekleriniz tutuşuyor değil mi? Motivasyon dediğimiz olay çoğu birey için sadece ba-ha-ne. Bu aslında bir nevi “hocam ben şimdi diyete başlayacağım ama baştan söyleyeyim benim motivasyonum çabuk düşüyor, benden çok bir şey bekleme” demenin özet hali. Zaten çoğu meslektaşım tecrübe etmiştir; kim ki diyet öncesi “diyet tamam da motive olmak zor” diyorsa o birey taş çatlasın bir iki ay sonra diyeti bırakır, kaybolur ortadan. Özel günlerinizde istediğinizi yeter miktarda yedikten sonra daha niye bozulsun ki bu motivasyon? Sadece özel gün bazında da düşünmeyelim; rutin yaşamımızda da olması gereken bu değil mi aslında; her şeyden yeter miktarda yemek. Çöp mü arkadaşlar bu midemiz; niye her şeyi atalım içimize? Allah hepinizin rızkını çok daha artırsın (amin) ama var diye de her an her şeyi yemek zorunda de-ği-liz..
Sözün özü:
1-Diyete başlamak için özel günler engel değil.
2-Diyette pasta, börek yemen gereken zaman yiyeceksin; ne kadar yemen gerektiğini, nasıl dengeleyeceğini diyetisyenin sana öğretecek.
3-Sağlıklı beslenme rutinin dışına çıktığın bu özel günlerde fazlaca abartırsan kimse sana haftada 2-3 kg vermeni garantileyemez ki bu normal şartlarda bile garantilenemez. Fakat bil ki bizim için önemli olan pastanın bir dilimi değil bütünüdür. Yani diyette haftalık sonuçtan ziyade aylık tabloya odaklanmalısın. Olsun varsın bir hafta da pasta börek yedin diye diğer haftalara nazaran daha az kilo ver. Hiçbirimiz robot ya da makine değiliz.
4-Motivasyon olayına gelince; eminim hayatta pek çok işin üstesinden geldin. Bir motivasyon uğruna diyette mağlup düşmen beni üzer. Unutma, aynı hamur bir galip bir de mağlup olmaz. Sen galipsin kendine gel. Sana güveniyorum, sen de kendine güven!
5-Ne yalan söyleyeyim, beşinci maddeyi bulamadım. Dualarınızda bendeniz ünsüz diyetisyeninize de yer vermeniz bana yeter.
Sağlıkla kalın, herkese kucak kucak sevgiler..