Konya
°C
Yeni Meram

Çocuğunuz Okula Hazır mı?

Çocuğunuz Okula Hazır mı? Betül PALANCI- Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
26.08.2023 01:25
25.08.2023 14:27
0
2493
ABONE OL


Kreşe, anasınıfına veya birinci sınıfa başlayabilmek için çocukların bilişsel yeteneklerinin ve öz bakım-sosyal becerilerinin belli bir düzeyde hazır olması gerekmektedir. Çoğu zaman anne-babaların; çocuğun ilişki kurma biçimi, arkadaşlarıyla oyun oynarken davranışları, davranışlarında rahat veya ölçülü olması, konuşmasının anlaşılır olması, durması gereken noktada durup durmadığı ve öğrenme kapasitesi ile ilgili yapacağı gözlemler çocukların okula başlamaya hazır olup olmadığının cevaplanması için yeterli olacaktır. Anne babalar bu konularla ilgili emin olamadıklarında bir uzmana başvurmaları gerekir
Okula alışma dönemi, çocuğun mizacına bağlı olarak, aile (geçmiş ve mevcut tutumlar) öğretmen ve ortamdan etkilenerek her çocuk için farklı sürelerde olur. Çocuklar hem ailelerinden uzak oldukları hem yeni koşullara alışmaya çalıştıklarından “ailelerinin ne durumda olduklarını merak” edebilir ve onların yanında olmayı isteyebilir. Ayrılık kaygısı adı verilen bu durum çocukların daha önce ayrılık deneyimi yaşadıklarında verdikleri tepkiler üzerinden öngörülebilir. Okula başlanılan ilk haftalarda (yaklaşık 4 hafta) bu kaygının belli bir düzeyde yaşanması bazı çocuklar için normal kabul edilebilir.
“Bir süre bekleyelim, belki geçer" demeyin!
“Okul fobisi yaşayan çocuklarda, iştahsızlık, uyku düzensizliği, huzursuzluk, alınganlık, sinirlilik, utangaçlık, içe kapanım, okul etkinliklerine ilgisizlik görülebilir. Okula gitmediği sürece, okula başlama güçleşir. Ailenin ‘Bir süre bekleyelim, belki geçer’ yaklaşımı yanlıştır.
Okul reddine hangi durum ve duygunun neden olduğunu bulup, bu sorunun çözülmesi için çalışılmalıdır. Ailenin, çocuğun okula devamıyla ilgili kararlı olması gereklidir. Fakat çocuğa, bu sorunun tüm aileyi ilgilendirdiği, sadece çocuğun sorunu olmadığı hissettirilmelidir.
Bu durumda öğretmen ve ailenin sıkı işbirliği içinde olması gereklidir. Öğretmenin güven verici ve zorlayıcı olmayan tarzı önemlidir.
Şiddetli ve yönetilmesi zor olan kaygılarda bu süreleri beklemeden profesyonel destek almak gereklidir. Sabırlı ve kararlı olmak, kendi kaygımızı kontrol etmeye çalışmak, daha az kaygılı ebeveynin çocuğu okula götürmesi, çocuğa bu sıkıntısını yenmesi için zaman tanımak, çocuğun kaygısını giderecek uygun ve yerinde vaatler sunmak (“Seni öğlen veya akşam kreş veya okuldan ben alacağım” veya “Eve geldikten sonra parkta oynamaya gidebiliriz”) ve öğretmen ile işbirliği içinde alınan kararlara uymak bu kaygının daha yumuşak bir şekilde yaşanmasına ve atlatılabilmesine yardımcı olabilir.
Kimi çocuklar okula geri döndüğünde özellikle sınıf veya okul değiştirmişlerse daha kaygılı olabilir. Başarısızlık korkusu, arkadaşları tarafından kabul görmeme endişesi veya geçen yıl okulda yaşadığı bir sorunun devam etme ihtimali gibi nedenler çocukların kaygı düzeyini arttırabilir.
Bunlar benzer çoğu durumda kaygılanmanın normaldir. Kaygı düzeyinin çok yoğun olduğu veya zamanla azalmadığı durumlarda uzmanlardan destek alınması gerekir.

Klinik Psikolog Betül Palancı

HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.