DEPREM, EĞİTİM, SEÇİM
DEPREM, EĞİTİM, SEÇİM- Mehmet Hançerli- Yeni Meram Gazetesi
Rabbim kolaylıklar versin. Beteri ile bugünümüzü aratmasın. Büyük bir depremler silsilesini atlattık. Depremin ivmesinin ne demek olduğunu da öğrendik. Hep kafamıza şunu kazıdılar. Daha büyük depremler Japonya'da olurken niçin bu kadar yıkım ve ölüm olmuyor diye.
Deprem uzmanları, Japonya'da bizim 7,7'den daha büyük bir deprem ile bizim Kahramanmaraş depreminin ivme ve vuruntusunu grafikte gösterdiler. Bizim deprem ivme olarak Japonya'dakinden 3-4 kat daha büyük ve yıkıcı. Depremin süresi, derinliği, şiddeti ve ivmesi yıkımda bir ölçüymüş meğer. Deprem haftamızda ilginç gelişmeleri almaya çalıştım.
-Sayın Kurum 10 ilde 105 bin bina için yıkım kararı alındığını söyledi. Allah korusun.
-Hatay'da 14 katlı binanın enkazından çıkartılan öğretmen defnedildi. Deprem bölgesinde 14 katlı bina nereden çıktı demeyelim, Konya gibi düz bir şehirde 17 katlı binalarımız yok mu? Niçin?
-Cumhurbaşkanı yardımcımız " Ayni yardımların rahat ulaşımını sağlamak için 250 market açacağız." dedi. Benzeri uygulama Şehir Hastanemizde de açıldı. Tebrik ediyoruz.
-CHP'li ilahiyatçı Cemil Kılıç " Enkazdan depremzedeleri çıkarırken Allahuekber diyenler örgüt propagandası yapıyor" dedi. Peki ne demek lazım? Alkış mı tutmalı? 200 saatten fazla zaman sonra enkazdan sağ çıkaran Rabbime şükür ifadesinin en uygunu nedir?
- Öyle bir afet ve yıkım ki, ok gibi tren raylarına "s" çizdiren güç nedir?
Böyle devasa bir depremde gecikmeler olabilir, insan hataları olabilir ancak devlet ve sivil toplum oradaydı. İş makineleriyle, tırlar dolusu malzeme ile, insan gücü ile oradaydı. Türkiye olarak birlik ve beraberlik örneğini dünyaya duyurduk. 15 Şubat'ta yapılan yardım gecesinde tüm insanlarımızı gördük. İnsanlar, milyarlar, milyonlar.... 115 milyar 146 milyon 528 bin TL, 9 milyon 10 bin adet de SMS geldi. Türkiye tek bir yumruk oldu. Sayın Cumhurbaşkanının da katıldığı programda kendileri " Bize bir yıl süre verin, yaraları saracağız" dedi. Önceleri korona şimdi şimdilerde 7,7 ve 7,6'lık depremler hayatımızı dizayn edeceğe benziyor.
Eğitime verilen ve verilecek olan aralara rağmen 71 ilde okullarımız 20 Şubat Pazartesi günü açılmış olacak. Milli Eğitim Bakanı önemli bir şey söyledi. "Türkiye'yi normalleştirmemiz için eğitimi normalleştirmemiz lazım." dedi. Deprem bölgesinde 24 tane okul yıkılırken 83 okulda da ağır hasar var. Deprem bölgesindeki 10 şehirdeki okullarımız 1 Mart'ta açılmış olacak. Genel duruma bakılarak bu tarih ötelenebilir.
Ayrıca deprem bölgesindeki okullara devam şartı aranmazken daha esnek bir eğitimin yaptırılacağı aşikar. Bir diğer kolaylık da, deprem bölgesinde eğitim gören öğrenciler bir diğer istedikleri şehirdeki okullara yatay geçiş yapabilecekler.
Eğitimde diğer bir konu da ülke genelindeki bütün yüksek okullarda eğitim uzaktan eğitimle online yapılacak. Yüz yüze eğitim ikinci bir emre kadar yok. Özel üniversiteler dahil tüm okulların yurtlarında kalan öğrenciler yurtlarından çıkartıldı. Bu yurtlara geçici olarak depremzedeler yerleştirilecek. Eğitim önemli efendim. Kaliteli, bilgiye dayalı, dünya okulları ile yarışan bir eğitim sistemini kurmalıyız. Zira depreme dayanıklı binaların yapılması, iltimas göstermeden fen kurallarına uygun barınma yerlerinin yapılmasının yolu eğitimden geçiyor!
Mayıs ya da haziranda yapılacak olan genel seçimler ne olacak şimdi? Bazı siyasilerimiz seçimle yatıp koltukla, mevki ya da mevkilerle kalkıyor. Enkaz altındakilere saygı kalmamış. Anayasa gereği seçimlerin ötelenmesi sadece savaş hali olduğunda Meclis'ten karar çıkarsa olabiliyor.
Cumhurbaşkanının seçimleri öne alma yetkisi olmasına rağmen erteleme yetkisi bulunmuyor .Bazı gündemde kalmayı çok seven sözde hukukçu büyük abiler " Ne mayısta ne haziranda seçim olmaz, olamaz" buyurdular kendileri. Peki ne yapmak lazım. TBMM'den böyle bir karar ( seçim kararını erteleme) çıkar mı? Toplumda karşılığı olan güzel cümleler bunlar. Peki pratiği var mı? Varsa ne kadar?
Zira Sayın Kılıçdaroğlu " Savaşta değiliz seçimi erteleyemeyiz" derken, Sayın Akşener ise seçimin 14 Mayıs'a yetişmeyeceğini söyleyerek, "Seçimin 18 Haziran'da yapılması lazım" dedi. Ancak AK Parti kanadında erken ya da zamanında bir seçimle alakalı bir gündem yok. Hukukçular ne der, bilemiyoruz. Aldığı kararların kesin hüküm olduğu Yüksek Seçim Kurulu bu konuda ne düşünür, bilemeyiz.
Şayet seçimler tam zamanında haziran ayında yapılır ise, Sayın Cumhurbaşkanı'nın 10 Mart'ta yapacağı açıklamaya dahi gerek kalmayabilir. Anayasa'nın 77. ve 78. maddelerinin nasıl işleteceğini birlikte göreceğiz. Ahir kelam seçimlerin öne alınması yetkisinin TBMM ve cumhurbaşkanında, savaş nedeniyle geriye bırakılması yetkisinin ise TBMM'de olduğuna dikkat çekiliyor.
AK Parti Sözcüsü Sayın Çelik ise " Canlarımızı kurtarmanın ve yaraları sarmanın mücadelesini veriyoruz. Seçim ya da başka bir şeyin konuşulması söz konusu bile değil. Cenazelerimizi defnederken, yaralılarımıza sahip çıkarken böyle bir şeyi hiçbir şekilde konuşmayız. Bu tip konuşmaların da bizimle bir ilgisi yoktur." ifadelerini kullandı.
Gündemin getireceklerini birlikte göreceğiz. Orta Doğu depremi ile ilgili olarak Rabbim rahmetli olanların makamını Ali eylesin. Mekanları cennet olsun. Yakınlarına sabr-ı cemil versin.
Ülkemize de güç, kuvvet, kudret versin inşallah.
-
Esad Taştan2023-02-23 08:14:12Asrın Feiakrti ne kardı Rabbimix yâr ve yardımcımız olsun