DERT BİR DEĞİL Kİ!

Dünya arzı çok büyük bir sınav yeri. Doğumda, ölümde, eğitimde, iş sahibi olmada, evlat yetiştirmede, mal mülk edinmede, siyasi tercihlerde, hulasa hayatın her döneminde bir imtihan sürecinde kendimizi buluyoruz.
Spordaki yerel sınavlar çetin mi çetin geçiyor. Hangi branşı ele alırsanız alın, dökülüyoruz. Baskette çok büyük bir düşüş ivmesi yakaladık. Süper Lig'den Birinci Lig'e oradan da hiç beklemeden dilimizin varmadığı bir alt lige düştük. Hem de sadece 5 sayı atamamakla bunu yaşadık. Alt liglere indiğimizde dahi BAL Ligi'nde Sarayönüspor'umuz düşmemek için çaba sarf ediliyorsa vay halimize.
Konyaspor'umuza neler oluyor, anlamak mümkün değil ki! Öncelikle bu hassas dönemde elini taşın altına koyan Konyaspor Başkanı ve fedakar yönetimini tebrik etmek gerekiyor. Evinde Trabzonspor, Adana Demirspor ve Alanyaspor'a ikramda bulun ondan sonra da debelen dur. Yönetim daha ne yapacak ki?
Geçmişte yapılan teknik direktör ve futbolcu alımı hataları bugün başımızı ağrıtıyor. Gökhan Töre kardeşimizin transferi noktasında efor sarf edenleri takdir etmek lazım. Takıma “0” katkıda bulundu. Belki o kadar katkı veremese de Sayın Muhammed Demir golcümüz de fena değil (!)
Bu takımın diğer futbolcularının tamamını tebrik etmek gerekiyor. Niçin mi? Kaç aydır santrafor olmadan maçlara çıkıyorlar. Teknik direktörümüz, değerli hocamız, imkanlar zorlanmadan takıma monte edilmiş bir zat-ı muhteremdir. Takım dizaynı, motivesi ve oyuncu değişimini bir çözse çok fazla bir problemi kalmayacaktır. Bu hoşgörü ve toleranslardan dolayı takım küme düşerse çok acı bir tecrübeyi birlikte yaşayabiliriz, demedi demeyin.
Bir diğer konu da şampiyon adaylarından Fenerbahçe ve Galatasaray ile Konyaspor'umuzun lig maçları var. Futbol büyüklerimiz muhtemelen bunun idraki içerisinde olacaktır. Kardeşim ligde kalma gibi bir niyetin varsa ara transferlerde kesenin ağzını açacaksın, egonu düşünüp İlhan Palut'u sebepsiz yere göndermeyeceksin ve Alanyaspor'u kendi sahanda yeneceksin. Başka yolu var mı? Tabii ki ligin alt yolları her zaman açıktır.
1922 Konyaspor'umuz, size helal olsun. Birkaç futbolcu takviyesi ve teknik direktör Mehmet Yıldırım Hoca ile takımı 3. Lig'de tutabildik sonunda. Kulübün başkan ve teknik heyetini kutlamak lazım.
Haydi sporu bir kenara itip memleket idaresine, genel idareye gelelim. Bir hastaya verilen tedavi amaçlı ilaçların bir yan etkisi olduğu gibi hastaya verilen vitaminlerin bile yan etkisi oluyor.
Biraz da siyasi yaklaşımlardan dolayı EYT, asgari ücret tespiti, memur maaşlarındaki artışlar ve diğer giderlerden dolayı bir hayli sıkıntı yaşanacak gibi. Bu yanlış uygulamaların yan etkilerini görmeye başladık ve daha ağırını göreceğe benziyoruz.
Eldeki pastanın dilimleri, sınırları belli, sayısını artıramıyorsun. Aynı pastadaki dilimleri çoğaltarak sadece memnun olmayan kesimlerin sayısını artırabilirsin.
Herkesin diline pelesenk olan emeklilerin özlük haklarının iyileştirilmesi çalışmasını görelim bakalım. Tatmin olmayan kesim memnun kalacak mı? Yoksa memnuniyetsizlerin sayısı mı artacak, birlikte göreceğiz. Önümüzdeki yıl ya da birkaç yıl kemerlerdeki son deliğe demir atmak manasına geliyor. Önümüzdeki ay ya da yıllarda tasarruf tedbirleri ve ek vergileri daha çok görebiliriz. Herkes kemerindeki deliklerin sayısını şimdiden kontrol etsin. Sıkıntı yaşamaması için.
Yerel yönetimlere Rabbim kolaylık versin. Ekonomideki durağan hal (olası durağan durum) belediyeleri doğrudan etkileyecektir. Belediyelerde çalışan personel sayısı da dikkate alındığında bakalım nasıl bir bütçe ortaya çıkacak?
Aslında olacak belli de yine de yazalım. İşler ekonomiden dolayı birkaç yıl askıya alınır. Mevcut yatırımlar ağır aksak devam eder. Yeni bir temel atma ve yatırım görülmez. Belediyeler rutin faaliyetlerini icra ederler. Yatırımlardaki açıklarını, halkla daha fazla iletişim kurarak kapatmaya çalışırlar. Başkanlar, teşkilat ve meclis üyelerini bundan böyle daha sık düğün dernek, pazar yeri ve diğer etkinliklerde görebiliriz.
Seçime bir buçuk yıl kala 2028-2029'da tekrar bir hizmet atağına geçme ihtimalleri çok yüksek olur. CHP Genel Başkanı Sayın Özgür Özel, tekrar vurgulamış: “Söylediğimiz sözün arkasındayız. Erken seçim istemiyoruz.” diye.
Sayın Özel'in ne demek ya da ne yapmak istediğini zamanla öğreniriz inşallah.
İYİ, DEVA, GP, DP ve SP'nin durumları nice olacak, bilemiyoruz.