Sayın okurlar, bu konuyu daha önce de yazdık, çizdik, haberini de defalarca yaptık.
Adeta Konya’nın kanayan yaralarından biri haline geldi.
Yetkilileri uyardık, yaptırımları, cezai işlemleri arttın dedik, bu konuda vatandaşlarda gerekli bilinci oluşturun dedik, kale alınmadık.
Ramazan ayının gelmesiyle de beraber sayıları iki üç misline çıktı.
Ama hale bir çözüm bulunamadı.
Dilenciler, din sömürücüleri her geçen gün ama her geçen gün pıtrak gibi çoğalmaya devam etti. Ediyor.
Bu durum muhtemelen Türkiye’nin diğer şehirlerinde de Ramazanın gelmesiyle beraber hat safhaya çıkmış durumdadır.
Her köşe başını, her sokağı, her caddeyi hatta ve hatta trafiğin en yoğun olduğu caddeleri bile kendilerine mesken tutmuş, birkaç kuruş uğruna canlarını feda ederek, araçların önüne atlayarak, insanların merhametini, dini duygularını adete bir ruh emici gibi sömürüyorlar, kendi hayatlarını da trafikteki insanların hayatlarını da hiçe sayıyorlar.
E Ramazan bunların hasat ayı sayın okurlar, insanların dini duyguları, merhamet, vicdan ve yardımlaşma duyguları zirveye ulaşmışken ver ajitasyonu sömür Allah’ım sömür.
Sevgili okurlar, bir düşünün. Eli ayağı tutan, sapa sağlam bir insan neden dilenme ihtiyacı hisseder?
Çünkü en kolay para kazanma yolu budur da ondan. Bu insanlara çalışmak zül gelir. Yahu daha geçenlerde haberini yaptık 60 küsür yaşındaki bir nine simit satarak geçimini sağlıyorsa bu adam neden satamasın, neden helalinden kazanamasın. İstese bal gibi de kazanır. Ama yapmıyor çünkü bu kolayına geliyor.
Bir başka soru daha sayın okurlar. Karakter sahibi bir baba karısını, okul çağındaki çocuğunu ve yaşlı annesini sokaklara atarak onları neden dilendirir?
Hadi bu babanın sağlık durumu çalışmaya el vermesin, gerekli yerlere müracaat edince bu aileye zaten gerekli yardımlar yapılmıyor mu? Yapılıyor.
Bu durumda aksini düşündüğümüzde baba sağlıklı olduğu halde anasını karısını çocuğunu dilendirmesi durumunda ortaya hiçte hoş olmayan durumlar çıkıyor sevgili okurlar.
Gerçekten ihtiyaç sahibi bir insan bu yola başvurur mu?
Vurmaz!
Gider devletine sığınır maruzatını bildirir, devlette gerekli araştırmayı yaptıktan sonra, eğer gerçekten ailenin yardıma ihtiyacı varsa, gerekli işlemleri yapar.
Değerli okurlar, kısacası bunlara pirim vermemek gerekiyor. İş yine yetkililerde bitiyor. Vatandaş merhametli naspın elini açana yardım etmek istiyor. Yetkililerin yoğun bir çaba sarf ederek toplumda bu durumun önünde geçip, insanları bilinçlendirmesi gerekiyor.
*
ŞEHİDİMİZİN MEKANI CENNETİ OLSUN
Geçtiğimiz gün sizinde bildiğiniz üzere maalesef, Diyarbakır’da PKK’lı köpeklere yönelik sürdürülen operasyon sırasında Konyalı Jandarma Uzman Çavuşumuz Selçuk Özer şehit oldu. Şehidimize Allah’tan rahmet ailesine sabır ve baş sağlığı diliyoruz.
Bilmem kaçıncı defa terörü bitirmek için halktan oy toplayarak iş başına gelenlerin de verdikleri sözleri tutmasını, akan kanı durdurmasını bekliyoruz.
*
GURURUMUZ KONYASPOR
Sevgili okurlar, Konyaspor adeta tarih yazdı, efsaneleşti. Ziraat Türkiye Kupası finalinde normal süresi ve uzatma dakikaları golsüz tamamlanan maçta Medipol Başakşehir’i penaltı atışları sonucu 4-1 yenerek kupayı kazandı ve taraftarlarının gönlünde bir kez daha taht kurdu. Futboldan hiç anlamayan ve Amasyalı biri olarak bu tarihi zafer benim bile göğsümü kabarttı, fanatik bir taraftar gibi neşeye boğdu. Bu zaferinden dolayı Konyasporumuzu tebrik ediyor ve başarılarının katbekat artırarak devamını diliyorum.
HABER KAYNAĞI : HABER MERKEZİ