DÜNYA “BOP” A MUHTAÇ

Son günlerde gerek TV’lerde gerekse internet ortamında Suriye’nin geleceği ile ilgili yapılan konuşmalarda “Bop Projesi/sistemi ”gündeme geliyor. Bu Projenin mahiyeti hakkında ben de bir kaç satır yazmak istiyorum. Bu sistem hayali, teorik, yeni keşfedilmiş değildir.

Dünyada günümüze kadar devletler insanları yönetmek için, değişik sistemler uygulamışlar lakin bunların hiçbiri insanlığa huzur getirmemiştir. Roma, İskender imparatorluğu, Cengiz İmparatorluğu, Pers İmparatorluğu, Çin İmparatorluğu, İngiltere (Birleşik Krallık) ve ABD… Ne dünyaya huzur getirebildiler, ne halklarına adalet sunabildiler. Buna karşılık bazı eksiklerine ve yanlışlarına rağmen bu konuda en başarılı devletler Medine İslam Devleti, Abbasiler, Selçuklular ve Osmanlılardır. (belirli dönemleri) Bu sistem en son Osmanlıların kuruluş ve yükseliş dönemlerinde sahne almıştır.

Bu sistemin adı; “BOP” yani” Büyük Osmanlı Projesidir” Sistemin özelliklerine gelince: Yaratılanı yaratandan ötürü seven, dinde zorlama yoktur düsturuna sımsıkı bağlanan, ‘düşman olarak kini’ görüp ‘kamu âlemi bir sayan’, hiç kimseyi ırkından, dininden, mezhebinden, renginden, dilinden, coğrafyasından, geleneğinden, kültüründen, dolayı ayrıştırmayan; insanları rengine, ırkına, zenginliğine, soy sopuna göre değil “takva”sına göre değerlendiren (Allah indinde en şerefliniz takvâca en ileri olanınızdır. Arab’ın Arap olmayan (acem) üzerine bir üstünlüğü yoktur…) diyen, “De ki: "Gerçek Rabbinizdendir." Dileyen inansın, dileyen inkar etsin. …” diyerek insanları bu dünyada özgür bırakan bir sistemdir. Mademki halikul zülcelal hayatı, insanları, dünyayı böyle yani ayrı ayrı, farklı yaratmış ve bize de bu ayrılıklar düşmanlığın değil kardeşliğin anahtarıdır demiş, o zaman yapılacak olan iş bu gerçeğe uygun yaşamaktır. Temeli adalet, ahlak, kanaat, vicdan ve hoşgörü olan böyle bir sistem tüm insanlık için bir kurtuluş reçetesidir.

SİSTEMİN ANA KARAKTERİ
Bu anlayışa göre Kâinatta var olan her şey Allah’ındır. Tarihte ve günümüzde meydana gelen her olay, her hadise zamanın ve mekânın sahibi olan Allah'ın elinde ve gözetimindedir. Kâinatın yaratılışından tutunda kıyametin kopmasına kadar olacak her türlü eylem ve söylem Rabbimizin kontrolündedir. Küçük, (bir yaprağın dalından düşmesi bir karıncanın attığı adım…) büyük, (depremler, savaşlar) olaylar ve hadiselerin hepsi ezeli ve ebedi iradenin bilgisi dâhilindedir. “Yeryüzünde bulunan hiçbir canlı yoktur ki, Allah, onun perçeminden tutmuş olmasın… Hud 56” Biz Müminler zamana, mekâna, insana, tarihe ve meydana gelen her olay ve gelişmeye böyle bakarız. Böyle bakıp inandığımız içindir ki tarihteki en adil devletleri biz kurduk (Medine İslam Devletii, Abbasiler, Osmanlılar…)

GÜNÜMÜZ İÇİN DE EN İYİ REÇETE
Bu görüşümüz son yıllarda iyice revaç buldu. Çünkü iki yüz yıldan fazladır dünyaya hâkim olan Batı ve onun ürettiği/hayata geçirdiği sistem çöktü. Dünyayı “adalet, eşitlik, kardeşlik…” gibi kelimelerle avutan Batı, gerek I. ve II. Dünya savaşlarında döktüğü büyük kan ile, gerekse kurduğu kurumların (BM, Güvenlik Konseyi) işlevsiz hale gelmesiyle çöküşe geçmiş durumda. Zaten eline geçirdiği güç ile başta Afrika olmak üzere Asya ve tüm dünyayı zalimce sömüren Batı, çoktandır koma da yaşamakta. Bu yüzdendir ki “BOP” yeniden umut haline geliyor. (Bu arada ben dâhil hiç kimsenin amacı Osmanlı Saltanatını tekrar diriltmek falan değildir. O anlayışın/sistemin vicdanlarda makes bulmasıdır.)

‘BOP’un birkaç özelliğini daha yazdıktan sonra bu güne yansımasına değineceğim; Bu sistemin ilk mimarı Peygamberimiz (sav)’dir. O ömrü boyunca adaleti, hakkı, doğruluğu, barışı, iki cihan saadetini savunmuş; çok sade bir hayat sürmüş, bu dünyayı çok küçümsemiş, mala, mülke, şana şöhrete değer vermemiştir. Sahabe efendilerimizde aynı yoldan gitmişler, ülkeler fetheden bu yüce gönüllü, cennetlik insanlar” ne varlığa sevinmişler ne yokluğa yerinmişler.” Misal bu günlerde gündemimizde olan Suriye’nin fatihlerinden olan Ebu Ubeyde Bin Cerrah efendimizin fetihten sonraki hayatı…

Günümüze gelince ABD’nin tüm dünyaya yaptığı zulümler, Çin’in Doğu Türkistanlılara çektirdiği işkenceler, İsrail’in Filistin’de, İngiltere ve Fransa’nın sömürgelerde, Rusya’nın Türk İslam diyarlarında, Esed’in Suriye’de, Saddam’ın Irakta, Hinduların o bölgede gerçekleştirdikleri zulümler…

Ve ve “BOP” un mirasçısı olan Müslüman Türk devletinin tüm dünyaya örnek olacak merhametli çalışmaları. Şu bilgiye dikkat edin; ”Bu gün dünyada mazlumlara, fakirlere gelirine göre en büyük yardımı yapan ülke Türkiye ve onun erdemli vatandaşlarıdır.” Bu gün Suriye’de bir İran’ın, Rusya’nın, ABD’nin, İsrail’in, YPG/PKK’nın yaptıklarına bir de Türkiye’nin yaptıklarına bakın farkı anlayacaksınız. Farkın nedeni Türkiye ve onun halkının “BOP” irfanına sahip olmalarıdır. İşte bu durum bize “BOP” un ne kadar elzem olduğun gösterir. Tarihte ve günümüzde ırkçılık, dincilik, mezhepçilik, bölgecilik yapmayan tek ülke Türki’yedir. Bunun sebebi de kültürünün bu sisteme dayanmasıdır.
Not: “ BOP” un mucidi ben değilim. Ben yazar Ferhat Murat Bey'den duydum.