Enkaz-ı beşer jurnaller

: Alo! : Merhaba sayın müdürüm. Ben bip gazetesinden bipbip. :Merhaba bipbipcim. Nasılsın? : Teşekkür ederim sevgili müdürüm. Salığınıza duacıyız. Zatıalleriniz nasıllar? :Sağ olun bende iyiyim. :Sayın müdürüm bizim gazeteyi ziyaret edecekmişsiniz. Öğle yemeğinde kebap mı istersiniz Urfa mı Adana mı? Hahahaha! :….Iıııı eeee…Olur mu öyle şey Bipbipcim. Bir çayınızı içeriz sadece. Rutin işlemler için geleceğiz. … Falan filan. * Sayın okurlar, Bu okuduğunuz mini diyalog bir gazeteciyle müdür arasında geçiyor. Gördüğünüz gibi gazeteci müdürü arıyor ve konuşma gerçekleşiyor. Konuşmanın altında yatan niyet belli. Anlaşılan o ki bir açık var, gazeteci, yemekler teklif ediyor, müdür afallıyor, şaşırıyor, önce ne diyeceğini bilemiyor, teklifi kibarca geri çeviriyor. Duyduğuma göre, müdür bu tekliften bayağı bir rahatsız oluyor, ve rahatsızlığını da dile getiriyor. Bir gazetecinin böyle olmaması gerektiğini başka bir gazeteciye sitem ederek anlatıyor. * İşte… Meslekte kendini duayen olarak addettirmeye çalışan,  kabul görme çabasında olan ve bulduğu her mecrada aynasını parlatmaya çalışan bir zatı şahane. Yorumda bulunmayacağım. Zira yorumu zaten gayet açık ve ortada. Ne diyelim? Herkes işini karakterinin el verdiğince yapar. Vesselam.