FLU BAHAR HAVASI

Mart ayı ile birlikte bahar havasına giriyoruz. Türk dünyası ve coğrafyasında yıllardır kutlanan 21 Mart Nevruz etkinlikleri de bu ay oluyor. Bizim cemrelerimiz de bu ay düşmeye başlar. 1. cemre havaya, 2. cemre suya düştü. Şimdilerde, toprağa düşecek olan 3. cemreyi bekliyoruz.
Tabiatın uyanışa girdiği bir iklimin tam ortasındayız. Geçmişte Çumra ilçemize bağlı Seçme Köyü’nde bir “depreş” etkinliğine katılmıştım. Köylü, mart ayı içerisinde yaylada toplanıyor, baharın gelişini kutluyordu. Tatar kökenli insanlarımız, güreş dahil tüm etkinliklerde türlü etkinliklerle baharın gelişini kutluyordu. İsmi niçin “depreş” derseniz, zaten Türkçede var. Yaramazlık yapan çocuklara “depreşme” denir. Yani hareket yani devinim yani kıpırdanma demek.
Tabiatta bu aydaki hareketlenme sadece toprakla sınırlı kalmayacağa benziyor. Ancak bu bahar ayı girişi eskilerden farklı gibi görünüyor. Biraz daha flu biraz daha belirginliği az, bir karamsarlık söz konusu gibi, ne dersiniz?
Spordaki devinime bakıyorsunuz, pek bir iç açıcı değil. Tabii ki Konya ölçeğinde konuşuyoruz. Basketbol Süper Ligi’nde yer alan takımımız, geçen sene 1. Lig’e düşmüştü. Şimdilerde de ligin zemin bölgesine demir atmış durumda, bakalım ne olacak. Aynı şekilde geçmişte yine bir alt lige tenzil olan ve 3. Lig’de top koşturmaya çalışan 1922 Konyaspor’umuzun durumu da zeminler de hiç iç açıcı değil.
Gelelim medarı iftiharımız Süper Lig’de şehrimizi temsil eden Konyaspor’umuzun durumuna. Süper Lig’de yine alt sıralara demir atmak için ne emekler çektik, efor sarf ettik. İlhan Hoca’yı gönderdik. Senelerdir sakat olmayan ve gol atma becerisi olan bir futbolcu transfer edemedik. Kişileri yazmak pek doğru değil ancak saygıdeğer Gökhan Töre ile yine pek saygıdeğer Muhammed Demir’i niçin kadromuza kattık, bilemiyorum. Bu kardeşlerimizi, Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğünün “gol atma” eğitimlerine niçin almıyoruz? Hulasa sporda Konya’da bir bulanıklık söz konusu!
Gelelim siyasete. Bir aydan daha az bir süre kalan yerel seçimler öncesi Konya sokaklarında bir durağanlık söz konusu. Hafta sonu alışverişi için uğradığımız Melike Hatun Çarşısı (Kadınlar Pazarı) esnafı ile görüştük. Şu ana kadar hiçbir siyasi partinin mensubunun kendilerini ziyaret etmediğinden şikayetçiler. Esnaf ziyaretlerinin son günlere kaydırılmasının bir sebebi mutlaka var olsa gerektir.
Yine gözlemlediğimiz kadarı ile hem merkezde hem Konya genelinde, diğer ilçelerimizde milletvekillerimizin sahada hiç görülmemeleri. Açılış, temel atma ve STK programlarında az da olsa görülüyorlar. Ancak sahada çok fazla yok gibiler. Belki de yoğunluk bundan sonra olacaktır.
Siyasi depreşme ve devinim ya da hareketlilik, şehir merkezinde çok fazla olmasa da taşrada alabildiğine hızlı. Merkeze uzak ilçelerde aday belirleme çalışmaları tamamlandıktan sonra herkes bir arayış içerisine girdi. AK Parti'de umduğunu bulamayan bazı aday adayları diğer partilerin de daveti ve ısrarı neticesinde farklı partilerden aday oldular. Bazı özgüveni yüksek ve kendi birikimine ve vatandaşına güvenen siyasilerimiz de bağımsız aday oldular ve yarışacaklar.
Şunu kabul etmekte fayda var. Bu yerel seçim, -bütün siyasi partiler adına söylüyorum- eskisi gibi olmayacak. Vatandaş farklı arayışlar peşinde. Bir tarihte desteğini yüzde 15-16'lar seviyesine kadar çıkaran İYİ Parti, şu anda bu desteği kaybetmiş durumda. Haliyle de alternatif parti olmaktan vatandaş indinde çıkartılmış bir parti.
İlçelerin konumuna, siyasi yapısına, muhafazakar, milliyetçi ve diğer görüşler durumuna göre belediye başkanı adaylarımız, farklı partilerden yarışacaklar. Son günlerde Konya'mız daha bir hareketli trende girecek. Ziyaretlerini sıklaştıracak bakanlar, miting yapan partiler, esnaf ziyaretleri, hepsini daha sık göreceğiz.
Seçim de olsa geçim de olsa, iş dönüp dolaşıp cebe dayanıyor. Ekonomik veriler ve insanımızın alım gücü, neredeyse haftalık değişen çarşı pazar fiyatları vatandaşın tercihine nasıl yansıyacak birlikte göreceğiz.
Hayırlı tercihler, itidal içerisinde seçimler bekliyorum. Bakalım yerel seçim sürecinde Konya'yı ve Türkiye'yi nasıl bir siyasi tabloda göreceğiz?