FUTBOL TERÖRÜ
FUTBOL TERÖRÜ- Mehmet HANÇERLİ- Yeni Meram Gazetesi
Gündem siyaset, gündem seçim, gündem futbol, gündem Süper Lig’den çekilme ya da çekilmeme. Bir kısır döngüdür gidiyor bakalım. Öncelikle şunu arz edelim. Bendeniz Süper Lig takımlarından Konyaspor taraftarıyım. Onu desteklerim. Üç büyüklerim ya da 4-5 büyüklerim yoktur. Tek büyüğüm vardır, medarıiftiharımız Konyaspor’umuz. Büyüklerden hiçbir takımı tutmam ve karşılarında da değilim.
Süper Lig’in 30. Haftasında Trabzonspor sahasında Fenerbahçe ‘yi misafir etti. Fenerbahçe’nin deplasmanda 2-0 önde götürdüğü karşılaşmada Trabzonspor, önce 2-2’ye getirdi oyunu. Sonra Fenerbahçe’nin 3. yani galibiyet golü geldi. Hakemin maçın bitiş düdüğünü çalmasıyla beraber ortalık karıştı. Kesici ve delici aletler, yumruklar, tekmeler havada uçuştu.
Futbol ve spora ait ne varsa askıya alındı. Allah ne verdiyse darp ve koşuşturma. Maçın değerlendirmesini, bilenler yapsın. Gerçi bilen kardeşlerimize de ne kadar güveneceğiz, o da su götürür de… Geçmiş haftalarda bir pozisyonla alakalı olarak duayen, haftalık fikir değiştiren sözde yorumcularımızın bir cenahı penaltı derken diğer cenahı omuz omuza mücadele var, diyebiliyor.
Yorumcularımız kendilerinin tutmuş oldukları takımların lehine karar vermede mahirler. Daha da vahim olanı profesyonel futbol hakemlerimizin takım tutmaları ve bunu da kamuoyu önünde açıklamaları. Bu maçla ilgili Türkiye Futbol Federasyonu ve sporun karar mercileri gerekli kararı alacaklardır, ondan şüphemiz yok.
Ortaya karışık konuşalım. Büyük takımlar kendilerinin menfaatine halel geldi mi ortalığı velveleye vermiyorlar mı? Ya VAR’ın olmadığı günlerde gariban Anadolu takımlarının çektiğine ne demeli? Üstelik maç çekimi de yok. Ofsayt, faul, penaltı ve diğer argümanların gariban takımların aleyhine kullanılmasına ne demeli?
Yıllar önce Konyaspor- Fenerbahçe karşılaşmasında milyonların önünde Anelka’nın elle attığı gole niçin seyirci kaldınız? Dahası, yıllarca firari konumda olan Arif efendiye çalınan penaltıların vebali ne olacak? Milli takımda yıllarca top koşturan Burak efendinin elle attığı goller, örnekler o kadar fazla ki say say bitmez.
Bir de şike tartışmalarımız var. Tencere dibin kara hesabı! Şimdilerde pek mümkün görünmüyor gibi dursa da yine de belli olmaz. Sezon başında şampiyon olacak takımların belli olduğu ligler. Birileri kapalı kapılar ardında bahis oynarken bizim sporseverler de karda kışta kıyamette, deplasmanda takımlarını desteklemeye giderler. Gidemezse de şifreli yayınlara abone olur, takımını yine takip eder.
Vay efendim senin takımının yıldızı 3 bizimki 4, şampiyon biz olacağız, siz olursunuz, olamazsınız…
Gelelim 3-4 büyüklere. Menfaatlerine dokunulmaya görsün. Kâh Merkez Hakem Komitesini suçlarlar, maç hakemlerini yıpratırlar. Kâh Türkiye Futbol Federasyonunu istifaya zorlarlar. Daha da mı olmadı müsabakaların yabancı hakemlerle yönetilmesini ortaya atarlar.
Asıl mesele sporu kendi mecrasına terk etmek olmalı. Büyük insanların teknik direktör atamalarındaki yönlendirici tavırları olmamalı. Dahası da teknik direktör olarak mukavele yapılan teknik direktörler kendi işlerini yapmalı, takımın başarısına odaklanmalı. Kendi görevini unutup da menajerlik yapmaya kalktıklarına şahit oluyoruz.
En uç nokta, milli takımda banko oynaması gereken sporcuların teknik direktörlerin, sözde hocaların kişisel, haksız inisiyatifleri doğrultusunda ülkenin kaybettikleri.
Her branşta her meslekte sporda ve diğer konularda ilk uygulanacak değer, adalet olmalı. Herkese adalet uygulandığında da kimsenin kimseye diyeceği kalmıyor ki. Her canımız sıkıldığında hakem yumruklarsak, maskeli seyircileri sahaya sokarsak, boksör futbolcularımız sahaya dalan seyirciyi yere sererse olacağı budur.
Trabzonspor- Fenerbahçe maçı ile ilgili umarız kamuoyunu tatmin eden bir karar alınır. Ancak her beğenmediğiniz kararda takımı ligden çekmeye ve maçlara çıkmamaya çalışırsak nereye kadar gideriz ki? Dünya spor kamuoyuna rezil olmamız da işin cabası. Size ya da sizlere yapılanlarda haklı olabilirsiniz. Ancak yıllarca bu haksız uygulamalar altında inim inim inleyen Anadolu takımlarını şimdi daha iyi anlamışsınızdır.
Anadolu takımlarında çanta çanta para yok, kulis yok, baskı altına alma yok. Dolayısıyla şike de yok. O işi layığı ile yapabilecek imkanı, itibarı ve gücü olan takımları sizler daha iyi bilirsiniz.
-
Henüz yorum yapılmamış.İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.