GEL BARIŞALIM ARTIK- Ümmü Gülsüm ETYEMEZ- Yeni Meram Gazetesi
“Diyete başlamak istiyorum ama ben aç kalamam ki…”
“Benim şekerim var o yüzden yemem lazım.”
“Benim elim ayağıma dolanır, gözüm kararır.”
Gibi konuşmalar size de tanıdık geliyorsa gelin bir konuşalım derim canım Konya halkı!
Genellikle zayıflama sürecinde olan bireyler yukarıda söz ettiğimiz noktalardan oldukça fazla yakınırlar. Başarısız bir diyet serüveninin ardından “Diyetisyen beni zayıflatamadı, bu diyet de bana uymadı, zaten genel geçer listeler veriyorlar” diyerek işin içinden sıyrılmadan önce siz diyetinize ne kadar sadık kalıyorsunuz, bunu bir irdeleyelim.
X kişisinin diyet öncesi beslenme tarzını incelediğimizde karşımızdaki tabloda paketli ve fast-food tarzı gıdaları; şekerli, şerbetli yiyecek ve içecekleri gördüğümüzü düşünelim. Bu kişi bu sağlıksız beslenme tarzından sağlıklı beslenme modeline, diyete, geçtiğinde duyacağımız ilk cümle ne biliyor musunuz? “Ben zaten bu kadar yemiyordum ki!”
Evet, sen o kadar yemiyordun, hacmi küçük fakat kalorisi yüksekti o tükettiklerinin. Bizler de size bunu anlatmaya çalışıyoruz zaten, alacağınız o boş kaloriler yerine doyarak çeşitli beslenebilirsiniz. Elbette sosyal çevreden tamamen soyutlayamayız kendimizi, fakat bizler için önemli olanın genel beslenme tablosu olduğunu da unutmayacağız.
Ya diyette aç kalacağınızı düşünüp hiç o toplara girmiyorsunuz ya da diyeti kendinize göre revize ederek ufak(!) değişiklikler yapıyorsunuz. İlk kesime diyetisyenler olarak yüzlerce kez aynı şeyi söylesek de bir kez daha söyleyeceğim. Diyet aç kalma programı değil, sağlıklı beslenme programıdır. Zaten bizler vücudunuzun ihtiyaç duyduğu tüm besin ögelerini hesaba katarak size uygun diyetinizi oluşturuyoruz. Eğer hala açım diyorsanız, durun. Hayır aç değilsiniz, sadece eski yaşamınızdaki sürekli ağzınıza bir şeyler götürme alışkanlığı yakanıza yapışmış! Durun ve biraz kendinize zaman tanıyın, bir süre sonra vücudunuzun aslında sizden o kadar da abur cubur/tatlı istemediğine şahit olacaksınız.
Gelelim diyeti kendine göre değiştirenlere…
“Diyet çok iyi geçti ekmekleri bile yemedim”, “Doydum, ara öğünleri yapmama gerek kalmadı” diyen bir topluluk da var. Şöyle ki, ekmek yemekten korkmayın! Diyetinizdeki porsiyonlar zaten size özel belirlenmiş, daha hızlı zayıflayacağınızı sanarak ekmek yememek ve ara öğünleri atlamak size umduğunuz tabloyu veremeyebilir. Neden mi? Vücudunuz gereken yeterli karbonhidratı alamadığında sizleri ufaktan bir tatlı krizi bastıracak, belki gözünüz kararacak. Ardından kendinizi paket paket çikolataları yerken bulacaksınız. Diyetin yan etkisi var mı? Bu şekilde uygularsanız elbette var! Kas ve su kaybına hiç değinmedim bile…
Diğer bir boyutu da şu, siz diyette yazılanları kendinizce şekillendirip eksik kalori aldığınızda bir süre sonra vücut kitlenme noktasına gelecek. Zaten gerekli kalori açığını gerektiği durumlarda diyetisyeniniz yapacak, siz süreci hızlandırayım derken metabolizmanızı bir adım daha geriye atıyor olabilirsiniz.
Şeker hastası olanların ise günlük beslenme düzenine daha çok dikkat etmeleri gerekirken bir kesim var ki tüm gerekli gereksiz yemelerinin sebebini şekere bağlıyor. Şeker bahanesiyle yiyor da diyebiliriz. Şeker hastalarına özel öğün planı yapıldığında kan şekeri regülasyonu düzene girer, fazla ve gereksiz yeme ataklarının önüne geçilir. Yani artık bu da bahane değil.
Uzun lafın kısası her ne bahane ile olursa olsun diyetten korkmayın, kaçmayın sevgili Konya halkı! Bizler sizi aç bırakmak için değil; sağlığınıza sağlık katabilmek için eğitim aldık, inanın.
Gelin barışalım artık diyor sizleri Sezen Aksu-İki Gözüm ile baş başa bırakıyorum. Musmutlu günler diliyorum, sağlıcakla kalın!
Dyt. Ümmü Gülsüm ETYEMEZ