GÖK GÜRÜLTÜSÜ
GÖK GÜRÜLTÜSÜ- Mehmet HANÇERLİ- Yeni Meram Gazetesi
Soykırımın alanı genişlemekte. İsrail hamisi ve hamilerinin de desteğini arkasını alarak sistemli bir şekilde yoluna devam ediyor. Şehit edilen Filistinli sayısı 40 bine ramak kalmış. Hep söyledik, savaşın başlatıldığı 7 Ekim’de İsrail tarafına fırlatılan daha doğrusu fırlattırılan roketatarlardan bugüne her şey İsrail’in istediği şekilde devam ediyor.
Allah çalışana, alını terleyene veriyor. Adamlar on yıllardır arz- mevud çalışmaları yapıyor. Sözde vaadedilmiş topraklar. Çalıştılar, süper ülkelerin de desteğini alarak Yahudileri dünyadaki ülkelerden Filistin topraklarında topladılar. Düşünün Rusya’da yerleşik düzene geçmiş bir Yahudi her şeyini bırakarak Filistin’e geldi. Uzun uğraşlar sonunda dar bir bölge de olsa Telaviv başkentli bir İsrail Devleti kurdular. Yıl 1967 ve ne garip tecellidir ki bu devleti tanıyan ilk ülke de Türkiye olmuş.
Siyonistler durmamış gecelerini gündüzlerine katmışlar ve Orta Doğu’daki devletlerin hükümet başkanlarını tayin etmeye başlamışlar. Kukla devlet başkanları. Ve onların değişmeyen yönetimleri, aileleri devam etmiş gitmiş. Eskiden iki kutuplu bir dünya varken Rusya bazı konulara müdahil oluyordu. Suriye’de ve diğer ülkelerde alternatif oluşturabiliyorlardı. Şimdi Rusya’nın başına bir Ukrayna belası sardılar, adamlar süper güç olarak oranın dahi altından kalkamadı. Dahası Suriye’nin kuzeyindeki yapılanmayı ve Suriye’nin toprak bütünlüğünü Rusya ve İran çözemediler. ABD uzaktan kumanda ile oraları karıştırıyor.
Az bir toprak parçası ile devlet olan İsrail bugün Filistinlilere az bir toprak parçası bırakmış. 1967’deki harita tam tersine dönmüş. Gazze gibi Filistinlilerin yoğun yaşadığı şehirlerde ise soykırım yapıyor, insanları göçe zorluyor. Niyetleri öncelikle İsrail’in içini temizleyip sonrasında vadedilmiş topraklara geçiş yapmak.
Arz-ı mevud, vadedilen topraklar nerede? Eski Mezopotamya denilen yer. Petrol ve yer altı zenginlikleri orada dahası su orada. İran, Türkiye, Irak, Suriye topraklarında. Bölge ülkelerinin idarecileri satılmış, tetikçi konumundalar. 1967’de 2 milyon 500 bin Yahudi’nin yaşadığı ve Arapların o zamanlar bir kaşık suda boğabilecekleri İsrail, şu anda hangi konumda?
On binlerce Filistinlinin şehit edildiği Gazze ve civarında bir soykırım dünyanın gözü önünde yapılıyor. Sözüm ona süper güçler de seyirci kalıyor. Satın alınan güya devlet başkanlarından iki tanesi Mısır ve Lübnan açıklama yaptılar. Kendi ülkelerinden İsrail tarafına herhangi bir füze ya da roketatarın atılmasına izin vermeyecekler. Koskoca Mısır’ın düştüğü hallere bakınız. Sisi’yi getiren güçler demek ki kendilerine göre işlerini sağlam yapıyormuş.
Gelelim konumuza. İsmail Heniyye’nin şehadeti. İran Devlet Başkanı’nın yemin törenine katılan İsmail Heniyye, devlet başkanlarının ağırlandığı misafirhanede şehit edildi. Hem de İran Devlet Bşkanı’nın sarayına 150 metre mesafede. Bu suikast hem İran hem de Filistin için çok manidar, çok önemli. İran’ın ev sahipliğinde yapılan üst düzey törende İran’a çok büyük bir gözdağı. Bu suikast sonrası şer odaklarından İsrail hamilerinden bir ses ve kınama duymadık. Sadece ABD, suikasttan bilgimiz yok, demekle yetindi. Ya para babası İslam ülkelerine ne diyeceğiz? Kuklanın ipini oynatırsanız gösteri yapar. Oynatmazsanız durağandır, kısacası kukladır.
İran’ın savunmasını, istihbaratını hafife alan bir suikast. Bu suikasttan hem ABD’nin hem de İran’ın haberinin olmaması mümkün mü? Bizim Müslüman İran konuşsun dursun. İsmail Heniyye yok uzaktan kumandalı patlayıcı ile yok güdümlü füze ile yok iki ay öncesinde yerleştirilen bir bomba düzeneği ile şehit edildi diye.
Soykırımcı İsrail, tüm İslam ülkelerinin gözü nün içine baka baka, cürmünü bile bile suikastı üstlendi ve kimsenin de ne fiziki ne de şifahi diyeceği olmadı.
İran cuma gecesi dünyayı ayağa kaldırdı. Yok füze atıyoruz, vuracağız, intikam vs. vs. bir devlet bu kadar gülünç duruma düşer. Hatırlayın daha önceden İsrail ile uzlaşıp belli tehlikesiz, insansız bölgelere danışıklı dövüşle füze atmışlardı. Ne oldu? İnsan aklı ile alay etmeyin. Biz savaş falan istemiyoruz. İran’ınki “gök gürültüsü” başka bir şey yok ki.
Gök gürültüsü var, sağanak yağış yok. Allah aşkına siz hiç İran ile ABD veya İsrail arasında bir savaş hali gördünüz mü? Bu mümkün değil maalesef. Söylemlerin en ağırı İran tarafından yapılır. Eylemlere gelince ABD ve İsrail’in istikbaline halel getirmez.
Sahi ey İslam ülkeleri neredesiniz? Bağımsızlığınızı ne zaman ilan edeceksiniz? Küfre hizmet eden bu odaklardan nakitlerinizi çekseniz o bile yeter. Bağımsızlık çok önemli bir kavram.
Müslümanlar ve idarecileri koltuğu kaybetmemek adına uyuyorlar. İsrail ve mel’unu da projelerini uygulamakta.
-
osman avcı2024-08-07 17:39:46Mehmet Hançerli bey, Sizlerin de belirttiği gibi ortadoğudaki nice müslümanları Türkiyemiz ve Anadolumuzdan başka hiç kimse sahiplenmiyor . İran gibi uzaktan kumandalı memleketler hamaset yaparak sahiplenir; görünüyor. Ama gerçekte onları arkadan hançerliyorlar. İsmail Haniye ağabeyimizin şehadet haberi biz müslimanları gönülden yaraladı. Yüce Allahım onu rahmeti ile ödullendirsin. Bu olayın üstelik İran gibi bir memlekette gerçekleşmesi hepimizi şaşırttı. İran cumhurbaşkanı Reisinin şüpheli ölümü ve İsmail Haniyenin suikast ile öldürülmesi gibi karanlık olaylar İran yönetimi üzerinde şüphelerin çoğalmasını ve güvenlik açığının ortaya çıkmasını doğurdu. İran yönetimi böyle değerli bir misafiri koruyamamaktan ötürü doğrudan sorumludur. Bu olaylar İran yönetiminin ortadoğu müslümanları nezdinde değerini kaybettirdi.