İÇTEN GELEN GÜZELLİK
İÇTEN GELEN GÜZELLİK- Ümmü Gülsüm ETYEMEZ- Yeni Meram Gazetesi
Kadın, erkek fark etmeksizin hepimiz kişisel bakımımıza, cilt güzelliğimize, saç, tırnak sağlığımıza önem veriyoruz. Envai çeşit; gecesi ayrı gündüzü ayrı bakım kremleri, bakım maskeleri, cilt serumları, botox etkisi yaratan vitamin kapsülleri ve daha birçok ürünü piyasada görmek mümkün. Evet, inkâr da etmiyorum; hepimiz kullanıyoruz ve kadın-erkek demeden herkesin kendi cilt sağlığını koruyup güzelleştirmesi gerektiğini düşünüyorum.
Peki, güzellik mağaza raflarının da dışında mutfağımızda saklıysa? Biliyoruz ki cilt, içten beslenir; dıştan korunur. Ya cildimizi koruduğumuz kadar doğru şekilde besleyemiyorsak? Gelin vücudumuz iç güzelliğimiz için bizden neler istiyor inceleyelim.
Protein: Yetersiz protein alımı ödeme sebebiyet verir, belki de her zaman rahatlıkla parmağınıza takıp çıkardığınız yüzüğü bir sabah uyandığınızda çıkarmakta zorlanacaksınız. Bugün şiş uyandım, elim ayağım bir tuhaf, gözüm yok olmuş gibi şikâyetlerinizin sorumlusu ödemin de pek çok sebebi var, evet. Sanıyorum ki yetersiz protein alımı pek de bilinen sebeplerden değil. Ne dersiniz?
Ödem dışında proteinden fakir beslenme ciltte kurumaya, çatlamaya ve nemini kaybederek elastik yapısını kaybetmeye yol açar.
Yağ: Yağın az alımı ciltte kurulukları; kuruluklar ise egzamayı çağrıştırıyor. Uzun vadede yetersiz yağ alımı egzamayı tetikleyebiliyor. Ayrıca omega-3, omega-6 ve omega-9 eksikliklerinde ciltte hoşlanılmayan siyah ve beyaz noktalar oluşur. Psoriasis dediğimiz sedef hastalığında da yeterli yağ alımı sağlandığında vücutta oluşan kızarıklık ve kaşıntı şikâyetlerinin hafiflediği biliniyor.
A vitamini: Eksikliğinde deri lezyonları oluşmakta, deride çatlaklık ve kanamalara, saç dökülmesine rastlanır. Sedef hastalığında, akne problemlerinde vitamin bileşikleri kullanılırken yüksek doz A vitamini alımının toksik etki yarattığını da unutmamak gerekir. Belki de en dikkat çekecek olan bulgusu da selülit oluşumudur. Çoğunlukla kadınların bacaklarında portakal kabuğunu çağrıştıran bu düzensiz yapıyı iyileştirmek adına kozmetikte satışa sunulan pek çok ürünün içine de A vitamini dâhil edilmektedir.
D vitamini: Deri hücrelerinin kontrolsüzce çoğalması ve iltihabı oluşumu sonucu daha önce de adını andığımız sedef hastalığı oluşur. D vitamini sedefte semptomların azalıp iyileştirilmesinde etkin rol oynar. En iyi D vitamini kaynağının güneş olduğunu bir kez daha bildirmek isterim!
K vitamini: Ciltteki yaralanmalar sonucu oluşan kanamaların durmasını sağlar. Bir taraftan da yaranın iyileşmesi için kolları sıvayan bir vitamin olup dışarıdan kullanıldığında özellikle kadınların şikâyet ettiği gözaltındaki koyu halkaları ve lekeleri azalttığı biliniyor.
E vitamini: Antioksidan özellikte bir vitamin olup vücudun istemediği serbest radikalleri uzaklaştırır. Yaşla birlikte ciltte meydana gelen lekelerde, güneş yanıklarında kullanılır.
C vitamini: Kollajen sentezini uyarır. Kılcal damar duvarlarını sağlamlaştırarak darbeler sonucu yara oluşumunu minimuma indirir. Pürüzsüz bir cilt görünümü sağlamada etkin rol oynar. Varis olumunu engellemede ve tedavisinde kullanılır.
B vitaminleri: B-1 vitamini eksikliği beriberi hastalığına yol açarken, B-2 vitamini eksikliğinde dudak ve göz çevresinde kesik kesik yaralar belirir.
B-3 vitamini eksikliğinde pellegra görülür. Cildin pul pul görünümünü engellemek için pek çok kozmetik ürüne de eklenir.
Saçın sağlıkla uzamasında etkindir. Yetersiz B-5 vitamini alımı saçların ağarmasını hızlandırır.
B-6 vitamini eksikliğinde kulak arkasında yaralar oluşur.
Güzellik vitamini olarak da bilinen B-7 vitamini yani biyotin; saç, tırnak ve cilt güzelliğinin korunup iyileştirilmesinde rol alır. Ağız-burun çevresinde karşılaşılan egzamalar biyotin ile tedavi edilir. Eksikliği göz, ağız ve burun çevresinde kaşıntı oluşturup yaşam kalitesini negatif yönde etkiler.
Büyüklerimiz her ne kadar çocuklarına sağlıklı olduğunu düşünerek çiğ yumurta içirse de işin aslı ne yazık ki böyle değildir. Çiğ yumurtadaki bir protein olan avidin, biyotinin vücutta aktif olarak kullanılmasını engeller. Sonucunda en çok saç dökülmesine ve deri üzerinde oluşan yara şikâyetlerine rastlanır.
B-12 vitamini eksikliğine; deride pigment farklılaşması, saç yapısında bozukluklar ve vitiligo gibi rahatsızlıklarda karşılaşılabilir.
Demir: Eksikliğinde tırnaklarda kaşık şeklinde şekil bozuklukları, saç kaybı ve dil iltihabı gibi problemler oluşur.
Bakır: C vitamini ve çinko ile el ele vererek cildin sağlam görünürlüğünü sağlayan liflerin ve elastinlerin gelişimleri için çalışırlar. Cilt daha sık ve daha esnek bir yapıda kendini gösterir. Pek çok enzim sistemine girmesi, yeterli alımının vücut fonksiyonlarının düzgün işleyişi için gerekli olduğunu gösteriyor.
Çinko: İmmün sistemde görevli bir mineraldir. Eksikliği ciltte iltihaplanmalara, ishale, saç dökülmesine, yetersiz tırnak gelişimine ve egzama gibi rahatsızlıklara sebep olur. Ciltteki yaraların iyileşmesini kolaylaştırır.
Kafein: Yağ yakımını hızlandırıcı, selülit önleyici ve iyileştirmeye yardımcı olarak bilinir. Aynı zamanda yaşlanma karşıtı olarak kullanımı da mevcuttur. Aşırı tüketiminin kalp çarpıntısına sebep olacağı unutulmamalıdır.
Alkol: Çoğunlukla sebep olduğu hastalıklar bilindiği için cilt üzerindeki etkileri pek bilinmez. Alkol de ciltte anormalliklerine, enfeksiyonlara yatkınlığın artmasına, egzamalara sebep olabiliyor.
Daha anlatacak pek çok şey olmasına rağmen sizleri daha fazla sıkıp yormamak adına bu haftaki yazımı burada sonlandırıyorum sevgili okurlarım.
Evet, en değerli giysimiz cildimiz ve hepimiz en doğal halimizle çok güzeliz; en güzeliz. Doğru beslenerek iç güzelliğimizin yüzümüze yansımasını sağlayabiliriz. Hadi o zaman cildimizi içten besleyip, dıştan koruyoruz! Kendinize güzel bakın; sağlıcakla kalın!
@dyt.ummugulsumetyemez
-
Henüz yorum yapılmamış.İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.