Kılıçdaroğlu ve dostları- BEHÇET BÜYÜKGÖKMEN- Yeni Meram Gazetesi
CHP olağanüstü koşullarda 37. olağan kurultayını gerçekleştirdi. "Hedef İktidar" sloganıyla gerçekleşen kurultay kimi CHP'li muhalifler için bir tiyatrodan ibaretti.
Kılıçdaroğlu "barış için iktidar" "demokrasi için iktidar" diyor ama ulusal bilince sahip bir muhalif olarak öne çıkan İlhan Cihaner bu kongre bir tiyatrodur diye feryat ediyor. Kısılmış sesiyle...
Şu sözler ona ait.
"Şuradaki ciddiyetsizlik bile her şeyi gösteriyor.
Genel Başkan gitmeseydi parti yöneticileri gitmeseydi bu salondan hiç kimse gitmezdi. Buradan selfie çekerek gittiler. Sözde tüzüğümüze göre demokrasimizin geleceği tartışılacaktı. Buradan bir karar çıkacaktı biz de geleceğimizi kuracaktık. Neredeler? Bu ciddiyetsizlikle nasıl iktidara gideceğiz. Bu bir tiyatro! ...
Ve yine Cihaner soruyor..
Ekonomiyi iflas ettiren adam, Ali Babacan'la mı ekonomiyi kurtaracaksınız?
Sayın Cihaner'e ait şu iddialar yenilir yutulur değil.
O genel başkan yardımcılarını da biliyorum. Hepsinden hesap soracağız. Bir yoldaşını nasıl işiyle, aşıyla tehdit edersin sen? Bu alçaklıktır.
Diğer yandan son seçimlerde CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı olan Muharrem İnce ile birlikte hareket eden isimler, CHP’nin belediye başkanlarının etkisine girdiği ve geçmişte müteahhitler partisi olarak anılan SHP’lileşme sürecinin yaşandığını iddia ediyorlar. “CHP, temel ilkelerinden uzaklaşıyor. Tek adam yönetimine giriyor” yorumunu yapıyorlar.
Cihaner'in şu iddiaları da oldukça manidar.
* İl kongrelerinde tek aday dayatılmadı mı! Nasıl demokrasi oldu bu. Hiç mi utanmadılar? İstanbul Kongresi, İzmir Kongresi sizi utandırmadı mı? Böyle oluşan delege ile demokrasiyi mi kuracağız?
Yanlış anlaşılmasın, benim muradım pusulasını şaşırmış muhalefet partisinin iç çekişmelerini gündeme taşıyıp bir tarafı desteklemek değil. Açıkçası hiç işim olmaz.
Benim asıl gündeme getirmek istediğim Kılıçdaroğlu'nun "dostlarımızla birlikte iktidara geleceğiz. "cümlesinin hedef ve içeriğidir. Bir diğer muhalif Aytuğ Atıcı’nın aşağıdaki sözleri yeni dostlar ve yeni yönelim hakkında içeriden bir kaygıyı dile getirmektedir.
"Seçmenimiz iktidar için her yol mubahtır demiyor. Ne diyor CHP seçmeni, demokrasiyi laikliği yıkmak isteyenlerle işbirliği yapma diyor. Seçmenimiz öz gücünle mücadele et, ona buna yaslanma diyor. Seçmenimiz ‘Ey CHP başkası olma kendin ol, böyle çok daha güzelsin’ diyor.
Atıcı aday olmasının iki nedeni olduğunu, matematiksel nedenin CHP'in oyunu bir türlü artıramaması, ideolojik nedenin ise CHP'nin ideolojik olarak savrulmasını engellemek olduğunu söyledi.
*
Belki ki Kılıçdaroğlu kendine yeni dostlar ve yeni bir (parti) !! bulmuş...
Eski arkadaşlarının ve pek çok partilinin küsmesini görmezden geldiğine göre sayın Kılıçdaroğlu için yeni dostları çok önemli olmalıdır.
İşin tuhaf tarafı her fırsatta laiklik, çağdaşlık gibi kavramları öne çıkarıp dini değerlere saldıran klâsik CHP genel başkanı marifetiyle sağcı, laiklik karşıtı (hatta geçmişte laiklik karşıtı eylemlerin odağı olduğu için partisi kapatılan) İslamcı, muhafazakâr, liboş derecesinde liberal, kraliçenin mutemet adamı, Kürtçü, Türkçü vs. kim varsa dost edindi.
Bu kadar benzemezi "dost “edinen Kılıçdaroğlu'na mı yoksa onunla dost olan benzemezlere mi şaşırmak lazım bilmiyorum.
Hayret edilecek şey ki, geçmişte partisi laiklik karşıtı eylemlerin odağı olduğu için kapatılan İslamcı parti bu dostluktan hiç rahatsız görünmemektedir.
Sayın Kılıçdaroğlu kurultay konuşmasında
"Cumhuriyet tarihinde hiçbir zaman Süleyman Şah Türbesi’nde bayrağı terk edip toprağını kaybeden bir hükumet olmamıştı. Süleyman Şah Türbesi bu ülkenin namusudur. " sözleriyle doğrudan (yeni muhalif) Ahmet Davutoğlu hükumetini hedef aldığına göre birlikte iktidar olunacak dostlar arasında Sayın Davutoğlu bulunmuyor. (mu???)
Sadece Tayyip Erdoğan düşmanlığını ( muhalifliğini bile değil) ortak payda kabul eden bu (güya) dostluktan memlekete hiç bir fayda gelmez/gelemez.
Allah halimizi hayra tebdil eylesin.
HABER KAYNAĞI : HABER MERKEZİ