Konya
°C
Yeni Meram

KONYA DÜĞÜNLERİNDE BAZI AYRINTILAR VE DEYİMLER

KONYA DÜĞÜNLERİNDE BAZI AYRINTILAR VE DEYİMLER- Yaşar BARIŞIK- Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
22.03.2022 01:48
21.03.2022 16:49
0
2891
ABONE OL

Konya düğünlerinde bazı ayrıntılar vardır ki, düğünün oluşumu içinde onlar başlı başına önem kazanırlar. Bunlardan önce DAMAT ile GELİNİ anlatalım.
DAMAT: Farsça bir kelimedir. Türkçe’de özellikle Konya’da GÜVEY, Güveyi şeklinin karşılığıdır. İkisinin de Türkçe anlamı güvenile, itimat edilen güvenilen kişidir. Yani kız babasının kızını güvenilir birisine teslim etmesinden ortaya çıkan bir kelimedir.
GELİN: Bir yerden bir yere gelen anlamındadır. Yani kız, babasının evinden kocasının evine gelmiş oluyor. Onun için gelen kimse anlamında GELİN deniliyor.
SAĞDIÇ: Damadı gerdek gecesine hazırlayan, ona her konuda yardımcı olan, tavsiyelerde bulunan kimsedir. Sağdıç özellikle evli kimselerden ve damada yakın kimselerden seçilen kişilerdir. Ayrıca sadece Sille kültüründe birde evli sağdıcın yanı sıra bekar sağdıçta olurdu.
ZAMAĞ: Damat evlenmeden önce arkadaşları ve öğürleri ile beraber, bekarlığa veda etmesi nedeni ile yapılan bir eğlencedir. Bu eğlence genellikle düğün öncesi cumartesi günü yapılırdı.
DAMAT TIRAŞI: Damadın gerdek gecesinden önce yaptırdığı tıraşının adıdır. Öğle sonu saat 2-3 sularında berber dükkanına veya damadın evinin elverişli bir yerinde yapılırdı. Burada sağdıca önemli derecede iş düşerdi. Eğer varsa damadın arkadaşları da tıraş yaptırılırdı. Berber ücretlerini sağdıç öderdi. Sağdıcın önemli bir görevi de damadı korumaktı. Burada bir anekdot yazmak istiyorum. Bir gün Sille’de bir düğünde damadın arkadaşları sağdıç ile pazarlık yaparlar. İşte damadı kaçıracağız diye. Sağdıçta kendinden emin şekilde kaçıramazsınız der. Pazarlık bir kuzu kesilmesi. Sağdıç bunu kabul etmeyince bir yolunu bulup damadı kaçırırlar. İstedikleri kuzu gelmeyince Konya’dan kaçırdıkları damadı 3 gün Ankara Gölbaşında saklarlar. Bu gerçektir olmuş bir olaydır.
DAMADA DAMATLIK ELBİSENİN GİYDİRİLMESİ VE DUASI: Damat tıraş olduktan sonra, yakınlarının katılması ile yapılan bir törenle damada damatlık elbisesinin mahalle imamımın yapacağı bir dua ile elbisesi giydirildi.
DAMAT YEMEĞİ: Damadın ailesi ve yakınları ile birlikte gerdek akşamı, akşam namazından sonra yenilen yemeğin adı idi. Bu yemek özel hazırlanmaz, sabahleyin düğün pilavından ayrılan yemekler yenirdi. Hatta zaman zaman da bu yemeklerden kız evine de gönderilirdi.
GERDEK DUASI: Damat gerdeğe katılmadan önce, yatsı namazı kılındıktan sonra; cami imamı veya her hangi bir hoca tarafından yapılan dua ile arkadaşları tarafından sırtına vurulan birkaç yumruk ile gerdek odasına girerdi. Tabi bu Allah korusun zaman zaman da sıkıntı yaratırdı. Ölüm olabilirdi.
GERDEK ÇETNEVİRİ: Daha önce hazırlanan bir takım çerezler ve şekerlemeler gerdek gecesi gelinle damadın gerdek odasında birlikte yemeleri idi. Bunlar genellikle fındık, fıstık, lokum, baklava v.s olurdu.
DÜĞÜN OKUNDUSU: Düğünden önce, düğüne davetini bildirir bir davetiye şeklidir. Bu davet sözlü olabileceği gibi teskere, pusula, veya kart ile olurdu. Şimdi düğün davetiyeleri çok şatafatlı ve israf değil mi? Davet edenlere de OKUNDUCU denirdi.
GELİNE KUŞAK BAĞLAMAK: Gelin babası evinden müstakbel kocasın evine yolcu edilirken babası veya büyük abisi tarafından beline dualar eşliğinde kırmızı kuşak bağlanırdı.
ÇIKINTI ELBİSESİ: Gelin babasının evinden ayrılırken, evden çıkarken babasının kızına en son aldığı elbisesi idi. Bundan dolayı bu elbiseye ÇIKINTI elbisesi denirdi.
GELİN ALMAK: Gelinin babasının evinden alınarak kocasının evine törenle götürülmesidir. Karşılama alayına oğlan tarafının yakınları ve düğüne davet edilen misafirlerin KİRALADIĞI arabalar ile gidilirdi. Çünkü eski yıllarda bugün olduğu gibi herkesin arabası yoktu. Şükür bu gün nerede ise her evin önünde en az bir araba var. Buda bir nimettir. Daha eski yıllarda ise gelin almak için KÖRÜKLER yani faytonlar kullanılırdı. Hatta bu faytonlar için türkü bile icat edilmişti. Aynalı körük olmayınca ben gelin gitmem diye….. Bu araçlarla ya da faytonlarla şehir içinde küçük bir tur yapılırdı. Şimdi olduğu gibi gece düğün salonlarında neredeyse hiç yapılmazdı. Arabalara ya da faytonlara havlu, peşkirler ile süslenirdi.
GELİN ARABASININ ÖNÜNÜ KESMEK: Damadın yakın arkadaşları sokak başlarında veya oğlan evinin önünde gelin arabasının önünü iple veya bir araba ile keserlerdi. Kayınpederden bahşiş almadan yolu açmazlardı.
GELİNİN GİRİŞİ VE KOLTUK: Gelin arabadan indikten sonra eve girerken iki tarafı halılar veya battaniyeler ile çevrilmiş koridordan geçirilirdi. Görünmesi ayıp sayılırdı. Bu sırada gelin üzerine bozuk para ve çeşitli küçük parça renkli kağıtlar yada darı atılırdı. Bereket olsun diye. Gelin kayınpederin koluna girerek eve girmiş olurdu.
GELİN DUVAĞI VE GELİN TELİ: Gelin genellikle, elbisesinin üzerine giydiği bir duvak ve omuzlarından sarkan yaldızlı ince teller ile süslenirdi. Merasime katılan genç kızlar uğur getirisin diye bu tellerden kopartıp saklarlardı.
DÜĞÜN SONRASI EL ÖPLEMELER VE DAVETLER: Düğün gecesini eden gün ve akşamlarda gelin ve damadın büyükleri ve yakınlarının ellerini öpmeye gitmeleridir. Damat ve gelin önce gelinin ana evine el öpmeye giderdi. Bu arada gelin ve damada akrabalar tarafından el öpmelik hediyeler verilirdi. Akşam yemeğine de kalınırdı. Daha sonra kız evi ve damat evi birbirlerini davet ederlerdi.
KIRK HAMAMI: Düğünden kırk gün sonra kırk hamamına gidilirdi. Bu hamama gelinin ve damadın yakınları ile hısım akrabaları da davet edilirdi.
İşte son yıllarda artık geçmişte yaşadığımız bu düğünler ile bugün bir çok gelenek ve göreneklerimizin yozlaştığını ve unutulduğunu maalesef görüyoruz. SAYGILARIMLA.

HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.