Konya
°C
Yeni Meram

Konya’da gelenek ve görenekler

Konya’da gelenek ve görenekler- Yaşar BARIŞIK- Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
07.02.2023 01:29
07.02.2023 08:54
0
6953
ABONE OL

Değerli Okurlarım; ESKİ KONYA’DA GÖRGÜ GELENEK ve yaşam biçimi hakkında sizleri biraz olsun geçmişe götürmeye çalışacağım. Konya’da ve ülkemizde eskiden yaşanılan bu tür adetler maalesef günümüzde unutulmaya yüz tutmuş, hatta çoğunluğu yok olmuştur. Eskiden erkek kız evlendi mi ATAERKİL aile beraber aynı evde yaşar ve evin kurallarına uyarlardı. Yani bir evde büyük baba-anne, varsa büyükbaba babaanne kız erkek çocuklar hep beraber yaşarlar, aynı evin mutfağında pişen yemekler topluca bir yer sofrasında yenirdi. Şimdi olduğu gibi mutfağa giren çıkan kendi yiyip odasına çekilmezdi.


Kural olarak sofrada, nüyükler yemeğe başlamadan, diğerleri yemeğe başlayamazlardı. Bu büyüklere saygı ve sofra adabından bir örnekti. Su içme durumu da küçükler büyüklerin yanında suyu ayakta içmezler, oturup başlarını yana çevirerek suyu içerlerdi. Burada eski Sille adetlerinden birisini yazmak isterim. Eve yeni gelen gelin kayınvalide kayınpeder ve diğer evdekilerin yanında yemek esnasında kesinlikle yanlarında su içemez, su içme ihtiyacı olursa sofradan kalkar, mutfağa yada başka odaya gider suyu orada içerdi. Saygıdan kaynaklı bir görgü idi bu olay. Şimdi ise neredeyse çocuk kız oğlan anasından babasından ayağına su getirmesini istiyor! Buda saygı kurallarına aykırı değil mi? Evde büyüklerin yanında konuşma ve söz alma adabı da vardı. Büyükler konuşurken kesinlikle küçükler konuşamazlardı. Lafa karışırlarsa büyük terbiyesizlik sayılırdı. Söz hakkı verilince konuşabilirlerdi. Maalesef şimdi her şeyi Tv’ler ellerindeki cep telefonları öğretiyor ya! Sen benden daha mı iyi bileceksin bile diyebilenlere rastlıyoruz artık. Bu durumda işte şu an içinde yaşadığımız dönemi en iyi anlatan, saygının sevginin kalmadığı bir zaman dilimindeyiz. Yemek sonu aile ile oturup o eski sohbetin tadı tuzu da kalmadı. Yemeğini mutfakta yiyen kız erkek odasına çekilip ya cep telefonu ile meşgul ya da bilgisayarın başında! Anne bir odada dizi izler, baba ya maç ya da haber izler. Sanki ev ortamı değil otel maazallah.. Yaşanılan bu şimdi tüm evlerde nereyse dediğinizi duyar gibiyim. Evde otururken odaya gelen büyüğe karşı eskiden durum da şöyle idi. Bir odaya başka bir büyük girdiği zaman odadaki bütün küçük onlalar ayağa kalkar ona yer verirlerdi. Her görgüde olduğu gibi odalarda oturuş durumları da vardı. Küçükler odanın dip tarafına (baş kısmına) katiyen oturmazlardı. Sadece odanın en son ucuna otururlardı. Ayak uzatmak bacak bacak üstüne atmak en ayıp sayılan adetti. Baş kısma otururlarsa büyük terbiyesizlik sayılırdı. Diğer bir gelenekte kendinden büyüğe hürmet etmekti. Kendinden büyük birisinin yanına varınca onun eli öpülürdü. Ayrılırken de eli öpülür, şayet böyle yapılmazsa saygısızlık sayılırdı.
Kadınlara saygı durumu da şöyle idi. Bütün kadınlara en büyük saygı gösterilirdi. Çünkü kadın eskiden eksikli olarak kabul edilirdi. Kadınlar da kendilerinden küçükte olsa yolda şayet bir erkek geçiyorsa kesin olarak o erkeğe (genç- ihtiyar) yol verirdi. Yani erkeğin önünden geçmezlerdi. Konya’da selamlaşma da şöyle idi. Bir kişi bir topluluğa yaklaştığında “selamünaleyküm” der oradakilerde hep birlikte “Aleykümselam” derlerdi. Merhaba denmezdi ilk anda. Sonra beraberce olduklarında denir, o kişide “cümleten merhaba” derdi. Yemek yiyenlere selam verilip “kuvvet ola” denirdi. Yolda giderlerken de uğurlar olsun denirdi. Konya ve köylerinde kadınlar erkeklerle katiyen konuşmazlardı. Yalnız kendi yakın akrabaları ile konuşabilirlerdi. Kadınların yabancı erkeklerle tokalaşması da ayıp sayılırdı. Kadınlar akrabası olmayan erkekleri namahrem sayarlardı. Erkeklerde namuslu kadınlara bakmayı en büyük ayıp ve günah sayarlardı. Pencere ve kapı önünde oturan kadınların oldukları yerlerden kesinlikle geçmezlerdi.


Gelinlik yaşlarındaki kızlarda hiçbir zaman delikanlılarla konuşmazlar, yüzlerini göstermezlerdi. Sadece akraba erkeklerle konuşabilirler yüzlerini gösterebilirlerdi. Delikanlılarda genç kızlara bakmaz, bunu kendilerine hak görmezlerdi. İhtiyar kadın ve erkeklere hürmette çok önemli idi. Bunların duasını alanların mesut ve bahtiyar olacaklarına inanılırdı. Nişanlı kız nişanlısının evine sadece bayramlarda gidebilir, başka zaman gidemezdi. Ayıp sayılırdı. Utanma durumu olduğu için çok karşılaşmazlardı. Eski yaşantılarımızda en önemli görgü ise herkesin kendinden büyüğe hürmet etmesiydi. Delikanlılar ve kızlar büyüklerinin yanında iki dizlerinin üzerinde otururlardı. Ayaklarını uzatmazlardı. İşte o yılarda saygının sevginin bet bereketin bol olduğu yıllardı. Saygılarımla….
Faydalanılan Kaynak: Konya Folklörü

HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.