Konya
°C
Yeni Meram

KONYA’NIN GÜZEL ADETLERİ

KONYA’NIN GÜZEL ADETLERİ- Yaşar BARIŞIK- Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
22.02.2022 01:37
21.02.2022 16:39
0
2204
ABONE OL

Toplum içinde yaşayan insanların bir takım adet ve alışkanlıkları vardır ki; bu özellikler aynı toplumun bireylerinin ortak paydalarıdır. Özellikle Konya’da bunu daha çok görebiliriz. Bu güzel adet ve alışkanlıkları bireylerin birbirleriyle kaynaşmalarına sebep olurlar. Eski Konya’mızda da bu düşüncemize örnek olabilecek birçok adet vardı.
Örneğin “GÖZ HAKKINDA” olduğu gibi. Malum eski Konya evleri bir hayat içinde yan yana dizilmiş evlerden oluşuyordu. Yani tek katlı “Hayatlarda Hayatın olduğu yıllardı” bu evelerdeki hayat. Evlerin hayat ve bahçelerinde birbirlerinden farklı meyve ağaçları dikili idi. Bu ağaçlar, mevsiminde vermiş oldukları meyveleri dallarında sergilerlerken, komşularda bu meyveleri gördüklerinden; hasat zamanı yakın komşulara birer tabak göz hakkı meyve dağıtılırdı. Dağıtılmadığında ise, öteki dünyada bunun hesabının sorulacağından korkulurdu. Komşuda pişer, bize de düşer misali ile…..
Konya halkının güzel adetlerinden birisi de önemli günlerde birbirlerine ERMAĞAN (armağan) vermesiydi. Bu davranış sosyal dayanışmanın gereğiydi. Konya düğünlerinde veya bir doğum esnasında olduğu gibi. Herkes gelir düzeyine göre komşusuna bir ermağanla katkıda bulunurdu. Armağan alan aile kendisini, komşusuna karşı borçlu hissederek ilk fırsatta komşusuna bir karşı armağan verirdi. Buna da borçlanma denirdi. Sorsam size şimdi böyle komşuluk kaldı mı ki? Ölümlerde de olduğu gibi Konya düğün ve sünnetlerde de komşular arası yardımlaşma söz konusu olurdu. Yakın bir komşu ya da yakın bir akraba ölmüşse cenaze kaldırıldıktan sonra, cenaze evine birkaç günlük yemek gönderilirdi. Öyle bugün ki gibi etliekmek ayran değil, tam takım çorbasından tatlısına yemekler olurdu. Düğün için uzaktan gelen misafirlere bugün ki gibi otel yada misafirhaneler değil, bunlar komşular arasında bölüşülerek evlerinde misafir edilirdi. Buna MİSAFİR KALDIRMA denirdi. Konya’nın en güzel adetlerinden biriside ev yaptıran yada satın alan kişiye EV MÜBAREKESİ götürülürdü. Götürülen hediye genellikle ev eşyası, örneğin halı, saat, mutfak eşyası olabilirdi. Ev alan kişi yakın akraba ise ne eksiğin var diye sorulur, ona göre hediye alınırdı. Konya’nın bir adeti de evin hayatında pişirilen ve pişirme sırasında koku yapan yiyeceklerden mutlaka komşulara birer tabak gönderilmesi idi. Örneğin; pekmez kaynatılırken pekmezden ve özellikle pekmez köpüğünden veya etlik yapılırken komşular unutulmazdı. Her yıl sonbahar ayında mutlaka evlerde en 4-5 koyun keçi kesilir, kışa hazırlık yapılırdı. Tavan aralarında bu kaburga kemikli etler tuzlanır , kurutulur ve kışın sobada pişirilerek afiyetle yenirdi. O yıllarda bazı yiyecekler pahalı olduğu için herkes alamazdı. Örnek balık gibi. Balıklar hiçbir zaman evin avlusunda kızartılmazdı. Komşuya kokunun gideceğinden ve imreneceğinden korkulduğu için eski Konya evlerinde balıklar tepsi içinde patatesli, domatesli olarak buğulama şeklinde pişirilirdi. Zorunlu hallerde ise geceleyin geç saatlerde pişirilirdi. Böyle bir davranış çarşıdan alınan yiyecek maddelerinin evlere götürülüşünde de uygulanırdı. Alış veriş yapanlar aldıkları gıda maddelerini şeffaf olmayan torbalarda, zenbillerde yada dalında (sırtında) taşıdığı heybelerde götürürlerdi. Alamayanların gözü görmesin diye böyle davranılırdı.
Sosyal yardımlaşmanın en güzel örneği de, sıkıntıya düşenlerin diğer komşuları ile birlikte sıkıntıda olana yardım edilmesi idi. Mesela bir yangın geçiren veya zanaatının alet edavatları zarara uğrayanlara komşular arası yardımlaşma ile hal çaresi bulunurdu. Bunun gibi bazı ev işlerinin yapılmasında ev sahibinin gücü yetmiyor ise böyle kimselere komşuları İMECE yolu ile yardımda bulunurlardı. Erişte keserken , halı çırparken (şimdi olduğu gibi hazır halı yıkama iş yerleri yoktu tabi) ev temizliği yapılaması esnasında da bu yardımlaşma mutlaka yapılırdı. Şimdi ise şöyle baktığımızda değil yardımlaşma apartman hayatlarında komşu komşuya yardımı bırakın, tanımıyorlar bile. Sözün bittiği yerdeyiz herhalde.. İnsanların birbirlerine güveni kalmadığı için güvenlikli evlerde maalesef otel gibi evimize gidip geliyoruz. Sizce de bu doğru değil mi? Düşüncenizi şuan okur gibiyim. Ah nerede o eski komşular ve komşuluklar dediğinizi duyar gibiyim. SAYGILARIMLA.

HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.