100 YAŞINDA CUMHURİYET

Cumhuriyetimiz 100. yılında yılında. Kutlu olsun. Bugünkü değerlendirmemiz 1923'te ne idik, 2023'te neredeyiz? 1923 yılında yedi düvele karşı mücadele etmekten, savaşmaktan bitap düşmüş bir ülke. Çanakkale'den sonra özellikle Ege Bölgesi'nde yokluk içerisinde bir mücadele. Yemek menüsü belli, üzüm hoşafı ve müştemilatı. Allah ne verdiyse. Ancak yurdum insanı, Suriyeli kardeşlerimizin yaptığı gibi vatanını terk etmemiş. Malını vermiş, canını vermiş, şehitler vermiş ancak toprağını “vatan” yapmış.
Yurtların insanları ve fedakarlıkları zor zamanlarda ortaya çıkıyor. Hemen hemen her evden şehidin verildiği bir milli mücadele, Kurtuluş Savaşı. Rabbimin de yardımı ile vatanı kurtarmışız.
Ekonomik manada bugünkü Suudi Arabistan ameli gibi yerli üretim yok. Made in Turkey yok. Yurt dışına bağımlı bir hayat sürüyorduk. Sonraları KİT( Kamu İktisadi Teşebbüsleri) devreye sokulmuş. Sümerbank fabrikalarında basma, pazen üretmişiz. Sanayi mi hak getire. Bütün sanayi ürünlerini satıcıların müsaade ettiği kadarını onların belirlediği fiyatlardan almışız.
Yaşı biraz daha müsait olan okurlarımız bilirler. Yıl 1974, tam 49 yıl önce Kıbrıs Barış Harekatı'nı gerçekleştirdik. Şimdilerde olduğu gibi o zamanlarda da sözde dostumuz, güya müttefikimiz yabancı ülkeler, Barış Harekatı'na karşı çıktılar. Enosis altında ezilen Kıbrıs Türkü, umurlarında değildi ki. Şimdilerde Gazze'deki bebeler, çocuklar, babalarının kucağında defnedilirken Biden efendi, Netanyahu kardeşine destek turları atıyor.
Kıbrıs Barış Harekatı'nda mühimmat vermeyen dostlarımız(sözde) vardı. O tarihlerde harekatın bir an önce bitirilmesi için büyük baskı kurdular. Zira onlar da biliyorlardı ki, mühimmat verilse ve baskı yapılmasa Kıbrıs adacığı silahlı kuvvetlerimiz tarafından bir günde ele geçirilirdi. Kıbrıs konusuna şunun için girdik. Türkiye Cumhuriyeti'nin hala yedi düvele karşı mücadele verdiği kesin. İslam ülkelerinin en donanımlısını ve güçlüsünü hazmedemiyorlar. Himayelerinin altındaki İsrail devletinin bölgesinde ondan daha güçlü ve disiplinli bir devlet istemiyorlar.
Geldik 2023 tarihine. Elhamdülillah İHA'sını, SİHA'sını, HÜRKUŞ'unu otomobilini, roketini, tankını ve diğer savunma silahlarını kendi yapan bir ülke var. İHA için Kanada'ya tank için Almanya'ya, savaş uçağında ABD'ye ve diğer ülkelere bağımlı olmaktan çıkıyoruz, çıkmalıyız, başka da çıkış yolumuz yok, çaremiz yok. Dünyada İHA ve SİHA gemisi olan nadir ülkelerdeniz. Roket denemelerimiz devam ediyor.
Savunma sanayiinin önünde 2028'e kadar uzunca bir zaman var. Yapılanları askıya alacak, üretimi durduracak bir irade yok. Rabbim de o fırsatı vermeyecek. Kendimizi daha da geliştirmeliyiz. Şahsi kanaatim savunma sanayiinde en büyük eksiğimiz nükleer silahlardır. Hadisi Şerif var: “ Düşmanınızın silahı ile silahlanın.” diye. Ne gariptir ki, nükleer silahlara sahip ülkelerin sesi diğerlerine göre daha fazla çıkıyor. Çin, Hindistan, Kuzey Kore, ABD, Rusya ve İran gibi ülkelerin tavırları daha bir farklı oluyor.
Savaş hali için değil ancak caydırıcı güç olarak nükleer güç elimizin altında olmalıdır. İnsansız hava araçlarındaki silahlara nükleer başlık takılabildiğini bir düşünün. Yunanın korkusu ne ola ki? Komşusu Bulgaristan'dan niçin çekinmiyor?
İri olacağız, diri olacağız, güçlü olacağız. Bizlere emanet edilen devleti daha ileri seviyelere çıkaracağız. Rahmetli Atatürk'ün gösterdiği, “muasır medeniyetler” seviyesine bu ülkeyi çıkaracağız. Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşu öncesi şehitler, gaziler ve yakınlarının ahı tutar. Nice yüz yıllara diyoruz. Allah'tan rahmet diliyoruz. Memleketimizin gelişmesi noktasında emek veren, elini taşın altına koyanlardan Allah razı olsun.
Herkes ülkeden aldığını verecek. Taş üzerine taş koyacak. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin büyümesi ve gelişmesi için birikimlerini ortaya koyacak.
Nice Türkiye Cumhuriyeti asırlarına inşallah.
Bayramınız kutlu olsun.