2025 ‘Huzur’ yılı olsun

Koskoca bir yılı geride bırakıp yeni bir seneye adım atmaya bir gün kala şu günde geriye dönüp baktığımızda aslında öyle koskoca olmadığını görüyoruz, sanki dünmüş gibi yaşayıp geçmişiz gibi geliyor 2024’ü.
Klişe bir söz var bilirsiniz “Gelen gideni aratmasın” diye ancak ben bunu söylemeyeceğim çünkü geleceğe dair umudu beklentiyi hep diri tutmak adına gelecek olan yılın geçmiş yıllardan daha iyi olması duasında bulunacağım. Ne zorlu, ne sıkıntılı, ne hüzünlü yıllar yaşadık.
Aslına baktığımızda 2024 yılı dünya ve Türkiye için hareketli bir yıl oldu. Politikadan ekonomiye, spordan kültüre kadar birçok alanda önemli gelişmeler yaşandı. 2024'te Türkiye'de yerel seçimler gerçekleştirilirken, dünya genelinde birçok ülkede de seçimlerin sonuçları merakla beklendi. 2024 olayları arasında savaşlar, yangınlar, gerilimler hiç eksik olmadı.
Ama kısacası siyaset, ekonomi vesaireden öte İnsanlık adına utançlarla dolu bir yıl oldu 2024.
Hafızalarda insanlığın yok olduğu bebeklerin, yaşlıların, kadınların, gençlerin ve mazlumların yok edildiği bebek katili devletin soykırımı ile kalacak 2024.
Gönül coğrafyamızın her karesinde yapılan zulümler soykırımlar yok edişlerle geçecek tarihe 2024.
Bunun yanında farklı coğrafyalarda meydana gelen siyasi, diplomatik ve toplumsal olaylar, sadece bölgesel dengeleri değil, küresel düzeni de yeniden şekillendirdi. Orta Doğu'da İsrail kaynaklı krizlerin suikastlarla derinleşmesi, Suriye'de 61 yıllık Esad yönetiminin sona ermesi, ABD'de eşi benzeri görülmemiş bir seçim süreci yaşanması ve Asya ile Avrupa'da hükümetlerin ardı ardına düşmesi, yılın unutulmaz olayları arasında yer aldı. Ayrıca küresel ısınma ve iklim değişikliği, dünya genelinde doğal afetlerin artmasına ve çevresel sorunların derinleşmesine neden oldu.
Ama ağırlıklı olarak enflasyon, işsizlik ve ekonomik belirsizlikler, birçok ülkede halkın yaşamını zorlaştırdı.
Elbette yaşadığımız hayatta dünyanın neresinde olursak olalım, iyiyi kötüyü güzeli çirkini yaşayacağız. Hep iyi yaşamak nasıl olmayacaksa hep kötülük yaşamakta elbette olmayacak.
Şimdi önümüzde yeni bir sene var ve ne olup biteceğini yaşayarak göreceğiz. Ancak benim 2025’teki en büyük dua ve temennim, katil devlet İsrail’in yaptıklarının yanına kar kalmaması ve yok olmasından başka bir şey değildir. Nasıl ki Suriye'de 61 yıllık Esad yönetiminin sona ermesi bu yıl yaşandıysa 2025 yılında da bebek katili soykırımcı İsrail’in sonunu görmeyi diliyorum.
Ülkemiz adına da gelecek yılın önemli olduğunu unutmamak gerekiyor. Özellikle dış siyasetteki hamleler ülkemizin geleceği adına büyük önem taşıyor olsa da iç siyasetteki kısır çekişmelerin de ülke menfaati adına çözüme odaklı olması gerekmekte diye düşünüyorum.
Ekonomik darboğazın çözüme kavuşması ne kadar önemliyse adalet, eğitim, sanayi, tarım, spor, turizm ve hakkaniyette bir o kadar önemlidir. Elbette her kesim ekonomik olarak refah içinde olmak ister ve istemekte hakkıdır ancak bunun gerçekleşmesi için öncelikle kendimizden başlayıp en tepeye kadar herkesin taşın altına elini koymasıyla başarılacaktır.
Mesela bakın asgari ücret az ya da çok artırılmış oldu. Normal şartlarda yaşamı idame ettirmek mümkün ancak fırsatçı ve vicdansızlar nedeniyle yapılan zammın hiçbir önem ve ehemmiyeti kalmamıştır. Daha zam görüşmeleri yapılırken değiştirilen etiketler, oynanan fiyatlar herkesin aşikâr olduğu konu aslında. Onun için bu konunun acil çözüme kavuşturulması, atılan taşın ürkütülen kuşa değmesine vesile olacaktır.
Ayrıca 2025’te birçok konunun çözüm beklentisi gibi nafaka konusunun da artık çözüme kavuşması gerekmekte diye düşünüyorum. Bu konu birçok masum insanı mağdur duruma düşürürken toplumun dengelerini de ciddi derecede etkilediğini görmemiz mümkün oluyor. Gerçekten nafakaya muhtaç olanları istisna olarak geride tutarken nafakayı ticari bir gelir kaynağı gibi görüp öyle hareket edenlerin de toplumdan ayrıştırılması gerektiğine inanıyorum. Bu konunun altını özellikle çizmekle beraber 2025 yılında ciddi adımlar atılıp süresiz nafaka konusunun artık bu ülkenin gündeminden düşmesi gerektiğini düşünüyorum.
Dedim ya sıralayacak, yazılacak olsa o kadar çok konu var ki 2025 için hiçbirine sayfa yetmez ancak insanlığımıza aile ve toplum bilincimizi yaralayan tüm konular önceliğimizdir. Onun için 2025 yılının hayırlarla gelmesini diliyor hepinize başta sağlık olmak üzere huzur ve refah temenni ediyorum.
Kalın sağlıcakla.