5. İSLAMİ DAYANIŞMA OYUNLARININ ARDINDAN…
5. İSLAMİ DAYANIŞMA OYUNLARININ ARDINDAN…- Armağan GÜLEÇ KORUMAZ- Yeni Meram Gazetesi
Konya geçtiğimiz günlerde uluslararası bir spor oyununa ev sahipliği yaptı. Organizasyon 24 adet spor branşının, Çatalhöyük mirasından esinlenerek hazırlanan grafikler ve sunum eşliğindeki görkemli tanıtımıyla 8 Ağustos günü Konya Büyükşehir Stadyumu’nda başladı ve 18 Ağustos tarihinde 15 Temmuz Stadyumu’nda kapanış seremonisiyle bitti. 54 ülkeden 4 bin 200 sporcunun katılımıyla düzenlenen dev turnuva kentte her açıdan fark edilir bir hareketliliğe sebep oldu.
KENTLER İÇİN PRESTİJ KAYNAĞI
Uluslararası organizasyonlara ev sahipliği yapmak ülkeler açısından hem ekonomik hem de prestij açısından büyük önem arz eder. Bu tür organizasyonlar hem küresel ve ulusal sermayeyi çekmek hem de tanınır hale gelmek için kentler adına önemli bir fırsat. Fakat bu fırsatı iyi değerlendirmek gerekir. Etkinliklerin gerçekleşeceği ülkenin ve ilin seçilmesi hususunda alt yapı imkanları, gelişmişlik düzeyleri, spor diplomasisindeki yeri gibi faktörler dikkate alınmaktadır. Ancak, temelde bu tür organizasyonlara ev sahipliği yapabilme kapasitesine sahip olmak, kentlerin sınıflandırmasında önemli bir belirleyicidir. Kentler arası rekabette kentin yukarı çıkmasına, marka değerinin yükselmesine katkı sağlayan bir faktördür. Çünkü böyle bir organizasyona ev sahipliği yapmak isteyen kent, ününü, imajını, kültürünü, tanınmışlığını ve potansiyel marka değerini küresel çapta genişletmek istiyor ve statüsü için yarışıyor demektir. Devletlerin gövde gösterisine dönüşen bu tür organizasyonlar hem ulusal hem de uluslararası siyasetin de bir parçasıdır. Global ölçekte devletlerin ve kentlerin harita üzerindeki yerini gündeme getiren hatta yeniden konumlandıran niteliktedirler. Yerel ve küresel ölçekte “beğenilir bir imaj” yaratmak günümüz pazarlama dünyası için çok önemlidir ve bu tür organizasyonlar bu imajı yaratabilmek için önemli bir araçtır.
EKONOMİK FAYDANIN MOTİVASYONU
Biliyoruz ki uluslararası bir organizasyonda ev sahibi olmak aynı zamanda tanıtım, reklam, yatırım, fon, turizm, uluslararası standartlarda tesis ve altyapı, kültürel ve sportif altyapının gelişmesi gibi ekonomik, sosyal ve kültürel bir çok faktörü beraberinde getiriyor. Bu faktörler arasında ekonominin motive edici yönü tartışılmaz.
Yatırımların kente çekilmesi, istihdamın arttırılması, üretim kapasitesindeki artış, turizm potansiyelinin ortaya çıkarılması bu tür etkinliklerin temel amaçlardandır. Olası ziyaretçilerin konaklamada sıkıntı yaşayacaklarına ve turist mevkilerini kalabalık bulacaklarına inanmaları, sporla ve oyunlarla ilgisi olmayan ziyaretçilerin programlar nedeniyle o kente yapacağı ziyaretten vazgeçmesine yol açarak turizm endüstrisinde kısa süreli düşüşe neden olsa da, uzun vadede başarılı bir süreç yönetimiyle sadece ekonomik değil her açıdan kazanca dönüşebilecek potansiyele sahiptir.
KENTLİ ÜZERİNDEKİ SOSYAL ETKİSİ
Bu tür organizasyonlar ekonomik gelişmenin yanı sıra kentli üzerinde başarı, gurur, prestij, tanınırlık, görünürlük gibi duyguları yaratmakta, aynı zamanda kente somut değerler de katmaktadır. Milli gurur, topluluk ruhu, toplumsal kimlik, aidiyet duygusunun güçlenmesi, diğer kültürlerle kaynaşılarak kültürel bakış açısının geliştirilmesi, kentsel değerlerin ortaya çıkarılması, sosyal hayatta farkındalığın oluşması, insanları spora ve aktif yaşama yönlendirmesi bu duygulardan bazılarıdır. Etkinliklerden elde edilen değerler arasında kentsel çevrenin iyileştirilmesi, kamusal katılım ile ziyaretçilerin artması, kent sakinlerinin aidiyet ve memnuniyet duygularının artması öncelikli olarak sayılabilir. Konya’da organizasyon süresince, bazı kent sakinlerinin kısa süreli yaşamlarının zorlaşmasından şikayet etmeleri nedeniyle muhalif duruşlarını ihmal edersek, kentteki hareketlilikten genel bir memnuniyet olduğu söylenebilir.
EV SAHİBİ OLMANIN RİSKLİ YÖNLERİ
Ekonomi ve turizm alanındaki etkilerin yanı sıra bu tür organizasyonlara ev sahipliği yapmak aynı zamanda riskli de bir durumdur. Örneğin beklenen ziyaretçi sayının sağlanamaması ve genel anlamda beklenen ilgilinin gösterilmemesi en büyük riskler arasındadır. Diğer riskler de yer seçimleri ve yapılan yatırımların doğru yönlendirilememesidir. Süreçten başarıyla çıkan bir kent, yapılan yatırımların somut ve soyut tüm karşılıklarını almış demektir. Bu tür organizasyonlarda hem alansal hem de ekonomik anlamda bir kayıp yaşamak olasılık dahilindedir. Örneğin, Erzurum’da 25. Dünya Üniversiteler Kış Oyunları için inşa edilen atlama kuleleri, heyelan riski olan bir alanda inşa edildiği için etkinliklerden sonra yaşanan bir afette yıkılmıştı. Bu noktada önemli olan, etkinlik öncesinde hazırlık amacıyla inşa edilen yapıların, etkinlikler bittikten sonra atıl duruma düşmemesidir. Bunun için de organizasyon için yapılan çabalar geliştirilmeli ve fayda sağlayacak şekilde devam ettirilmeli ve dönüştürülmelidir. Mekânsal açıdan yapılan tesislerin ve altyapının büyüklük ve ölçeklerinin gelecekteki kentsel ihtiyaçlar ile uyumlu olmasına dikkat edilmelidir. Organizasyonlar için inşa edilen tesisler ve hazırlanan projelerin, miras olarak bir çok şekilde kullanılmaya sonrasında da devam etmesi, yapılan yatırımı amorti etmesi ve uzun süreli kazanç sağlaması önemlidir.
Bu tür etkinliklerin kentlere her alanda fayda sağlayabilmesi için seçim ve uygulama stratejileri büyük önem taşımaktadır. Başarı ancak dikkatli ve programlı bir sürecin uygulanmasıyla sağlanabilir ve olası bir başarısızlığın tüm dünya ile paylaşılacağı unutulmamalıdır. Konya, bu sürecin başarılı bir şekilde üstesinden gelmiş görünüyor. Umarım ekonomik açıdan da büyük kazançlar sağlanmış ve bu fırsat, ilerisi için önemli faydalara dönüşecek şekle evirilmiştir.
-
Henüz yorum yapılmamış.İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.