ARAFTAN AŞKA
ARAFTAN AŞKA- Behçet BÜYÜKGÖKMEN- Yeni Meram Gazetesi
Değerli dostum kardeşim Eyüp Taşcı'nın yeni çıkan şiir kitabının adı "Araftan Aşka"
Çıra/Edebiyat'tan çıkmış
Sağolsun dostum zahmet edip bana da göndermiş. Teşekkür ederim. Mütehassis oldum.
Cahit Zarifoğlu tadı sinmiş mısraları büyük bir zevkle bir çırpıda okudum.
Çoktandır şiir lezzetine hasretmişim meğer. Uzun zamandır hissetmediğim bir duyguydu.
Genç şair Eyüp Tasçı dostumla bir bayram ziyaretinde kısa ama zamanı bereketlendirenin lütfuyla bereketli bir sohbetimiz olmuştu.
Kitaba dair min gayr-i haddin birkaç kelam etmek cüretim müsamaha ile karşılanır umarım.
Araftan Aşka bir yolculuğun adı olmalı.
Şairimiz, "Araftan Aşka" diyerek sanki bir karar vermiş. Kendine bir istikamet çizmiş. Arafta durmayı terk edip aşka doğru yola çıkmış, bir bakıma "aşk" ta karar kılmaya azmetmiş gibi.
Acaba aşka yolculuk maşuka yolculuk değil midir? Dünyalıklar vuslat aşkı bitirir derler, niye öyle olsun ki… sonsuzluk aleminde vuslat anlamını yitirir belki de , ben ce de…
Her neyse.. Yolda olmak güzeldir, evladır. O bakımdan,
Genç şairimizi tebrik ediyorum. Yolu açık olsun. Doğrusu anlamlı bir yolculuk.
Araf bir bakıma belirsizlik yurdu gibidir. Her ne kadar araftakiler için cennet umudu daha fazla ise de arafta kalmamak için aşka yolculuk yapmak kutlu bir çabadır.
Araftan Aşka dört bölüm halinde 39 şiirden oluşuyor.
Kudüs Kapı, Babil Kapı, Küçük Ayasofya Kapı ve Kapı Gök isimli bölümlerden.
Otuz dokuz şiiri gördüğümde, her biri ömür tadında kırk gün ve her güne bir şiir diye geçirdim içimden. Erbain olsaydı diye.
"Söylesene
Aşka başlamak için erken mi "
diye sorar şair cevabı belli soruyu, Mavi Kelebekler Mesnevisi isimli şiirinde.
"dokunma aşk olsun " der bir başka şiirde.
"Artık
Ben yaşamak işine mecbur meftun bir adamım
Korkarak yaşanmaz hayat üstüne gidiyorum" der.
Adeta yolculuğunu anlatmak ister gibidir. Belli ki yaşamak işine mecbur olmak bir tür arafta kalmak gibidir. Korkmadan hayatın üstüne gitmekse aşka yürümek.
"Ayan-ı Sabite" (mümkün varlıkların ilahi ilimdeki ezeli hakikatleri)
"Halvet Der Encümen" (halk içindeyken bile Halık ile beraberlik şuurunu muhafaza edebilmek) isimli şiirler şairin tasavvuf geleneğine olan vukufiyetini göstermesi bakımından dikkate değerdir. İnsanların çılgınca şov peşinde koştukları, hayatı rol yapmak ve beüenilmekten ibaret yaşamaya çalıştıkları bir zaman diliminde "halvet der encümen"in ne kadar elzem ne kadar gerekli olduğu aşikardır sanırım.
Bir köşe yazısı cesametinde böyle içten bir emeğin hakkını verebilmek elbette mümkün değil. Ve ben zaten şiirin kadr-ü kıymetini takdir etmekten aciz biriyim. O sebepten sözü şairimize bırakıp bitireyim.
"Sen ey aşkı da titreten
ey rüyasını hayra yoran
Surları yok bizim şehrimizin kapısı yok.
Sevdadan nasibi olan herkese açık."
-
Henüz yorum yapılmamış.İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.