OPERASYONLAR

Türkiye, atalarımızın yurt edindiği kutsal toprakların ülkesi. Tarih boyunca bağımsızlığı şiar edinmiş başka ülke ve ırkların yönetimine girmeyen güzide ülkenin, güzel insanlarının derdi bitmiyor. Hep söylüyoruz ya, arada bir Norveç, İsveç ya da Kanada olmak gerekiyor diye. Probleminiz bitmiyor, bitmeyecek de. Tekrar vurgulamakta fayda var. Suyun, petrolün ve sözde vadedilen toprakların bulunduğu ülke, benim ülkem.
Sayın Süleyman Soylu'nun İçişleri Bakanlığı dönenimde, YPG ve PKK'nın yurt içi ve yurt dışı bağlantıları ile verilen mücadelelerle bir hayli yol alınmıştı. Özellikle Irak ve Suriye'nin kuzeyinde Türkiye düşmanlarına karşı verilen mücadelede bir hayli yol katedildi. MİT destekli operasyonlarda hafta geçmiyor ki, “Örgütün sözde sorumluları paketlendi, etkisiz hale getirildi” haberleri gelmesin. Kamplarında çektirdikleri “terör ailesi” fotoğraflarındaki yüzlerin çoğu, çarpı yemiş durumda.
Kabine değişikliğinden sonra, hemşehrimiz eski İstanbul Valisi Sayın Ali Yerlikaya İçişleri Bakanlığına getirildi. Sayın Bakan'dan sonra yurt içi ve yurt dışı operasyonları hız kesmeden devam ederken bir taraftan da yurt içinde yasal olmayan faaliyetlerde bulunan kişi ve gruplarla amansız bir mücadeleye girildi.
Gün geçmiyor ki bir çete çökertilmemiş olsun. Operasyonlardan bazıları 37 ilde düzenlenen “Kalkan-4” operasyonu. Göçmen kaçakçılığı organizatörü ve 4 bin 568 kaçak göçmen yakalanıyor. Yine 32 ilde birden organize edilen “Kahramanlar-34” operasyonu. Bu operasyon da, DEAŞ'a yönelik icra edildi. 304 şahıs yakalandı ve yargı önünde hesap veriyor.
Operasyonlar o kadar geniş ve kapsamlı yapılıyor ki, bir diğeri 47 ilde birden gerçekleştirilen “Narkogüç-40” operasyonu. Adından da anlaşılacağız üzere, uyuşturucu ile mücadele kapsamında yapılıyor ve neticesinde 14 milyon 206 bin adet uyuşturucu hap ve 1 ton 156 kg uyuşturucu madde ele geçiriliyor.
Yine Sayın Bakan'ın sosyal medya hesabından duyurduğu 63 mali suç örgütüne operasyon kapsamında, “Kafes-22” isimli bir operasyon yapıldı. 302 şüpheli şahıs yakalandı. Suçun cinsi çok çeşitti tabii ki. Tefecilik, kamuya dönük dolandırıcılık, şahıslara nitelikli dolandırıcılık, ihaleye fesat karıştırma, resmi ve özel belgede sahtecilik, vergi usul kanununa muhalefet ve görevi kötüye kullanma. Say say bitmiyor ki. Yine 37 ilde eş zamanlı “Kafes-18” operasyonu. Burada bir enteresanlık var. 9'u ulusal ve yerel suç örgütü, 30'u bu örgütlere silah temini sağlayan suç grubu olmak üzere 39 suç örgütü çökertiliyor ve 257 şüpheli şahıs yakalanıyor.
Birkaç tane daha yazalım müsaade ederseniz. 73 ilde icra edilen “Mercek-7” operasyonu. Bin 264 şüpheli gözaltına alınıyor. 787 ruhsatsız tabanca, 38 uzun namlulu tüfek, 162 ruhsatsız av tüfeği ele geçiriliyor. Mini bir cephanelik gibi. Demek ki bu silahlar, çek senet tahsili yapan mafya tarafından kullanılmakta.
Yine 48 ilde düzenlenen “Narkogüç-38” operasyonu. Sıkı duralım efendim. 6 ton 112 kg esrar, 215 kg metamfetamin, 64 kg skunk ve ruhsatsız silahlar...
Sayın Bakan'ın bir ifadesi çok önemli: “Uyuşturucu tacirlerine göz açtırmayacağız. Hepsini adalete teslim etmekte kararlıyız.”
Bu güzide ülkenin bir numaralı sorunu ekonomi ise bence iki numaralı sorunu ise uyuşturucu ile mücadele olmalı. Belki farkında değiliz ama gençliğimiz uyuşturucu kıskacında kıvranıyor. STK'lar, üniversiteler, emniyet birimleri, sağlık müdürlükleri, yerel yönetimler vb. üzerine yük almaya hazır diğer resmi ve özel kurumlar, elini taşın altına koymalı. İpin ucu zaten kaçmak üzere ama vakit geçmeden önlem almak durumundayız. 20 yaşındaki gençler, ebeveynleri gözlerini kırpmadan öldürüyorsa, ebeveynler de Allah'a dua edip çocuğunun ölümünü ister hale geldiyse, iyi düşünmemiz lazım.
Hiç dikkatinizi çekiyor mu? Şu ara tırların karıştığı trafik kazalarında ölümler çoğaldı. Bu taşımacılık ve tırlar eskiden yok muydu? Şimdi ne oldu? Herkes başını iki elinin arasına alıp düşünmeli.
Sayın İçişleri Bakanımızla iftihar ediyoruz. Görevini layık-i vech ile yapıyor ki, İBB adaylığı için bile ismi geçiyor. Gurur duyuyoruz. Bu hummalı çalışma ve geniş kapsamlı suç örgütleri ile amansız mücadelenin meyvelerini uzun sürede alırız inşallah.
Türkiye, demokratik bir hukuk devletidir. Suç ve suçlu ile mücadeleyi de gereği gibi yapar ve yapacaktır da. Çeteler ile yapılan bu mücadelede ülke insanı devletinin yanındadır.
Yurt içinde ve yurt dışında, mücadeleye devam.