REİS’İN ASYA PASİFİK TURU

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Malezya, Endonezya ve Pakistan ziyaretleri gündeme oturdu. Her üç ülkede Sayın Erdoğan’a karşı aşırı bir teveccüh söz konusu oldu. İçimizden Osmanlı’nın mirasına karşı çıkıp kabullenmeyen aklı evvellere karşı Türkiye’yi Osmanlı’nın mirası olarak gören bir devletler topluluğu vardı.
Sayın Erdoğan yaptığı açıklamada yine Hz. Mevlana’nın pergel söylemini dile getirdi. “Pergelin bir ayağı Anadolu iken, Trakya iken diğer ayağı ile iyilik ve güzellik götürmek için dünyayı dolaşırız.” dedi. Yeni dünya konjonktüründe yaşlı Avrupa’dan ziyade gündeme oturan bir trend var. Nüfusu genç, kendisi genç, vizyonu, misyonu genç Asya ülkeleri. Dikkat edilirse nüfus da orada zaten.
Türkiye, eski Türkiye değil. Rahatsızlığından dolayı yurt dışı gezilerine dahi katılmaktan imtina eden liderler ve onun Türkiye’si yok. Bir taraftan erişemediğimiz Afrika’da diplomatik bir atağa kalkarak kıtadaki Fransız hegemonyasına son verdik diğer taraftan da ülkelerin gözlerini açtık. Sömürgeci zihniyeti bir bir ülkelerinden kovuyorlar.
Dünyada, ülkesinde ve bölgesinde sözü dinlenir ve itibarlı bir Türkiye var. Diğer taraftan da dünyada düzeni oturtmaya çalışan düzenbazların oyunlarını bozan bir Türkiye var.
Orta Doğu’da tüm semavi dinlerin kutsal saydığı toprakların bulunduğu alanları da karıştıran çok. İsrail’in 1967 sınırlarına ve bir de 2025 sınırlarına bakmak lazım. Suriye- Irak tezgâhtan geçirildi. İran ile ilgili bir problem gözükmüyor. Gayri İslami teşekküllere bir zararı yok. Rol icabı bazen tenekemsi ve hedefi yok etmeyen attıklarını sandıkları roketler var. Rahmetli Humeyni’nin dahi yetiştirilmiş bir proje olduğu düşünülürse İran avuçlarının içinde. Diğer İslamcı sandığımız devletlerin liderleri de tetikçi konumundaki kuklalardan oluşturulmuş.
Buradaki tek problem saydıkları ülke Türkiye. Dört mevsimin yıl içinde yaşandığı nadir ülkelerden. Yıllardır yok sandığımız dağlardan petrolden fışkırıyor. Denizlerimizden doğal gaz alıp kullanmaktayız. Turizm cenneti olup kar merkezlerine sahip medeniyetler eşiği bir ülke. Adamların salyalarını akıtıyoruz.
Bizi Osmanlı’nın mirası olarak gören Asya- Pasifik bölge ülkeleri cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı Türkiye liderliğinin yanında Müslümanların bir dünya lideri olarak görüyor. Müslümanlar baskı altında. Ülke idarelerinde demokratik ortamlar yok maalesef. Her tarafta kraliyet aileleri ve kurmuş oldukları despot idareler.
Suudi Arabistan’ın ziyaret ettiğimiz hemen hemen her mekânında boy boy Kral Faysal oğlu ve torununun üçlü resimlerini görürsünüz sokakta, caddede, hatta Kabe’de dahi kraliyet ailesini temsil eden kırmızı puşileri görürsünüz. Filistin halkını ve Gazze acılarını temsil eden siyah puşileri göremezsiniz.
Dedik ya, Türkiye’nin dünyada bölgesinde büyük bir misyonu var. Onun için bütün devletlerle arasının ve dostluğunun iyi olması lazım. Bizler Osmanlı’nın mirasını sonuna kadar savunan insanlarız. Dünya devletlerinin en güçsüz olduğu dönemlerde Osmanlı, ellerinden tutmuştur.
Türkiye olarak işimiz kolay değil. Bir taraftan FETÖ’nün kirli oyunlarını dünyaya anlatıyorken diğer taraftan 48 bine yaklaşan Gazze’deki soykırımını da dünyaya anlatıyoruz. Mazlumların elinden tutacak başka bir ülke ve lider var mı? Tüm bu gelişmeler yaşanırken kişileri konuşan bazı beyinler varsın cumhurbaşkanlığı kabinesindeki değişiklikleri, parti üst yönetimindeki şekillenmeyi konuşsun.
Hatta en trajikomik olan da tarihi belli olmayan bir cumhurbaşkanlığı seçimi için (zira erken seçim olmama ihtimali de var) tek adaylı bir aday belirleme süreci ile uğraşsın dursun. Delegelerin tercihlerine ipotek konularak parti genel başkanı seçilenler muhtemelen diyetlerini de ödeyecektir.
Sayın Cumhurbaşkanı çok önemli bir tanıtım ziyareti yapmıştır. Diğer taraftan da bölge ülkeleri ile ticaretin daha da artırılması için 3 uçak dolusu iş insanı ve gazetecilerle verimli bir iş gezisi yapmıştır.
Büyük kafalar fikirleri ve dünya yönetimindeki gelişmeleri konuşur. Çok verimli bir gezi olmuştur. Ecdadımızın ektiği tohumların meyveleri toplanmıştır. Varsın birileri Osmanlı’nın mirasını reddetsinler. Güneş balçıkla sıvanmaz.
Uzun vadede bu ziyaretin maddi, manevi ve idari meyveleri toplanacaktır.
Saygılarımızla.