SİYASAL TABLOLAR

Son günlerde absürt olaylar yaşamaktayız. Sporda, siyasette, ekonomide, partisel katılımlarda ve verilmeye çalışılan mesajlarla. Durağan seyreden gündem, kendiliğinden bir yerlere evrilme aşamasında. Kendi ayaklarımıza mı sıkmaktayız, bilemiyoruz. Özellikle sporseverlerin bir isteği var. Siyaset, spora girmesin. Tamam, kabullendik de büyük spor kulüplerinin başkanlarının parti başkanlarının yanındaki görüntüleri ne demek oluyor?
Anladığımız kadarıyla bir nezaket ziyareti olmadığı kesin. Üstelik bir büyük kulübün başkanının sahaya inmesi, kabul edilebilir bir durum değil. Olaylar sonrası neyi, kime, neden ve hangi manada şikayet ediyor, onu da anlayamadık.
Ortada, yıllardır şampiyonluk parolasıyla yola çıktınız. TFF Başkanının “yanlı tavır sergiliyor” diye değişimine vesile oldunuz. Sonrası bizzat kendinizin getirdiği teknik direktör İsmail Kartal'ı değiştirdiniz. TFF Başkanının değişimi ile tüm futbol ve sporla ilgili kurullar değişti. Sonra bastırdınız dövizleri Jose Morinho beyefendiyi getirdiniz. En pahalı transferi yaptınız. Yıllardır Süper Lig'e hasret bir Anadolu takımını, Göztepe'yi yenemediniz.
Yanlışlığın birazını da kendinizde arasanız. Belki de galibiyetlerin anahtarını eski başkan Aziz Yıldırım'dan almanız gerekebilir. Sahaya inmeler, siyasi argümanları kullanmalar hoş olmuyor ki. Lütfen, “SİYASETE SPORU KARIŞTIRMAYIN.”
Zaten siyasilerimizin görmesi gereken başta ekonomi ve güvenlik olmak üzere çok büyük problemler var. Büyüklerimiz enerjilerini o alanlarda kullansınlar.
Geçenlerde AK Parti 14 Ağustos 2001'den bu tarafa 23. kuruluş yıldönümünü kutladı. 15 bağımsız ve YRP'li belediye başkanı ve 2 eski İYİ Parti milletvekili AK Parti'ye katıldı.
Son düzenleme ile partilerin milletvekili sayısı da AK Parti, 266, Cumhuriyet Halk Partisi 128, DEM Parti 57, MHP 50, İYİ Parti 32, Saadet 20, DEVA 15, YRP 4, DP 3, TİP 3, HÜDA PAR 4, EMEP 2, DBP 2, DSP 1, Bağımsız 6, boş 7 oldu.
Genelde İYİ Parti'de, yerelde ise YRP'de işler rayında gitmiyor gibi. Özellikle İYİ Parti'de Meral Hanım sonrası bir durağanlık, yorgunluk, heyecan eksikliği var sanki. Kolay da değil, eski anketler ile yeni anketler arasında dağlar kadar fark var.
AK Parti 23. yıl kutlamaları arifesinde mecliste grubu bulunup SP ile toplamda 20 milletvekili olan Gelecek Partisi'nde 10 milletvekilinden 7'sinin AK Parti'ye katılmaya sıcak baktığı söylendi. Hatta Sayın Davutoğlu Başkan'ın da ikna edilmesi durumunda GP'nin tamamen AK Parti'ye ilhakı konuşulsa da Davutoğlu yalanladı.
Nasıl bir aritmetiktir bilinmez. Saadet Partisi geleneğinden de gelen tek adaylı genel kurullardan çok adaylı genel kurullara pek alışamadı. 2. bir genel başkan adayı çıkınca kongreyi ileri bir tarihe ertelediler. Bakalım eli bastonlu Sayın Karamollaoğlu, iki adaydan hangisini ikna edecek?
CHP'de gelişmeler ortada. Genel Başkan Sayın Özgür Özel'in ayağının kırılması ya da incinmesi kamuoyu gündeminde. Geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Spekülasyonları durdurmak için Sayın Özel, isteyene röntgen sonuçlarını verebileceğini söyleyince ortam biraz duruldu.
AK Parti'de durum aynı. Vatandaşın ve teşkilat mensuplarının istediği değişimi gerçekleştirilemedi. Görevden affını isteyen il başkanları yerine yenileri atandı. Zira partilerde genelde istifa olmaz, görevden alınır ya da göreve atama yapılır. Tuhaf olan, atanan 11 adet il başkanı ve 2 adet bakan değişikliği bir heyecan oluşturmadı.
Ne garip tecellidir ki yerel seçimlerde senin kapına gelip aday adaylığı müracaatında bulunmak isteyen insanlar vardı. Teşkilat olarak bizim adayımız belli deyip müracaatı alınmayan beyefendiler, bir başka partiden aday oldular ve açık farkla kazandılar. Demek ki halkta karşılığı olan bir adaymış. Sonra da bu başkana, “Bizim partiye geçiş yapın, size de rozet takalım.” teklifi gidiyor. Neymiş, ilk baştan ince eleyip sık dokunması gerekiyormuş.
Erken seçim isteyen de yok şu anda. Vatandaşın istediği de belli zaten, “erken geçim”. CHP'nin niyeti ekonominin dip yapmasını beklemek. İlerisi için hedefleri de “enkaz” edebiyatına sarılmak.
Yaz sıcağının rehaveti bittiğinde siyasetin seyri bakalım ne tarafa gidecek?