SON DÜZLÜKTE
SON DÜZLÜKTE- Mehmet HANÇERLİ -Yeni Meram Gazetesi
Nihayet gelmekte olan geliyor. Üç mübarek gün sonra sandıklara gidiyoruz veya sandıklar kutsal tercihimizi almak için ayağımıza geliyor. Yerel seçimler genel seçimlerle beraber yapılacakmış, öne alınacakmış. Ne oldu peki? Seçimler bir Anayasa değişikliğine gerek kalmadan vaktinde, zamanında 5 yılda bir yapılacak.
Tüm siyasi partileri ellerindeki imkanları ve seçtiği adayları topluma sundular. Kararlılar, kararsızlar derken bugünlere geldik. Kararsızlar büyük ölçüde kararlı hale geldiler. Mevcut belediyesinin icraatlarından memnun kalmayıp bu sefer vermeyeceğim diyen seçmenler dahi oy verme hücresine girdiğinde, parti logosunu gördüğünde tekrar oy verir mi? Verir hatta Konya tabiri ile “Kendi bağımızın koruğu” der ve basar mührü kendi partisinin adayına.
Aday belirlemede neler yaşadık? Daha uygun bir tabirle neler yaşamadık? Temayül yoklamaları, mülakatlar, pazarlıklar, anketler, sokak yoklamaları, genel başkan tercihleri, genel başkanı o koltuğa oturtanların genel merkeze direktifleri vs.
Problemlerin en büyünü de ana muhalefet partisi CHP yaşadı. Önceki başkan Sayın Kılıçdaroğlu'nun delegelerin fevkalade iknası sonrasında apar topar düşürülmesinden sonra emanetçi bir başkan o makama oturtuldu. Onu koltuğa oturtanlar maddi ve manevi çok büyük efor sarf ettiklerinden dolayı aday talimatları da yağmur gibi yağmaya başladı. Öyle bir talimat bombardımanı sonrasında genel başkan dahi bunaldı ve Sayın Kılıçdaroğlu'ndan yardım istedi.
Yahu hangi yüzle yardım. Sayın Kılıçdaroğlu'nun partiden ihraç ettiği Bolu Belediye Başkanı'nı tekrar aday etmediniz mi? Genel başkandan yana tavır koyan İzmir Belediye Başkanı Sayın Tunç Soyer'in adaylığını düşürmediniz mi?
İstanbul'un ilçelerini mi ele alalım, Eskişehir'i mi, Hatay'ı mı? Hulasa önceki dönem genel başkanı Sayın Kılıçdaroğlu'nun harcanmasından sonra onun ekibi de partiden tamamıyla tasfiye edildi.
Hatay tam bir garabet örneği. Deprem ve sonrasında ortamda hiç görenin olmadığı mevcut belediye başkanı tekrar CHP'den aday gösterildi. Aday bulamadıklarını parti yetkilileri ifade ettiler. Hatta Sayın Başkan'ın tekrar aday gösterilmesinde “Beni koymazsanız bağımsız aday olurum.” tehditlerinin etkili olduğu söylenir. Kazanmak adına TİP'in adayı topçu Gökhan Zan'ın adaylığını dahi düşürdüler. Nasıl bir anlaşma oldu onu parti yetkilileri bilir. Ona rağmen yapılan anketlerde CHP'nin adayı 10-11 puan geride gidiyor.
Bu yerel seçimler şunu gösterecek gibi görünüyor. Altılı masanın dörtlü küçük ortakları DP, SP, GP, DEVA partileri siyaseten son demlerini yaşıyor olabilirler. Eğer bir partinin genel başkanı kendi memleketinde, kendi partisinin logosu altında, kendi adayını çıkaramıyorsa akıntıya kürek çekmemesi lazım. Aldıkları milletvekillerinden dolayı CHP'ye teşekkür etmeleri ve helalleşmeleri gerekir. CHP seçmeni ile nasıl helalleşirler orasını bilemeyiz!
Cumhur İttifakı'na baktığımızda seçime beraber girilecek illerde bütün programlar ortak icra ediliyor. Konya örneğinde görüldüğü üzere bütün heyet kah Doğanhisar'da kah Beyşehir'de kah Akören'de kah Ereğli'de sanki tek bir parti çalışması gibi.
Ayrı ayrı girilecek illerde durum daha bir farklı. Örnek mi, Aksaray- Eskil. AK Parti'nin ve MHP'nin adayları tatlı bir rekabet ortamında olgun olgun bir demokratik yarış içerisindeler. Lütfen çözmeye çalışalım. AK Parti'nin belediye başkan adayı daha önceden MHP'den belediye başkanı ve milletvekili adayı olmuştu. MHP'nin belediye başkan adayı ise önceki dönemde AK Parti'nin belediye başkanlığını yapmıştı.
Yineleyelim, seçimler yaklaşıyor. Belki de ilk defa bu seçimlerde “bıçak sırtı” tabirini sık kullanır olduk. Şunu kabul etmekte fayda var. Hiçbir seçim kolay değildir. Sandıktan neyin çıkacağı hiç belli olmaz. Şapkadan en fazla tavşan çıkar ama sandıktan neyin çıkacağı hiç belli olmaz.
İYİ Parti gördüğümüz kadarıyla altılı masanın öncesinde olduğu gibi kurtarıcı parti olma ihtimalinden uzak. İç Ege ve farklı bölgelerde nasıl bir varlık gösterecek birlikte göreceğiz. Daha önemlisi özellikle büyük şehirlerde İYİ Partililer kendi adayına mı ya da farklı adaylara mı destek verecekler, göreceğiz.
YRP önceleri alternatif bir parti görünümü verdi. Görüntü o ki, bu seçimdeki performansı ile Saadet Partisi'ni de sandığa gömecek gibi görünüyor. YRP'nin yetkilileri alınacak oyların bir çoğunun tepki oyları olduğunun bilinci içerisindedir. Şanlıurfa gibi illerde ve muhafazakar bazı illerin ilçelerinde başarıyı yakalayabilirler.
Bu seçim Türkiye'nin geleceğine yön verecek önemli bir seçim. Bütün siyasiler de bunun bilinci içerisindeler.
Seçmenler olarak ne istiyoruz. Kul hakkının ne olduğunu bilen, mütevazi, hizmet ehli, adil yöneticiler. Aslında çok bir şey de istemiyoruz. Değil mi?
-
Henüz yorum yapılmamış.İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.