SON TAHLİLDE!

Demokratik rejimlerin olmazsa olmazı, seçimler. Hizmet yerelden başlar düsturu ile 31 Mart'ta yapılacak olan yerel seçimler, halk tabiri ile belediye seçimleri. Türkiye 'mizde Parlamenter Sistem'den Yarı Başkanlık Sistemi'ne geçilmesini bazı siyasi partilerimiz tam manasıyla algılayamadı. Zira Yarı Başkanlık Sistemi'ni zerrelerine kadar özümseyemediler. Parlamenter Sistem'e tekrar geçme vaadiyle seçimlere çoklu masalarla girdiler ve hüsrana uğradılar.
Genel seçimlerde bu sistemden vazgeçeceklerini vurgulamalarına rağmen kazandıkları takdirde, Parlamenter Sistem'e dönüşün birkaç yıl sürebileceğini kendileri vurguladılar. Sonuç ortada. Son zamanlarda yaptıkları iş “gurme”lik seviyesine kadar inen altılı masa ve dışarıdan destekçileri, seçimden hüsranla çıktılar.
Şu anki durumu tahlil edersek müzmin muhalefet CHP ve destekçisi önceki ismi HDP, son olarak da DEM Parti kaldı bu safta. Yaptıkları ya da yapacakları seçim birlikteliği bu dönemde daha şeffaf ve açık olacakmış. Ona göre istek ve ona göre destek. Değerli ana muhalefetimiz şunu bir algılayabilse. DEM Parti'nin bu ve bundan önceki seçimlerde fikri şu. Tayyip Erdoğan'ın karşısındaki en güçlü adayı desteklemek. Hal böyle iken CHP için söylüyoruz, “arasat”ta kalmaya gerek var mı? DEM Parti yetkilileri tarafından defalarca CHP'nin kurucu Mustafa Kemal Atatürk'e hakaretleri varken nasıl bir söylem üreteceklerini bilemiyorlar. Bir taraftan DEM'i küstürmemeye çalışırken diğer taraftan tabanın ve halkın tepkisini çekiyorlar.
Gelelim Cumhur İttifakı cephesine. Dünyanın her tarafında Cumhuriyetçiler- Demokratlar ekseni etrafında iki kutuplu bir politika var. Türkiye'deki sistem de buna doğru kayıyor. Bu sisteme ayak uyduranlar siyaseten ayakta kalacak, uyduramayanlar ise mevta olacak.
Adayları belli olan illerde AK Parti ve MHP yetkilileri adaylar, il başkanları, ve parti yetkilileri ile birlikte o şehrin en önemli rahmetli manevi şahsiyetinin camisinde sabah namazı kılıp start veriyorlar, dua ile beraber başlangıç.
Ey CHP ve DEM'ciler, işte ittifak bu. Hep söyleriz ya şu CHP'ye iyi bir danışmanlar grubu lazım hatta danışmanlar ordusu lazım.
Konya'mızda AK Parti ve MHP'nin tüm yetkilileri Hz. Mevlana'nın makamında ulvi bir başlangıç yapıyorlar. Kavga ve dövüş yok, muhabbet var, tabii ki bu birliktelikten de olumlu sonuçlar çıkıyor. Büyükşehir ve 25 ilçe başkanlıkları AK Parti'ye, 6 ilçe belediyesi de MHP'ye verilmiş. Birbirlerinin kıta sahanlıklarına müdahale etmeden, o bölgelerde aday çıkarmadan karşıdaki adaylara tam destek veriyorlar.
Takip eden kardeşlerimiz bilirler zaten son yıllarda büyükşehir ve merkez ilçe belediyelerinin AK Parti'li ya da MHP'li belediyelerde bütün programlara iki parti de ortak katılıyorlar. Her iki il başkanı da kürsüden konuşmalarını yapıyorlar. Bu birliktelikten de rahmet doğuyor haliyle.
Karşı cephe fecaat. “Yaptığım en büyük hatalardan biri CHP ile ittifak kurmak.” diyen bir Ahmet Davutoğlu var. Yapmayın efendim, listelerde Gelecek Partili vekil adayları var iken bunu idrak edemediniz herhalde. Sayın Kılıçdaroğlu ile yaptığı gizli anlaşmayı ifşa eden Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ var.
AK Parti ve MHP aşağı yukarı bütün Büyükşehir ve illerde adaylarını duyurdu. Son tahlilde bu hafta içinde ilçe belediye başkan aday adaylarının son durumlarını görüşmek için parti üst düzey yetkililerini genel merkezlerine davet edecekler. Şu anda veya hafta sonunda dahi yapılan anketleri biliyoruz. Hafta içinde genel merkezde yapılan görüşme neticesinde başkan adayları belirlenir. Yine muhtemelen bu hafta sonunda da il yönetimleri tarafından yapılacak program ile belediye başkan adayları ilan edilir.
Sonrası mı, Cumhur İttifakı'nın adaylarının belli olmasına müteakip seri bir şekilde diğer partilerde aday arayışı hızlanır. Belli ilçelerde İYİ Parti, belli ilçelerde ise YRP atılıma geçebilir. Onlar da hızlı bir şekilde aday tespitini bitirirler. Sonra mı? Halka inmek, dokunmaya çalışmak. Ancak bu seçimde sokak eskisi kadar berrak ve sakin değil. Sokakta engebeler var, yama yapılması lazım.
Toplumun her kesiminde haklı serzenişler var. Bütün siyasiler ona göre çözüm üretecekler. Siyaset ikna sanatı. Bu ikna icraatla, lisanla, güvenle olacak.
Önümüzdeki pazartesiden itibaren bütün siyasi partiler için geçerli olacak bir futbol ifadesi kullanalım mı?
Tam saha pres.