SURVIVOR DİYETİ
SURVIVOR DİYETİ- Ümmü Gülsüm ETYEMEZ- Yeni Meram Gazetesi
Bu aralar kulağıma oldukça sık çalınan bir soru var: “Hocam ödül olarak pizza, lahmacun, içli köfte, pasta, çiğ köfte, sarma, dolma… yiyebilir miyim?
“Diyet bitsin de o zaman pizza yiyeceğim, artık çok kararlıyım zayıflayıncaya kadar ağzıma çikolata, hamur işi almam” gibi söylemler de yine revaçta bu sıralar.
N’oluyor arkadaşlar Survivor’da mıyız? Pizza, lahmacun, pasta ödül olarak görülürken; sebze meyveler ceza mı? Bilinçaltınıza ne kadar yanlış bir şekilde kodluyorsunuz bu diyeti. Beni bilenler bilir; ısrarla bas bas bağırdığım iki şey var: porsiyon kontrolü ve tüketim sıklığı. Bu ikisini ayarlayabildikten sonra diyette sarma da yersiniz, patates salatası da, çiğ köfte de. Zaten yemelisiniz de..
Diyet demek yalnızca çiğ sebzeleri kemirmek değil ki.
Diyet; sağlıklı, sürdürülebilir bir yaşam tarzı ve beslenme modelidir. Diyet süreci boyunca hiç pizza, lahmacun yememiş biri 20 kilogram da verse diyet sonrası lahmacunu görünce bi’ afallar; eli ayağına dolaşır. Çünkü bu yiyecekler diyette ya hiç yenmemiştir ya da “ödül günü, ödül yemeği” adı altında bilinçsizce tüketilmiştir. İyi de beslenme bu değil, diyet bu değil.
Doğum günleri, kutlamalar, seyahatler, bayramlar.. Hayatımız boyunca bu özel anlar bizimle beraber olacağına göre bizim bu günlerde de beslenmemizi yönetmeyi öğreniyor olmamız gerekmez mi?
Bunun dışında diyette “asla, kesinlikle, yasak!” gibi çok net ibareler kullanmayı pek sevmiyorum; birtakım mevcut hastalıklar sebebiyle gerçek anlamda terk edilmesi gereken besinler söz konusu değilse. Çünkü yasak damgası yemiş her şey daha cazibeli gelir insanoğluna.
Şimdi sizlere “pembe kalemi 2 dk boyunca düşünmeyin” desem çıldırırsınız değil mi, aklınıza girdi bir kere o pembe kalem. Besinlerle olan bağımız da tıpkı böyle. Çikolata yemek isteyen birine “çikolata yasak, düşünme onu. Onun yerine hurma, kayısı ye” dersek ne olur biliyor musunuz? Kişi hurma ve kayısıyı yer orda sıkıntı yok fakat beynin arka planında çikolata sekmesi açık kalmıştır. Kişi hurma ve kayısısını yerken bir yandan da yasak olan çikolatayı düşünür. En son tatmin olmaz; gider çikolatayı da yer. Haydi, buyrun cümbüşee! Kaş yapalım derken göz çıkarmadık mı? Basit bir isteği köreltmek isterken hem kayısı hem hurma hem de çikolata yedik. Hâlbuki olay en başta tek başına çikolata yenilerek çözülemez miydi?
Diğer bir husus da şu: malum Ramazan yaklaşıyor; pideler, tatlılar sofraların baş tacı olacak. Yılda bir gelen bu mübarek ayda da insanlara “hayır canım, asla pide yemeyeceksin, kepekli ekmekten devam” demek biraz haksızlık değil mi? Ramazan ayının gözbebeği güllaçtan hiç tatmayacak mı bu insanlar? Örnek olarak; beslenme programınızda akşam 1 dilim güllaç hakkınız varsa tabağınıza 2 dilim almayın. Zaten yiyebiliyorsunuz, ihtiyacınız olan diyetinizde yazdığı kadar demek ki, gözünüz daha fazlasını aramasın. Güllaç bir yere kaçmıyor, o zaten senin, yiyebilirsin, bugünlük hakkın bu kadar sadece. Kafanın içinde “2. dilim yasakmış” gibi bir algı oluşturup başına iş açma güzel kardeşim. Porsiyonunu miktarını bil, keyifle ye.
Bu şekilde sağlam adımlarla yol alınan bir diyet süreci, süreç sonunda da sürdürülebilirliğini koruyacaktır diye düşünüyorum. Nasıl ki diyette mucizevi bir besin yoksa yasaklı besin de yoktur. Porsiyon kontrolü ve tüketim sıklığı iki ana parametre olup porsiyonlar ve sıklıklar diyetisyeninizce planlanmalıdır.
Bu süreçte kendinizi kafese sıkışmış hissetmeyin; attığınız her adımın size sağlık getireceğini bilin ve keyfini çıkarın.
Kucak dolusu sevgiyle.
Sağlıkla kalın!
DYT. ÜMMÜ GÜLSÜM ETYEMEZ
@dyt.ummugulsumetyemez
-
Henüz yorum yapılmamış.İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.