Konya
°C
Yeni Meram

TABİATTAKİ DEĞİŞİM

TABİATTAKİ DEĞİŞİM- Mehmet HANÇERLİ- Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
27.07.2023 00:15
26.07.2023 12:03
0
1496
ABONE OL


Son yıllardaki değişim bir farklı, bir değişik, bir alışılmadık. Yağışlarda, uzun süren yağmur dolayısıyla, “Yaz gelmeyecek galiba.” diyenler şimdilerde kavurucu sıcaklardan şikayet ediyor. Rabbimin hikmetinden sual olunmaz. Ya bahar aylarındaki uzun süreli yağışlar olmasaydı, baraj ve göletler dolmasaydı halimiz nice olurdu? Tarımda kullanılacak yer altı suyunu zaten hoyratça kullanmaktayız. Ne zaman tükenir bilemiyoruz. Biz çektikçe zemin alarm veriyor, alarm da gözlerimize obruk oluşumlarıyla giriyor. Ancak biz yılmayız, vazgeçmeyiz, yer altındaki suyu çektikçe çekeriz. Su bitince ne olur derseniz, onu da o zaman düşünürüz.
Yağışlara döndüğümüzde içme suyu ihtiyacımızın büyük bir kısmı bahar yağmurları ile geldi. Zaten bir kısmına da sebep olanlardan Allah razı olsun, Mavi Tünel'den gelen su ile karşılıyoruz. Bu seneyi kurtarır gibi olduk, seneye ne olur bilinmez. Şehrimize ve havzasına düşen yağış miktarının hububat rekoltesini Konya için rekor düzeylere, 2,5 milyon tona çıkarması bekleniyor.
Buzulların erimesi ve yerkürenin ısınmasıyla birlikte dünyada da hiç görülmedik bir şekilde kurak bir iklime sahip bazı ülkelerde, aşırı yağışlardan dolayı su baskınları oluşurken Avrupa da eskiye nazaran su kıtlığı çekmekte. Avrupa'daki parkların bir çoğunda yeşil alanlarda sulama tesisatı yoktu. Onlar çim sulamanın çarelerini arayadursun, ülkemizde yağış problemini hiç yaşamayan Karadeniz Bölgemiz bile eski yağışların özlemiş durumda.
Rabbim en iyisini bilir ancak şu yaz ortasında sebze meyve fiyatlarındaki aşırı yüksekliğin bir sebebi de arz talep politikası. Pazara gidiyorsunuz kayısı, fasulye, biber ve diğer ürünler ya yok satıyor ya da üretim kısıtlı.
Üçüncü bir alternatif de, üretilen ürünler ihracata gidiyor. Ancak iklimlerdeki bu değişim toprağın dengesini mi bozdu? Konuştuğumuz, gördüğümüz müstahsillerin tamamı, mahsulün bu sene olmadığını ve mahsul alamadıklarından şikayetçi. Yalnız bu mahsul kıtlığı birkaç kalemde değil, hemen hemen bütün kalemler için geçerli.
Bir bereketsizlik sürüp gidiyor. Tarım toplumu da olan Türkiye'de, yaz ortasındaki fahiş fiyatlar ve ürün yokluğu kışın kendini nasıl gösterecek, bilemiyoruz. Bu durum en çok da dar gelirli hemşehrilerimizi etkilemekte. Susuzluk, şimdi ve ileride insanlığın en büyük problemi olacağa benziyor. Keyfi ve gıcırı yerinde olan Arap ülkelerinin dahi rahatları bozulmuş durumda.
İnsanoğlu petrole bağımlılıktan yavaş yavaş kurtuluyor. Güneş ve rüzgar enerjisi, sürdürülebilir enerji kaynakları ve özellikle nükleer enerji, işin seyrini değiştiriyor. Ama su öyle değil. Fazla suyunuz olursa, hidroelektrik santralleri kurup enerji elde edersiniz. Ancak insanoğlunun suya her zaman ihtiyacı var. Yer altı ve yer üstü kaynaklarından içme suyu ve tarımsal alanda kullanmak için yine suya ihtiyaç var.
İnsanoğlu sağ olduğu ve hayatını idame ettirdiği müddetçe yiyecek ve içecek. Yemek için de gıdasal üretim, onun için de su var.
Tabiatın kodlarıyla oynayan ve geleceğini ipotek altına alan insanoğlu, bunun faturasını gelecek nesillere ödetecek. Ozon tabakasının delinmesi, karbon salınımı ve farklı uygulamalar, ileride belki de aşılması güç bazı sorunlar üretecek. Neticeyi güzel bir cümle ile bağlayalım mı? İnsanoğlu ibaresini çok kullandık galiba. Toprak anamıza ithafen, rahmetli Neşet Ertaş ne diyordu, “kadınlar insandır, biz insanoğlu.”
Sağlıcakla kalınız.

HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.