TEK ADAM TEK KADIN MASADAN SOFRAYA

Günlerdir "hisseli harikalar kumpanyasından 32 kısım tekmili birden " müsamere (tiyatro) seyrediyoruz. Bu tiyatroya bir isim vermek gerekli idi ve ben de kısaca MASADAN SOFRAYA ismini veriyorum. Tiyatro devam ediyor.
İyi seyirler.
**
Kendi partilerinde zerrece farklı söyleme ve muhalefete tahammül göstermeyen şahıslar kanırta kanırta "tek adam tek kadın" oldular. Bunlar mevcut ucube tek adam rejimini değiştireceklermiş. Güldürmeyin adamı.
Yasakları kaldırıp özgürlükleri genişleteceklermiş. Hukukun üstünlüğünü tesis edeceklermiş. Sizi tanımayan yeni yetmeler için belki bu sahte vaatlerinizin bir anlamı olabilir. Ama biz sizi iyi tanırız. Sizin görece etkili olduğunuz 28 Şubat sürecinde sadece "Türkiye El Ele" diye bir yazı yazdığım için devlet Güvenlik Mahkemesi'nde (DGM) yargılanmış biriyim ben. Laiklik karşıtı eylemlerin odağı olmak bahanesiyle REFAH partisi kapatıldığında Selçuklu ilçe başkanıydım ben.
Sizin iktidar olduğunuz günlerde sadece 100 litre mazot için 16 gün petrol istasyonun önünde kuyrukta beklemiş biriyim ben. Şimdi kuzu postuna bürünüp çalım satmayın. Hadi ordan hadi ordan. Siz bu necip milletin vatanı için can verdiği 15 Temmuz hain darbesine "tiyatro" diyen kişisiniz. Şimdi ortaklarınızla birlikte siyaseti tiyatroya çevirdiniz ve durmadan yeni dekorlarla yeni sahneler kuruyor ve yeni oyunlar oynuyorsunuz. Çok acemisiniz. Tek sermayeniz Tayyip Erdoğan düşmanlığı ile gözü dönmüş, basireti bağlanmış, bilinci kapanmış seyirci kitlesi. Son bir haftadır oynanan oyunda bazı trajıkomik sahneler (masadan kalkmalar, ağır hakaretler içeren beyanatlar, sifonu çekin gitsin tvetleri) seyirci kitlesinde dalgalanmalar meydana getirip, seyirciden "Bu ne biçim şey yahu" diye bazı homurtular çıkınca yönetmen sahneye el koydu ve bütün oyuncuları tekrar sıraya dizdi. Şimdi sahnenin muhtelif yerlerine konuşlandırılmış görevliler, kurşun askerler, deli gibi tempo tutuyor, slogan atıyor, sevinç çığlıkları eşliğinde avuçlarını patlatırcasına alkış tutuyorlar.
Bunlardan biri (Can Ataklı isimli bir şahıs) kendine ait YouTube kanalında aman seçime kadar bu durumu bozacak hiçbir şey yapmayalım Tayyip Erdoğan'ı devirmenin başka yolu yok diyor. Önceden Meral Akşener hakkında söyledikleri hatırlatılınca, söylediklerimin arkasındayım ama şimdi sırası değil diyor. (önceden Meral Akşener'in oğlu İstanbul Büyükşehir Belediyesinde komisyonla iş yapıyor filan demiş)
**
Sabahlara kadar onlarca değişik yayını izliyorum, dinliyorum, notlar alıyorum.
Firari FETÖ’cüler zil takıp oynuyorlar. Yakında dönüyoruz. Hesap soracağız, Tayyip Erdoğan'ı yargılayacağız diyorlar. Bunlardan Emre Uslu isimli firari vatan haini, kendine ait YouTube kanalında, bu zafer (altılı masanın tekrar bir araya gelmesi, Kemal Kılıçdaroğlu'nu aday göstermesi) Başkan Biden’in vaat ettiği Tayyip Erdoğan karşısındaki muhalefeti destekleyip onu demokratik yollardan devirme projesinin hayata geçmiş olduğunu gösteriyor diyor ve ekliyor ABD PKK üzerindeki nüfuzunu kullanarak PKK’ya bu süreçte Türkiye karşı saldırıları durdurma açıklaması yaptırdı.
Şer ittifakı teyakkuz halinde
PKK iltisaklı kanallar Kemal Kılıçdaroğlu'nun "yerel yönetimlere özerklik" vereceğini vaat ettiğini ve bu günlerin gelmekte olduğunu büyük bir sevinçle duyuruyorlar. LGBT’liler bayram havasında. Laikçiler kadeh tokuşturuyor. Masadan sonra sofra kuruldu… Türkiye sofrada...
Menüde vatan var. Vatanı menü yapıp iştahla yemek için bekleyenler millet uyanmasın diye sofraya Halil İbrahim sofrası adını veriyorlar. Masadan sonra sofrayı kuranlar Tayyip Erdoğan düşmanlığı ortak paydasında herkese çağrı yapıyor, sofraya davet ediyorlar.
Karadeniz'den trilyonluk gaz çıkmış, boru hatları döşenmiş, Gabar'dan petrol, nerdeyse bütün alt yapı baştan aşağı yenilenmiş.. Beş yıl çivi çakmasan ne olur. Biraz deprem bölgesinde çalışır gibi yapsan yeter. Sofra kurulmuş, aksırıncaya tıksırıncaya kadar yemek için hazırlıklar tüm hızıyla devam ediyor.
Zaten Merkez Bankası Başkanını değiştirip istediği kadar daha doğrusu küresel efendilerin istediği kadar faiz artışı yaptın mı, S400’leri çıkmamak üzere depoya kilitledin mi, Selahattin Demirtaş ile Osman Kavala'yı serbest bıraktın mı her şey bir anda tıkırına girer. Ha bir de küresel beyleri rahatsız eden MİT var.
Türkiye kontrolümüzden çıkıyor diye öfke nöbeti geçiren küresel baronlar sofranın yanında kepçeleri ile bekliyorlar. Zavallı işbirlikçiler ellerindeki çay kaşıkları ile sofradan büyük nimet götüreceklerinin hayali ile sarhoş gibiler. Ma esefa!!!
VALLAHU HAYRUL MAKİRİN