TIMAR/HANE- Behçet BÜYÜKGOKMEN- Yeni Meram Gazetesi
Ağzı olanın konuştuğu hatta bir takım homurtular çıkararak konuşur gibi (!) yaptığı garip bir memlekette yaşıyoruz. Böyle bir ülkede, kulağın işitme kapasitesi içine giren her sese kulak verirseniz yandınız demektir.
Feleğiniz şaşar ve istem dışı olarak;” yahu üstü açık bir tımarhanede mi yaşıyorum” diye düşünmeden edemezsiniz. Bu durumda doğal olarak “akıl sağlığını” koruyabilmek birinci derecede önemli hale gelecektir. Mazallah üstü açık bir tımarhanenin sakinleri olmaktan kurtulmak mümkün değildir.
Ana muhalefet başkanı yani muhtemel iktidar adayı partinin genel başkanı grup kürsüsünden ilan ediyor *bu ülkede kimsenin can ve mal güvenliği yoktur. *
CHP'nin yeni jönü İBB Başkanı İmamoğlu aynı saatlerde Fransa ve İngiltere de küresel baronlarla görüşüp yüklü miktarda kredi alıyor.
CHP Genel Başkanı Nisan kongresinde karşısına çıkacak muhtemel adayları şimdiden etkisiz hale getirmek için komplo kuruyor; komplo elinde patlıyor yüzüne gözüne bulaştırıyor ama kürsüye çıkıp Cumhurbaşkanı Erdoğan'a düello teklif ediyor güya şark kurnazlığı yapıyor.
CHP'li Gürsel Tekin; “TBMM lokantasında alkolü yasaklayanları Allah'a havale ediyorum” diyor.
Elbette buna benzer sayısız örnek var ve ben sadece bir kaçını buraya aldım.
Bunlara bakarsanız kendinizi üstü açık tımarhanede sanırsınız.
Allah’ım aklımıza mukayyet ol.
Bir akıl hastanesini ziyareti sırasında, adamın biri sorar:
"Bir insanın akıl hastanesine yatıp yatmayacağını nasıl belirliyorsunuz?"
Doktor, "Bir küveti su ile dolduruyoruz. Sonra hastaya üç şey veriyoruz. Bir kaşık, bir fincan ve bir kova. Sonra da kişiye küveti nasıl boşaltmayı tercih ettiğini soruyoruz. Siz ne yapardınız?", der.
Adam, "Ooo! Anladım. Normal bir insan kovayı tercih eder. Çünkü kova, kaşık ve fincandan büyük."
"Hayır," der doktor, "normal bir insan küvetin tıpasını çeker."
Ara ki bulasın.
HABER KAYNAĞI : HABER MERKEZİ