Turp Krallığı-Adnan Yıldırım-Yeni Meram Gazetesi
Sayın okurlar, zamanın birinde ucu bucağı görünmeyen bir tarlada büyük bir karmaşa çıkmış.
Karmaşanın sebebi tarlaya kimin hakim olacağı, kimin hüküm süreceği imiş.
Bütün mahsulatı bir kargaşa almış.
Patatesler tarlanın hakiminin kendileri olduğunu söylüyorlarmış.
Pırasalar ise tam tersini iddia ediyorlarmış.
Hele biberler, onlar elleri çapalı olanlarmış, tarlanın en zorbalarıymış, tahtın kendilerinin olduğunu bağırıyorlarmış.
Salatalıklar ise burunlarından kıl aldırmıyor, tarlanın sahibinin kendileri olduğunu söylüyorlarmış.
Saçaklı maydanozlar gerim gerim geriliyor, tahtın sahibi biziz diyorlarmış.
Soğanlar bir oyana bir bu yana koşuyor, koştukça kokutuyor, kokuttukça tarlada hak iddia ediyorlarmış.
Domatesler ise daha kendi içlerinde bile birlik olmadıkları için, birbirlerini yemekten tarlada söz sahibi bile olamıyorlarmış.
En son tarlanın asıl sahibi sarı çizmeli mehmet ağa bir gelmiş, bunların hepsini sepetine attığı gibi mutfağın yolunu tutmuş.
Patatesler bir güzel soyulup kızartılmış.
Salatalıklar doğruca cacık olmaya…
Domatesler menemenlik.
E soğanlar ve maydanozlar da olsa olsa salata.
Pırasalar da akşam yemeği için.
Geriye sadece sessizce, sinsice olan biteni izleyen olayların gidişatına hiç müdahil olmayan turplar ve ayrık otları kalmış.
Eeee koyunun olmadığı yerde keçiye abdurrahman çelebi derler sayın okur.
Böylece turplar tarlada hakimiyetini ilan etmişler, ayrık otları da tebaa olmuş.
Sonsuza kadar mutlu mesut yaşamamışlar.
İlk rüzgarda dağılmışlar.
HABER KAYNAĞI : HABER MERKEZİ