YA HESAPLARIMIZ YANLIŞ YA DUYGULARIMIZ MARAZLI VEYA İMANIMIZ…
YA HESAPLARIMIZ YANLIŞ YA DUYGULARIMIZ MARAZLI VEYA İMANIMIZ…-Lütfi AYHAN-Yeni Meram Gazetesi
(Dünyalık sevgilerin en büyüğü olan evlat sevgisi mevzuunda ne kadar samimiyiz?)
Müminim diyen bir insan en başta Allah'a, sonra ahirete, meleklere, kitaplara, peygamberlere, kadere… Şeksiz şüphesiz, amasız fakatsız inanır. O kişi, Kur’an’ı Allah’ın (C.C) son kitabı, Hz. Muhammed’i (S.A.V) Allah’ın son elçisi, bu dünyayı geçici bir dinlenme yeri, Ahiret yurdunu da sonsuz vatan kabul eder. Bunlara inanmakla kalmaz imanının gereği olan eylemleri (ibadetleri, güzel ahlakı, muemalatı…) günlük hayatına yansıtır.
İMAN ÖLÇÜLEBİLİR Mİ?
İnancın eyleme dönüş oranı kişinin iman kuvveti ile doğru orantılıdır. Bu cümleden olmak üzere her mümin, imanının sağlamlığını, inancının kalitesini ölçme imkânına sahiptir. Eğer imanımız sağlam, niyetimiz halis, amellerimiz yeterli, muemalatımız da hakka uygunsa endişeye mahal yok Allah’ın izni ile son durağımız Cennettir.
Şimdi bu teorik/mücerret cümleleri (hükümleri) müşahhas misallerle açıklamaya çalışalım. Mesela evlat sevgisini ele alalım. Allah, biz insanlara bedenimiz ile birlikte akıl, kalp, gönül, nefis, ruh gibi manevi hasletler de vermiş. Bunlardan kalbe/ gönüle de çeşitli duygular yüklemiş. Bunların başında sevgi nefret, korku, cesaret, ümit, endişe… Gelir. Biz bunlardan sevgi ve merhameti irdeleyelim. Sevgi ve merhamet duygularını imani ölçülerle kullandığımız zaman fıtrata uygun davranışlar kazanırız.
SEVGİLERİN EN BÜYÜĞÜ
Dünyalık sevgilerin en büyüğü ne anne, ne baba, ne kardeş, ne eş, ne de mal sevgisidir. Ya hangisidir? Evlat sevgisidir. Pekiyi bu en büyük dünyalık sevgimizin ve merhametimizin muhatabı olan yavrularımızla ilgili hissettiğimiz merhamet duygusu sahte mi gerçek mi? Onu yerli yerince kullanabiliyor muyuz? Bunu bilmek mümkün mü? Mümkün.
DÜNYALARINDAN FAZLA AHİRETLERİNİ DÜŞÜNMEK
Tüm canlılar gibi insanlar da yavruları için çok büyük fedakârlıklar yapıp zor ve meşakkatli işler yaparlar. Ölümü göze alıp doğuran, yavrusu için gece gündüz demeden her türlü meşakkate katlanan anne, gecesine gündüzüne katıp çocukları için tüm sıkıntıları omuzlayan baba, civcivleri için aslan kesilen korkak tavuk, palazları için ölümü göze alan anne keklik… Bu sevginin büyüklüğüne en güzel misaldirler.
Evlatlar için tüm bunları yapan bir annenin bir babanın hesapları doğru, duyguları duru, imanı tam ve kâmil midir? Yani yavrularının bu dünya ile ilgili sorunlarını çözmek için büyük gayretler sarf etmesi kifayet eder mi? Sadece bu çalışmalar onun hakiki merhamete sahip olduğunu gösterir mi? Yavrularının sağlığı, geleceği, rızkı, eşi, işi, için yaptıkları büyük fedakârlıklar yeterli mi?
Eğer mümin isek, ahiret diye sonsuz bir hayata inanıyorsak ve o hayatta kendimizin ve en çok sevdiğimiz varlıklar olan yavrularımızın yerlerinin (Cennet veya Cehennem) bu dünyada belirlendiğine inanıyoruz demektir. O zaman yavrularımızla ilgili hesaplarımızı bir daha gözden geçirmemiz gerekiyor. Onların şu kısa dünyada, sağlık ve sıhhat içinde, ele güne muhtaç olmadan, onurlu şerefli bir hayat sürmeleri için (ki bu meşru ve doğru bir tavırdır) gösterdiğimiz gayretin çok daha fazlasını, eşsiz nimetlerin olduğu Cennete girmeleri, tarifi imkânsız ıstırapların yurdu olan Cehennemden kurtulmaları için de göstermemiz gerekmiyor mu? Allah’ın bizlere emaneti, gözümüzün nuru, ciğerimizin köşesi olan yavrularımızın, ebedi alemde, Peygamberler ile, melekler ile, salih ve salihalar ile… Kevser’in başında sonsuza kadar yaşamaları için uğraşmak en baş, en büyük görevimiz olmalı değil mi? Yavrularımız için ahiretin tarlası olan bu dünyada en büyük ve en önemli vazifemiz olan bu çalışmaları yapmıyorsak,
Ya hesaplarımız da bir yanlışlık,
Ya duygu ve düşüncelerimiz de bir eksiklik,
Ya da imanlarımızda bir aksaklık yok mudur?
-
Sami Seles2024-08-14 20:48:41,"Yavrularımız için ahiretin tarlası olan bu dünyada en büyük ve en önemli vazifemiz" Evet hocam bundan büyük vazife bundan büyük sevgi olamaz. Rabbim cümlemizi . evlatlarına Cennet kazandıran ebeveynlerden eylesin
-
Hüseyin Çelik2024-08-15 20:46:29Evlat nimetinin farkında olarak şükretmek ve bu emaneti hakkıyla ifa etmek en büyük mutluluklardandır.