YAKIŞANI YAPMAK

Pazar günü şöyle haber sitelerinde dolaşırken gördüğüm ve beni çok sevindiren bir haber bu yazıyı yazmama neden oldu. Elbette bu sevindirici haber nedeniyle de başlığa Yakışanı Yapmak cümlesini koydum. Sizi daha fazla merakta bırakmadan sözünü ettiğim haberi buraya aktarayım.
“Hatay’a kazandırılan Konya Konteyner Kent’in birinci etabı açıldı Konya Büyükşehir Belediyesi’nin; Konya Ticaret Odası, Konya Sanayi Odası, Konya Ticaret Borsası ile Karatay, Meram ve Selçuklu belediyeleri ile birlikte Hatay’a kazandırdığı Konya Konteyner Kent’in birinci etabı düzenlenen iftar programıyla açıldı. Başkan Uğur İbrahim Altay, konteynerleri ziyaret ederek Hataylı çocuklara bayramlık hediye etti.”
Depremin ilk gününden beri özellikle KOSKİ ve diğer Belediye imkanları ile büyük bir fedakarlıkla depremzede Hataylıların yardımına koştu Konya. Şovmen İBB başkanı gibi artislik yapmadı. İş yaptı, icraat yaptı. Belki kalbi kararmış CHP’li Hatay Büyükşehir Belediye başkanına da hizmet nasıl yapılır, kardeşlik ne demektir göstermiştir. Gözleri var ama görürler mi bilmiyorum. Görmeyen görmesin. Problem yok. İyilik yap denize at demişler… Balık bilmese Halık bilir.
Konya kadim bir payitaht. Ahalisi ile, Belediyeleri ile, diğer kurumları ile gayrete geldi mi pek çok hayırlı hizmete vesile olur, imza atar. Vaktiyle Bosnalı kardeşlerimiz için yapılan yardım faaliyetlerini dün gibi hatırlıyorum ve nice iftihar tabloları taptaze hafızamda ve hatıramda duruyor. 6 Şubatta yaşadığımız büyük afet de kendine yakışanı yaptı ve hala yapıyor. Basında yer alan habere göre Konya deprem bölgesine 600 TIR yardım malzemesi göndermiş ve bunun dağıtımı için yerinde organizasyonlar kurmuş. Maşallah. Pazar günü itibariyle de konteyner kentin birinci etabı açılmış. Hasbelkader bu köşede yazdığımız yazıları az çok bilenler benim kimi icraatları üzerinden belediyeleri zaman zaman eleştirdiğime hatta sert yazılar yazdığıma tanık olmuşlardır. Özellikle israf olarak gördüğüm icraatları eleştirmekten hiç çekinmem ve bunu yapmayı bir görev bilirim. Bu eleştirel tavrımız hayırlı hizmetleri gördüğümüzde elbette takdir ve teşvik sadedinde duaya dönüşür. Bu yazıyı da bu maksatla yazıyorum.
Konya kendine yakışanı yapmıştır. Emeği geçenler sağ olsunlar var olsunlar. Burada belediyecilik üzerinden şu CHP zihniyetine küçük bir parantez açmam gerekiyor. Son yerel seçimlerde CHP başta 11 Büyükşehir olmak üzere pek çok belediye kazandı yaklaşık dört yıldır bu CHP yerel yönetimlerde iktidar durumundadır. Özellikle İstanbul, Ankara, İzmir deyim yerinde ise devlet gibi bütçelere sahip belediyelerdir. Kimse çıkıp bunlara sormuyor, arkadaş sen yerel yönetimlerde iktidardasın ne yaptın? Hangi hizmeti ürettin? Halkın hayatını kolaylaştırmak için yapıp ettiğin neler var??? Şimdi kalkmış kendin gibi hiçbir hayırlı icraatına tanık olmadığımız ortaklarınla ülkeyi yönetmeye talip oluyorsun. Bol keseden vaatler, boş beleş söylev ve demeçler… CHP Genel Başkanı Cumhurbaşkanı Adayı Kılıçdaroğlu vaat konusunda freni boşalmış kamyon gibi maşallah. 300 (yazı ile üçyüz) milyar dolar temiz!! Para bulmuş getiriyormuş. Bir gemiye yükledi okyanus ötesinden geliyor herhalde… Muhterem hesap uzmanıyım diyor ama üç yüz milyar dolar nasıl gelir , nasıl hareket eder, nereye sığar sanırım bir fikri yok.
*
Vaktiyle savaş gazisi yaşlı dede kahvede gençleri etrafına toplamış büyük bir coşku içinde savaş anılarını anlatıyor. O zamanın Z kuşağı ilgi ile dedeyi dinliyor. Dede hararetle anlatıyor.. “Ah gençler… savaşın kızıştığı bir an.. düşman ile karşı karşıya geldik, kum gibi düşman askeri bizim bulunduğumuz siperlere doğru koşuyor.. benim elimde dolma tüfek.. Attım düştü, attım düştü…”

Dede elinde dolma tüfekle düşmanı kırana uğratıyor. O zamanın Z kuşağı da (şimdikiler gibi) uyanık.. Biri diyor "dede tüfeği ne zaman dolduruyordun" Dede kendinden çok emin… diyor "evlat tüfeği doldurmaya vakit mi vardı…" At dede at… nasıl olsa ölen düşman askeri… Kıssadan hisse.. Herkes kendine yakışanı yapar…