YENİ YILDAN BEKLENTİLER

Birileri 2023'ün son saniyelerinde 10, 9, 8...,0 geriden sayadursun bugün 2024'ün 4. günündeyiz. Ahir zaman alameti midir bilinmez ancak zamanın bereketi hiç kalmamış. Yıllar aya, aylar haftaya, haftalar güne dönmüş durumda. İyisiyle kötüsüyle koskoca bir yılı daha bitirdik. Yeni yıla da hoş geldin dedik bakalım. Belki de 2023'ün en önemli iyiliklerinden biri, korona illetinden kurtulduk. Ancak özellikle korona aşısı olan kardeşlerimizde kardiyolojik problemler gündeme gelmeye başladı. Korona sürecinde aşı olmaya direnenlerin birçoğu rahmetli oldu, kalanlar ise daha bir avantajlı durumda gibi. Söylenti de olsa, gerçeği de yansıtsa tüm hastanelerin kardiyoloji servislerinde bir hasta yoğunluğu söz konusu.
2023'ün anmak dahi istemediğimiz büyük olaylarından biri, Rusya- Ukrayna savaşı. Ortada güya orantısız bir güç var ve başarılı olamıyor. Rusya'ya göre bir avuç olan Ukrayna, hami abilerinin sayesinde büyük devlete kafa tutuyor. Belki de sonradan anlaşıldı. ABD, savaşın bitmesini istemiyor. Kaos lazım. Onun için olsa gerektir, Putin bir ülke ile değil birkaç ülke ile savaştıklarını vurgulamakta. Savaş bittikten sonra bakıp göreceğiz. ABD, Ukrayna'nın kaynaklarını bakalım kaç yıl sömürecek? Örnek istenirse, Irak'ı kışkırtıp Kuveyt'in üzerine salarak Kuveyt'i hala sömüren bir ABD var karşımızda.
NATO'da en önemli müttefiki olan Türkiye'yi bir kenara bırakıp bölücü YPG ve PKK'yı eğiten ve sınır nöbeti tutan sözde müttefik.
İkinci savaşımız içimizi burkan ve boğamızda bir yumru oluşturan Filistin ve Gazze soykırımı. Orada gizemli bir durum var çözemediğimiz, aklımızın ermediği bir eylem. Amerika'da 11 Eylül'de İkiz Kuleler'i yıktıran zihniyet kimse, Gazze'den bin 500 adet roketi İsrail tarafına attıran zihniyet de aynı olsa gerektir. Bin- bin 500 civarında Yahudi öldürüldü belki ama şu ana kadar şehadet mertebesine ulaşan Müslüman sayısı 23 binlere yaklaştı.
Geçenlerde de ifade ettik. “Savaşı güçsüz taraf başlatıyorsa, içlerinde güçlü tarafın tetikçileri vardır.” Doğru mudur bilinmez. Orada yaşayan kardeşlerimizin ifadesi, “Zaten günlük 20-25 gencimizi şehit ediyorlardı.” Bari onurumuzla savaşalım, ölelim mi diyorlar? Şu Yahudi askerleri Gazze'nin dehlizlerinde ve yer altında bakalım nasıl bir sürprizle karşılaşacaklar?
Ülkemizdeki 2024 beklentilerine ve uygulamalarına bakıldığında görünen manzara ortada. Bir taraftan 31 Mart 2024'te yapılacak olan yerel seçimlerde partilerin aday belirleme çalışmaları hummalı bir şekilde devam ediyor. Diğer taraftan da yerelde aday profilinin önemini çok iyi bilen siyasilerimiz kılı kırk yarmakta. Daha önce maaş artışlarında haklı bir serzenişte bulunan emeklilerimizin yeni düzenleme ile durumlarının düzeltilmesi var. Önceleri Kabine'de alınan karar doğrultusunda, çalışmayan emeklilere ödenen 5 bin TL'ler daha sonra çalışan emeklilere de verilmiş oldu. Mantık doğruydu zira emeklinin ihtiyacı var ki çalışıyor, denildi ve ikramiyeler 2023'ün son günlerinde çalışan emeklilerimizin hesaplarına geçti.
Şimdilerde gündem çalışanların ve emeklilerin özlük haklarındaki artış. Hesap o kadar basit ve tek ki. Asgari ücrete yapılan yaklaşık yüzde 50'lik artışın memur ve tüm emeklilere uygulanması. Zira makul düşünüldüğünde asgari ücretli, memur, sabit gelirliler ve tüm emekliler aynı marketlerden, aynı malları, aynı fiyatlara alıyor.
Tabii ki özellikle emeklilerin asgari 7 bin 500 TL olan aylıklarını yüzde 50'den daha fazla artırmak devletin şanındandır. Ağzı dualıların duası taşlara geçer. Çok yakın bir gelecekte bütün siyasi partiler adaylarını belirledikten sonra siyasi çalışmalar, sahaya inmeler, destek ya da köstekler bir bir ortaya çıkacak.
Bu seçimlerde geçim, ekmek, ekonomi, daha bir ön plana çıkacak sanki. Toplum sanki belediye başkan adaylarının beldesi, ilçesi, şehri için yapacaklarını ve projelerini daha bir arka plana itecek gibi görünüyor. İnsanlar Ramazan içerisinde oy vermeye daha bir huzur içerisinde gitmek istiyor. Daha bir ekonomik olarak rahat etmek gitmek istiyor.
Hayırlı seneler efendim.

Bu seçimlerde geçim, ekmek, ekonomi, daha bir ön plana çıkacak sanki. Toplum sanki belediye başkan adaylarının beldesi, ilçesi, şehri için yapacaklarını ve projelerini daha bir arka plana itecek gibi görünüyor. İnsanlar Ramazan içerisinde oy vermeye daha bir huzur içerisinde gitmek istiyor. Daha bir ekonomik rahat etmek istiyor.

Hayırlı seneler efendim.

Hayırlı seneler efendim.