YEREL SEÇİMLERİN ARDINDAN

31 Mart 2024 ekonomik yerel seçimlerini tamamladık. Başarı, başarısızlık, katılım oranının düşüklüğü, tepki oylarının dağılımı, yerel ittifaklar, yapılamayan ittifaklar, oy oranları ile çok konuşulacak bir seçim yaşadık. Tabii ki seçimin galibi de CHP. Cumhuriyet Halk Partisi, yanlış hatırlamıyorsam son yılların en yüksek oy oranını rahmetli Ecevit, zamanında rahmetli Demirel'in Adalet Partisi'ne karşı yüzde 41'le almıştı.
Son yerel seçimde CHP, kısmen İYİ Parti, DEM'le birlikte yüzde 37,77'lik bir oy oranına ulaşırken yine kısmen MHP destekli AK Parti, ise yüzde 35,49'luk bir oy oranında kaldı.
Genel seçim ile yerel seçimi karıştırmamak lazım. Genel seçimde seçmenlerin bir kısmı Sayın Kılıçdaroğlu'na güvensizlikten bazıları da istikrarsızlıktan korktuğu için daha güvenli bir liman olarak gördükleri Sayın Erdoğan'a destek verdiler. Ancak yerel seçimlerde durum daha farklıydı. Özellikle Sayın Kılıçdaroğlu'nun parti içi kongre darbesiyle koltuğundan indirilmesinden sonra hava bir anda değişti. Bütün gücünü İstanbul seçimlerine veren AK Parti, bu şehirde de ipi göğüsleyemedi. Bunun yanında büyük çapta bir oy kaybı yaşadı.
Tarihimizdeki en az katılımlı seçimlerden birini yaşamış olduk. Yüzde 77 civarında bir katılım yaşandı. Yani 13,6 milyon seçmen sandığa gitmedi, gidemedi. CHP, özellikle Marmara, Ege ve Akdeniz bölgelerinde büyük oranda belediyeleri aldı.
Bu seçim şunu daha iyi gösterdi ki, seçilecek adayların birikimi, kişiliği çok önemli. Konuşma ile olmuyor, icraatın içinden siyasiler lazım. Afyonkarahisar gibi bir belediyede sayın aday, devasa bir SUV ile halkı ailesi ile birlikte tepeden bakarak selamlıyor. Sonrası mı, beklenen gelişme. Yüzde 19'luk fark yiyor ve hazmetmenin çabasında.
Bütün siyasi partiler dersini çıkarıyor, çıkaracak. Sayın Cumhurbaşkanı, balkon konuşmasında ve önceki gün yaptığı MYK toplantısında vatandaşı, seçmeni ön plana çıkartıcı açıklamalar yaptı. Seçmenin sağduyusuna güvendiğini, gerekenin yapılacağını vurguladı. Suçu kendinde aradı. Bu toplantılar ve hatalar zinciri partinin yüksek kurullarında günlerce enikonu yapılacaktır.
Bence seçimin kaybedenlerinden biri de İYİ Parti. İl bazında sadece Nevşehir'i alabildiler. Bu seçim gösterdi ki İYİ Parti, alternatif olacak bir parti değil. Parti üst yönetiminin nasıl şekilleneceğini birlikte göreceğiz.
Bu seçimin kazananları arasında YRP görünüyor. Şanlıurfa ve Yozgat'ta iki il belediye başkanlığını aldılar. Tepki oylarının alındığı ortada. İstanbul ve Ankara'da yüzde 2.5 mertebesinde oy alan YRP, Konya'da yüzde 23, Kayseri'de yüzde 19 gibi destek aldı. Anlaşılan tepki oyları adayların gücü ve durumuna göre muhafazakar seçmen YRP'ye, milliyetçi semen İYİ Parti'ye, diğer oylar da CHP'ye kaymış oldu.
Konya bazında incelersek durumun vahameti söz konusu. Ereğli, Akşehir, Seydişehir, Cihanbeyli ve Tuzlukçu'da CHP ipi göğüsledi. Bütün büyük ilçeler kaybedildi. MHP, seçime girdiği 6 ilçede sadece küçük ilçelerden Akören'i alabildi. AK Parti, büyük ilçeler bazında sadece Kulu'yu alabildi.
Konya'daki en büyük atağı YRP yaptı diyebiliriz. Çumra, Doğanhisar, Sarayönü, Yalıhüyük ve Altınekin'de sandıktan galip çıktı. BBP, Bozkır ve Halkapınar'ı alırken İYİ Parti sadece Ahırlı'yı alabildi. Hüyük'te ise bağımsız aday kazandı. Kalan irili ufaklı 16 ilçemiz de AK Parti'de kaldı. Merkezdeki ilçeler ve Büyükşehir Belediyesi beklendiği gibi AK Parti'de kaldı. Buna rağmen merkezde AK Parti'nin oy kaybı yüzde 30'lara dayandı.
Siyasette de bazı değerler değişmeli, değişiyor, değişecek. Liyakatli, halkta karşılığı olan başkan adayları, meclis üyeleri adayları getirmek lazım. AK Parti'nin handikabı şu, sizin aday etmediğiniz aday adaylarını bir başka parti aday olarak kapıyor.
Sandıkları boş bırakmamak gerekiyor. Seçmenlerin sorunlarını dikkate almak gerekiyor. Seçmen birkaç sefer sineye çekse dahi ekonomik veriler belini büküyorsa, tercihine yansıyor.
Haddimi aşarak bir örnek vermek isterim. Memura verilen seyyanen 8 bin TL'lik fark emekli ile memura ikiye bölünerek yansıtılsaydı bu emekli tepkisi yaşanır mıydı? Bütçeye yükü de olmazdı. Şunu kabul edelim. Emekli kardeşlerim eskiden asgari ücretin yüzde 50 fazlası maaş alırken şuanda asgari ücretin yüzde 70'ini alıyor. Yani alım gücü yarı yarıya düştü. Bunu kabul etmek lazım. Tek atlamamamız gereken olgu, adalet. Şaşmamak lazım.
Seçim değerlendirmesi çok uzun sürer. AK Parti'de toplantılar bundan sonra da seri bir şekilde devam eder.
Kabine 'de 5-6 bakanın değişiminden bahsediliyor. Sonrası mı, büyüklerimiz bilir ama beldelerden başlayıp genel merkezde bitecek olan bir Olağan Genel Kurul süreci.
Bu süreçte genel merkezde MYK ve MKYK'da yeni oluşumlar. Yani Kabine dahil tüm birimlerde bir değişiklik gündemde.
Bir enteresanlık dikkatimi çekti. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Erken seçim istemiyoruz.” dedi.
Haydi hayırlısı.