YERELDE 2024 SİYASETİ

Siyasetin ulusal tavrını, devinimini ya da değişimin birlikte göreceğiz. Siyasi partilerin genel merkezlerinin almış olduğu kararlar doğrultusunda kimileri gölge kabinelerle bazıları da parti yönetimlerindeki değişimlerle gündeme gelecek. Çıkarılan dersler çerçevesinde yönetimi alabilmek adına tüm siyasi partiler üst düzey çalışmalarını yapacaklar.
Biz yerele, Konya’mızdaki siyasi atmosfere dönelim. Konya milli görüşün direği, Konya AK Parti’nin kalesi görünümünde, şu anda da öyle. Türkiye genelindeki irtifa kaybının Konya’da da hissedildiği aşikâr. Ancak Kayseri’de yüzde 38’lik bir oy oranı ile belediye başkanlığı alınırken Konya’da yüzde 49,43’lük bir oy oranı yakalandı.
Konya genel ve yerel seçimlerde, il olarak Kahramanmaraş ile yarışırken Konya içerisinde de ilçelerden Karatay, Güneysınır ve Altınekin, AK Parti’li belediyeler olarak birbiriyle yarışıyorlardı. Bugünlerde Karatay ve Güneysınır AK Parti’de kalırken Altınekin Belediyesi seçimlerini Yeniden Refah Partisi kazandı. Partinin ileri gelenleri hem büyükşehir hem de 31 ilçede seçim sonuçlarını muhtemelen inceleyeceklerdir.
Şayet var ise başkan adayları, meclis üyesi adaylarında hata varsa enikonu yapacaklardır. Güneysınır’da sadece 91 oy ile belediye başkanlığı AK Parti tarafından alınırken Altınekin’de ise 569 oy ile başkanlığı Yeniden Refah Partisi göğüsledi. AK Parti’nin Türkiye’deki kalesi konumundaki Karatay ilçesinde ise yüzde 32’lik bir oy kaybı ile (Cumhur İttifakı ile beraber girildi) AK Parti ipi göğüsledi.
Türkiye genelindeki siyasette AK Parti’nin irtifa kaybı sadece emeklilere bağlanamaz, bağlanmamalı da. AK Parti 2002’deki özüne, samimiyetine geri dönmeli. Halkla barışık ve iç içe, halka hizmet içerikli programlara ve yatırımlara geri dönmelidir.
Bu hizmetlerin gerçekleştirilmesinde de liyakati ön plana çıkaran kadrolar gereklidir. Hem teşkilat hem de yerel yönetimler bazında büyük SUV araçlardan inerek halkın teveccühünü kazanacak hizmetlere imza atmalılar. Sayın Cumhurbaşkanımızın da zaman zaman vurguladığı medyatik belediyelerden hizmet belediyeciliğine geçiş yapılmalı.
Toplumda tepeden bakanlar ve farklı kesimlerin isteklerinin değerlendirilmeye alınmamasından kaynaklanan tepkiler nedeniyle ders verme eğilimi gerçekleştirildi. Tepkili kesimler verdikleri ya da destekledikleri partilerin adaylarını dahi bilmeden bastılar evet mührünü. Kusura bakmayın, hiç kimse de bu millete bu idareler layık, çeksinler çekeceklerini diyemez.
Konya’da yerelde siyaset, eskisi gibi olmayacak. Yaşı orta yaşın üstünde olanlar bilirler. Ereğli, Cihanbeyli, Akşehir, Taşkent, Hadim ve farklı ilçeler zaten CHP iktidarlarını çok önceden tanırlar. Belki 30-35 yıl sonra tarih tekerrürden ibaret oldu. Bu arada MHP’nin Konya’da seçime girdiği 6 ilçeden sadece Akören’i ve yalnızca 27 oy farkıyla alması da manidar. İrili ufaklı diğer 5 ilçede zaten seçimler kaybedildi.
Önümüzdeki dönemde hem merkez ve taşra ilçeler kendi bazında hem de Büyükşehir Belediye Meclisi’nde Cumhur İttifakı meclis üyelerine karşı muhalefet bir oluşuma gidecek mi? Ancak şu kesin, AK Parti, hizmet esnasında eskisi kadar rahat olmayacak. Hem mali hem de idari manada farklı uygulamalara gidilebilir. Daha önceleri Bursa’da farklı görüşlere mensup ilçe belediyeleri ile büyükşehir arasında yaşananları gördük.
Vatandaş, belediye çalışmalarını medyadan takip etmek yerine icraatı bizzat görmek istiyor. Belediye başkanlığı makamının saygınlığına halel getirmemek lazım. Vatandaş belediyeye gittiğinde yapılabilecek hizmetleri almak istiyor. Bırakın kardeşim menemenin içerisine soğan atılır mı, atılmaz mı muhabbetini. İşi ehline havale edip orada kalmak lazım. Ayrıca etli ekmek fırınının ağzında durup onu pişiren ve Konya tabiri ile siyim siyim terleyen fırıncı abim küreği tutsun. Etli ekmeği o pişirsin, onun eline kürek ve alnına ter daha bir güzel yakışıyor.
Büyükle büyük küçükle küçük olalım, buna tamam. Zira insanlar, büyüdükçe küçülür, küçüldükçe büyür. Ancak medyatik bir kimliği olana ip çekmek ya da atlamak, karpuz sergisine dalmak, pazarcı para çantasını takıp satış yapmak toplumun zihnine oturmuyor. Herkes kendi işini yapacak. Başkanlığın gereği neyse, hangi hizmetler görevi ise işini zirvede yapacak. Yapılmayan veya aksatılan bir eylemi medyada ne kadar kullansan da olmuyor, geri tepiyor.
Hepimiz aynıyız galiba, yerinde gördüğümüz bizde daha etkili oluyor.
Yeni süreçte bakalım neler göreceğiz.