Yoksa ben paranoyak mıyım?-Adnan Yıldırım-Yeni Meram Gazetesi
Sevgili okurlar, referanduma doğru hızla yaklaşırken meydanlarda gittikçe kızışıyor.
Sokaklarda, mahallelerde, caddeler, evet hayır çalışmaları hız kesmeden sürüyor.
Siyasilerin biri gidip diğeri geliyor.
*
Herkes gibi sizinde dikkatini çekmiştir.
Yazımın girişinde evet hayır çalışmaları kızışıyor dedim ama siz ona sadece evet çalışmaları kızışıyor deseniz yeridir.
Zira, belediyelerin reklam panolarında olsun medyada olsun ve sokak çalışmalarında olsun bol bol evet reklamı görürken her ne hikmettir hayır reklamlarını göremiyoruz.
Bu reklamlar ve çalışmalar o derece ki yurt dışına kadar çıkıp orda ulusal problemlere dahi yol açabiliyor ancak hayırı ülke içerisinde dahi duyamıyoruz.
*
Ben elçiyim sayın okurlar. Kendime zeval görmüyorum.
Gördüğümü, duyduğumu, bildiğimi, anladığımı yazmak boynumun borcu.
Zira kendine gazeteciyim diyen bir insan bunları yapmıyorsa, onun karakterinden de, kişiliğinden de mesleğinden de şüphe ederim.
*
Neyse.
Evet çalışmaları hız kesmeden devam ediyor.
Küçük bir örnek vereyim sevgili akurlar.
Ben Bosna Hersek Mahallesinde kalıyorum. Konya’nın genç nüfusunun yarısından çoğunu içinde barından, memleketim olan Amasya’dan dahi daha büyük bir mahalledeyim.
Gençliğin olduğu yerde hareketlilik olmaz mı, olur tabi.
Ülkemizin en büyük problemi, bütün sıkıntıların anahtarı, adata kurtarıcı bir melek olan referanduma doğru fireni patlamış kamyon misali bodoslama dalarken, gençlerinde haliyle kanı kaynıyor, çorbada benimde tuzum olsun istiyor ve tutuyor bir afişin ucundan.
İnanmış, gözleri ışıl ışıl parlayan, ülke sorunlarını kendine dert etmiş, bunun içinde inandığı görüşler çerçevesinde çaba sarf eden gençleri gördükçe insanın içine umut doluyor. Yarınlarına daha bir umutlu bakıyor. Savunduğu görüş ne olursa olsun, genç yaşta bir üniversite talebesinin kendinden ve gençlik heveslerinde feragat ederek bu çalışmalara katılması bence iyiye işaret.
*
Neyse.
İşte bu geçler Bosna’da harıl harıl referandum çalışmalarına katılıyor. Broşürler dağıtıyor, kurulan çadıra davet ediyor sohbet etmek istiyor.
İlk başlarda dikkatimi çekmedi ama son zamanlarda adeta gözüme gözüme girdi.
Sanırım biz bu seçime sadece evet demek için gitmiyoruz. Ayrı bir seçenek olan hayır şıkkı da var.
Var da, nerde var.
Valla ben göremiyorum.
AK Partili ve MHP’li genç arkadaşlar çalışmalarını sürdürürken, nedense hayırcı gençleri göremiyorum.
Sahi hayırcı arkadaşlar nerede?
CHP’nin gençlik kolları vardı demi?
Peki neden sesi çıkmıyor?
Hadi gençleri geçtim, muhalefetin diğer kesimi de mi yok?
Bu işte bir bit yeniği görüyorum. Bu bit yeniğini de muhalefetin beceriksizliğine veriyor.
Zira bir hükümet, bir iktidar, kesinlikle eşit davranır.
Vatandaşlarının arasında ayrım yapmaz.
Hele bastırma, korkutma, yıldırma gibi üçüncü dünya ülkesi metotların hiç başvurmaz.
Karşıt görüşlü vatandaşlarını da bağrına basar.
Seçimlerde eşit şartları savunur.
Seçim kampanyalarında devlet hazinesini alet etmez.
Hakkı hukuku eşitliği ağır başlılığı elden bırakmaz.
Bütün ülke insanlarını kucaklar.
Aksi taktirde paranoyak olduğumu düşüneceğim.
HABER KAYNAĞI : HABER MERKEZİ